İskenderun'da işçi toplantısı: Patronlar reklamda, işçiler dayanışmada

Volkan PEKAL
İskenderun

İskenderun’da Emek Partisi emekçi halkla birlikte dayanışmayı örüyor. Bin kişilik çadır alanında sendikalarla birlikte ihtiyaçları karşılayan Emek Partisi ayrıca çeşitli fabrikalardan işçilerin de katılımı ile mahallelerde ihtiyaç olan ailelere yardım ulaştırıyor. Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, önceki geceyi kentte geçirdi. Akşam saatlerinde işçilerin katıldığı bir toplantıda sonraki süreçte dayanışmanın nasıl büyütüleceği tartışıldı.

Patronların hayırseverlik meselesinin sınıfsal bir tarafı da olduğunun altını çizen Emek Partisi GYK Üyesi Halil İmrek, “Yaptıkları yardımları vermeleri gereken vergilerden düşüyorlar. Üstüne bir de reklamını yapıyorlar. Asıl yardımı işçilerin yaptığını belirten İmrek, İzmir’den , Manisa’dan işçilerin ekmeklerinden kısarak İskenderun halkının yaralarını sarmak için paylaşımda bulunduğunu söyledi. İşçilerin dayanışmasını büyütürken işyerindeki birliğini de sağlamlaştırması gerektiğini ifade eden İmrek, “Deprem zamanı sendikaların ne yaptığını da sorgulamamız lazım. Sendikalar bir çadır kent, konteyner kent kuramaz mıydı? Sendikalar böyle olağanüstü bir dönemde en erken refleksi gösteremeyecekse ne zaman gösterecek?​” şeklinde konuştu.

"BAĞIŞ DİYE REKLAM YAPTILAR"

Bir metal işçisi, şunları söyledi, “Büyük holdingler mesela 200-300 milyon lira bağışlıyor. Ama bu parayı zaten reklam yapmak için veriyor. Merkez Bankasının bağışladığı para zaten benim param. Geçen yıl bankalar geçen yıl 470 milyar kazanmış. Bunlar bağış yapsın. Devletin, şirketlerin bağışı bana göre boş. Yıkımlar konusunda sadece müteahhitler değil herkes suçlu. Lütfü Savaş suçluysa cezasını çekecek Ak Parti de benim belediyem suçlu diyecek, cezasını çekecek” dedi.

"İŞÇİ ERZAĞINDAN KESEREK DAYANIŞMA GÖSTERDİ"

Deprem bölgesinde işçilerin “İşe gelmeyen işten atılır” mesajlarına rağmen bir tuğla dahi kaldırmayı kendisine kâr sayarak dayanışma gösterdiğini ifade eden bir işçi, “İşçi elinden gelen seferberliği gösterdi. Patronlar gibi sahte dayanışmalar yapmadı. Çocuğunun harçlığından, evinin erzağından kesti seferber oldu. Patron verdiklerini bir şekilde vergiden düşürecek. Sendika baskı ile söyleye söyleye 2 bin lira yatırdı. Bugün fabrika da bir şeyler yapsın” dedi.

"İŞÇİ 1 LİRA HARCIYORSA ARTIK 5 LİRA HARCAYACAK"

Asıl sürecin bundan sonra başladığını dile getiren işçi, “Bir çok arkadaşımız evini kaybetti. Eşyası kalmadı. Daha önce 1 lira harcıyorken şimdi yeni bir hayat kurmak için 5 lira harcayacak. İşçiler deprem zamanında daha fazla kaynaştı. Birbirine yardımcı olmaya çalıştı. Hükümete göre elinden gelenin kat kat fazlasını yaptı. İşyeri, işçiye konteyner sağlayabilirdi. Onu hızlı şekilde tedarik etmeliydi. Sendika da yetersiz kadı bu konuda” dedi.

"HALKTAN ALDIKLARINI HALKA HARCAMIYORLARSA YAKALARINI TUTMAMIZ GEREKİR"

Devletin bürokratik kabuğunun çöktüğünü ifade eden Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Soma’dan, Amasra’dan, Zonguldak’tan madenciler geldiğini ancak arama kurtarma konusunda İsdemir’deki 10 bin işçinin de sahada olmasını sağlayacak önlemlerin alınmış olması gerektiğini belirterek  “İşçilerin arama kurtarma ekibi, yangın, deprem konusunda ekip oluşturmasını zorlayarak bu çalışmaları tecrübe çıkartarak yapması gerekir” dedi.

Bu depremin kim dost, kim değil gösterdiğini ifade eden Akdeniz, “Deprem vergileri nereye harcanıyor?​’ diye sormamız gerekiyor. 126 milyar ya da daha fazlası nerede? Bunun hesabını soracağız. Şimdi yaralarımızı saralım diyoruz ama bir yerden de başlamak lazım. Temel soru şu, devletin elindeki kaynaklar, topladığı vergiler kimin? Halktan topluyorsan halkın bu. Bu halk yararına harcanması gerekir. Halk yararına harcamıyorsan senin yakanı tutarım. Bunu sorgulamak gerekiyor” dedi.

"GELİN ÖRGÜTLENELİM"

Yaşananların sorumlusunun bu düzen olduğunu ifade eden Akdeniz, “Ekonomik kriz, pandemi... Yoksullaştık, asgari ücret açlık sınırının altında, evini barkını kaybeden, çocuklarını okuldan alan arkadaşlarımız oldu, kovid salgınında yakınlarımızı kaybettik, üstüne bir de deprem geldi. Her defasında da işçi emekçi, yoksullar mı kırılacak? Bu felaketler çağının sorumlusu bu düzen. Birileri çok zengin, birileri çok yoksul olduğu sürece bu belalardan kurtulamayız. Bu kapitalist düzeni sorgulamamız lazım. Böyle olmaz. İşçilerin siyaset yapması lazım, tarih sahnesine oturması lazım. Gelin Emek Partisinde örgütlenin. Bu düzeni değiştirmek istiyorsanız burada örgütlenin. Emeğin dünyası mı, sermayenin dünyası mı? Biz bugün ne yaşıyorsak ranta, kâra, sömürüye dayanan sermaye düzeninden dolayı yaşıyoruz” dedi.