16 Mart 2023 12:53

İzmir’de İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi başladı: Yeni bir hikaye”ye ihtiyaç var ama nasıl?

AASSM' da yapılan, 15-21 Mart tarihleri arasında sürecek olan İktisat Kongresinde 70’e yakın konuşmacının katılacağı belirtilirken, açılışta da birçok kurum temsilcileri yer aldı.

Fotoğraf: İzmir Büyükşehir Belediyesi basın

Reklam

Dilek OMAKLILAR
İzmir

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından “Yeniliğe Davet” sloganıyla düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi başladı.

Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) yapılan, 15-21 Mart tarihleri arasında sürecek olan İktisat Kongresinde 70’e yakın konuşmacının katılacağı belirtilirken, açılışta da birçok kurum temsilcileri yer aldı. DİSK, Türk-İş ve konfederasyonlara bağlı sendikaların şube başkanları, CHP’li belediyeler ve başkanları, sanayiciler, esnaflar… Oldukça yoğun bir ilgi vardı kongreye. Kongre “yeniliğe davet”, “vicdana davet”, “yürüyüşe davet”, “doğamıza davet” başlıklı oturumlarla sürecek ve paydaş grupların buluşmaları da yer alacak. Sunum yapacaklar arasında ise CHP, DEVA, Gelecek Parti temsilcileri ve şirket yöneticisi ekonomistler ağırlıkta.

8 ay boyunca hazırlıkların sürdüğü ve 9 kez uzman buluşmalarının yapıldığı kongrenin açılış konuşmasını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer yaptı. Soyer, diğer konuşmacılarda da olacağı gibi 100 yıl önceki İzmir İktisat Kongresi’nden alıntılarla sözlerini sürdürdü. “Bize yeni bir başlangıç lazım” diyen Soyer, ikinci yüzyılın kongresinin yeniliğe, vicdana, doğaya, sadakate, çokluğa ve birliğe yapılan bir davet olduğunu belirterek, işçiler, esnaflar, çiftçiler, tüccarlar ve sanayicilerle birlikte adil bir geleceği tarif etti. Bunun inşası için ise uzmanların hazırladığı raporların olduğunu ekledi ve gerisi tespitler, yapılması gerekenler üzerine kurulu bir konuşma…

“Yeni bir iktisat hayali” denildi ama nasıl? 100 yıl önceki İktisat Kongresinde alınan kararlara değinilirken, gerçekleşemeyen kararlar üzerinden bugüne ilişkin bir sonuca da bağlanmadı. Özellikle kadınların katılımının örnek olarak gösterildiği 100 yıl önceki kongrenin bugüne yansıması, kadınların daha katılımcı olması gerekliliği az da olsa konuşuldu.

Açılış konuşmalarında CHP Genel Sekreteri ve iktisatçı Selin Sayek Böke, Araştırmacı Yazar Bekir Ağırdır yer aldı. Elbette ki iktisat kongresinin ana gündemi deprem ve depremde AKP iktidarının “yapmadıkları” oldu. AKP iktidarının depremde yarattığı enkazın politik bir tercih olduğu vurgulanırken, Böke, “Yaklaşan seçimlerde tek adam iktidarı karşısındaki Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu” diyerek, programlarını anlattı. 15 Mayıs’tan itibaren inşa edecekleri yeni adımları aktarırken, liyakate dayalı, toplum yararını merkezine alan, hak temelli, bilime ve planlamaya dayalı bir yönetim şeklini tarif etti. Depreme ilişkin de Kılıçdaroğlu’nun ücretsiz ev teslimi açıklamasını hatırlattı. Burada alkışı alan Böke, seçim konuşmasıyla devam etti.Tarihçi yazar Bekir Ağırdır ise konuşmasında özellikle “yeni bir hikayeye ihtiyacımız var” vurgusu yaptı. Ayrımsız bir şekilde herkesin karar alma süreçlerinin içinde yer alması gerektiğini belirten Ağırdır, “Çok daha derin bir yoksulluk ve adaletsizlikle karşı karşıyayız. Sadece yardım politikalarıyla bu işi halledemeyiz. Dolayısıyla yalnızca ulus devleti katılımcı demokratik düzene göre değil, sosyal devlete, dayanışmayı, onurlu yaşam hakkını esas alan sosyal devleti kurmalıyız. Her bir bireyin kimliğine bakmaksızın 85 milyonun onurlu yaşam hakkını inşa edecek yeni bir söze, yeni bir vizyona, yeni bir hikayeye ihtiyacımız var” dedi.

Dolayısıyla kongrenin sadece “bilenlerin söyledikleri”,  “doğru politikalar budur” diyenlerin kongresi olmadığını ekleyerek, “Umudumu mirasa bırakmak istemiyorum, umudumu yaşamak istiyorum” diyen Ağırdır, değişim vurgusu yaptı.

İktisatçı Serdar Şahinkaya da özellikle 1923 kongresinin hatırlattıkları üzerine bir sunum yaptı. 1923 kongresini anlarsak bugünü de anlayacağımızı söylerken, “1923 yılında Osmanlı'dan enkaz devralındı. 6 Şubat depremi olmasaydı ekonomi enkazdı. Bunun maddi boyutu olmaz. 50 milyar dolar diyen var, 150 milyar dolar diyen var.  Ancak 50 bine yakın insanın canı parayla anlatılmaz. Devlet Cumhuriyet’in 100. yılında enkazın altında kaldı” dedi.

Konuşmalarda 100 yıl sonra bugün de “Geleceğin Türkiye’sini İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi şekillendirecek” söylemleri ağırlıklıyken, özellikle Şahinkaya, “21 Mart Salı akşamını bekleyin ve kararları görün, örnek alın. İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi son derece önemli” diye ekledi. “Nasıl”larımız 21 Mart’a ertelendi… 

EMEĞİ SÖMÜREN ŞİRKETLERLE İŞÇİ SINIFI NASIL ORTAKLAŞACAK?

Öte yandan kongrenin etkinlik sponsorlarına da bakarsak Çimentaş, Dynavit, İzmir Demir Çelik (İDÇ), Kar İnşaat ve Norm Holding. Kongrenin dört ana sponsoru ise Arkas Holding, Folkart, Türkiye İş Bankası ve Yaşar Holding. İlk altı tema sponsoru da ESBAŞ, Sun Tekstil, TÜPRAŞ ile İzmir Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketlerinden Egeşehir Yapı, İZFAŞ ve İzmir Teknoloji olmuş.

Kongrenin sponsoru şirketlerle, işçilerin talepleri üzerinden karşı karşıya gelen ve mücadeleleri iki sınıfın varlığına dayanan dolayısı ile sınıflar var olduğu sürece bitmeyecek olan bu mücadele ve karşıtlık, ortak programa bağlanamayacağına göre nasıl ortaklaşılacak? Yani sponsorluklarının yanı sıra politik, akademik sunumlarda temsilcileriyle mikrofonda da olan kongrenin sahibi pozisyonundaki şirketler ve eklenti gibi duran sendika temsilcilerin kongre kararlarında ortaklaşması nasıl olacak?

Depremde bile işçiyi hasarlı fabrikaya sokarak ölümüne neden olan, “işe gelmedin” diyerek işten atan, ücretsiz izne zorlayan ya da deprem nedeniyle işe gelemediği için ücretsiz fazla mesaiye zorlayan, işçilerin ek zam talebine karşılık ve TİS’te talep ettiği ücret zammını depremde yaşanan yıkımı gerekçe göstererek vermemeye çalışan sermaye ile ortak çıkarlar, ortak kararlara nasıl bağlanacak? Bugün doğrudan üretimde olmayan, işçi gibi yaşamayan sendikacıların katılımı üzerinden kongrede işçiler de var denilebilir mi? Bu sorular da ortada durmakta.

Reklam