TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, cezaevinden tahliye edildi

TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, verilen tahliye kararının ardından Bakırköy Cezaevinden tahliye edildi. Fincancı coşkuyla karşılandı.

11 Ocak 2023 16:23
Son Güncellenme Tarihi: 11 Ocak 2023 18:16
Paylaş



Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı için verilen tahliye kararının ardından çok sayıda kişi Fincancı'nın tahliye edileceği Bakırköy Cezaevi önüne gitti. Fincancı, bekleyişin ardından cezaevinden tahliye edildi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı için verilen tahliye kararının ardından çok sayıda kişi Fincancı'nın tahliye edileceği Bakırköy Cezaevi önüne gitti. Bakırköy cezaevi önüne girişler kapatıldı. Tahliye kararını sevinçle karşılayıp cezaevine gelen kitle, cezaevi girişine giden yolda bekleyişlerine uzun süre devam etti.

TTB Başkanı Fincancı'nın tahliye evrağı saat 17.00'ye doğru Bakırköy Cezaevine ulaştı. Avukatlar Fincancı'yı almak için cezaevine girdi.

TTB Başkanı Fincancı saat 18.00'e doğru cezaevinden çıktı. Fincancı'nın çıkışı coşkuyla karşılandı. Şebnem Korur Fincancı, kendisine desteğe gelenleri neredeyse tek tek selamlamaya çalıştı.

Fincancı şöyle konuştu:

"TTB'nin kapatılma tehdine gelirsek bu o kadar kolay değil arkadaşlar. Bugünkü duruşmada da gördünüz, Dünya Tabipler Birliğinin, Avrupa Daimi Hekimler Komitesinden meslektaşlarımız buradaydı. Bir ülkenin tabip örgütünü kapatmak aynı zamanda dünyayla ilişkileri tümüyle ortadan kaldırmaktır. Biz dünyada evrenselliğin temsilcisiyiz. Sadece bu sınırlar içindeki değil, dünyanın her yerindeki insanlar için, tüm canlılar için, yerküre için doğal insan hakları savunucularıdır. Dolayısıyla da onların hapsedilmesi örgütlerinin kapatılması söz konusu bile edilemez. Böyle girişimlerde bulunabilirler. Daha önce de bulundular ama sonunda ondan vazgeçmek zorunda kaldılar. Biz yine onların vazgeçmesi için bu mücadeleye devam edeceğiz."

"Şimdi cezaevi ile ilgili bir iki konuyu dile getireyim. Özellikle kadın koğuşlarında çok ciddi sıkıntılar olduğunu biliyoruz. Yurt dışından gelmiş ve burada tutuklanmış 25 yılla yargılanan kadınlar var içeride. Vatandaş olmayan insanlar bunlar, avukatları yok, paraları yok, hayatta kalabilmek için özelleştirilmiş ve ticarete araç edilmiş bu cezaevlerinde çok düşük ücretlerle çalışmak zorundalar."

"Sağlık hizmetlerine erişim kısıtlı. Kelepçeli getirilip götürülme, son derece rahatsız sevk araçları nedeniyle pek çok insan hastaneye götürülmekten kaçıyor."

"Bunun ötesinde de tabii ki tecrit çok ciddi boyuta ulaşmış durumda. Özellikle insanların birbirini görmesi engelleniyor. Yıllarca tecritte kalan, hiç kimseyi görmeden kalan insanlar var. "

"Tüm canlılar için, üzerinde yaşadığımız yerküre ve evren için zararlı bu girişimlerin önünde durmak hepimizin sorumluluğu. O nedenle bu sorumlulukta yanımızda durduğumuz ve yol arkadaşlığı ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu süreçte anlamsız ve sevgili Nilgün Toker’in söylediği gibi saçma olan, her şeyin mümkün olabildiği düzende, biz yine de bundan kaygılanmayarak, bunun karşısında gerilemeyerek mücadeleye devam ediyoruz ve edeceğiz.Bu mücadelede yanımızda olan hukuku ortadan kaldırmış bir ülkede, hukukta ve adalette ısrar eden tüm avukatlarıma ve ayrıca Meclis’te bizimle yan yana duran ve sesimizi Meclis’te de duyurmaya çalışanlara ve elbette benim sevgili yol arkadaşlarıma Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na ve insan haklarını öğrendiğim arkadaşlarıma, hekimlik mücadelesinde yan yana durduğumuz, kendileri de baskılara maruz kalırken ne örgütü olduğunu da bilmediğimiz, örgüt üyeliğinden yargılanma tehdidi savrulurken dimdik bu mücadeleyi sürdüren yoldaşlarıma çok teşekkür ediyorum."

"Sevgili basın emekçileri. Öncelikle size dayanışmamız için teşekkür ediyorum. En başından beri, bütün baskılara rağmen haber yapmaya gayretiniz gerçekten çok kıymetli, onu ifade etmeliyim. Tabii haber yapamayanlar sesini çıkaramayan, onları da bir kenara koyuyoruz. Elbette bugün de duruşmada söyledim. Korkunun ecele faydası yok. Ne gördüysen hakikat neyse onu paylaşmak. Biz insan hakları mücadelesi yürütenlerin, hekimlerin sorumluluğu olduğu gibi sizlerin de bunu kamuoyuna iletme, sorumluluğu olduğunu unutmamak gerekiyor. Ve bu günler geçtiğinde sorumluluğunu yerine getirmiş ve getirmemiş olanları hep birlikte göreceğiz. O yüzden ben bu sorumluluğu yerine getiren de bizlerle dayanışma içinde olan bu mücadelede bize yol arkadaşı olanlara teşekkür ediyorum. Tabii ki Evrensel başta olmak üzere. Çünkü Evrensel gazetem, biliyorsunuz ki susturuluyor, sürekli cezalandırılıyor ama biz o cezalara boyun eğmiyoruz hep birlikte."

Bugünkü duruşmadan detaylara ve adliye önündeki açıklamalara haberimizden erişebilirsiniz.

NE OLMUŞTU?

Kamuoyu gündemine TSK’nın operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın “kimyasal kullanımını yasaklayan Cenevre Sözleşmesi ve Minnesota Sözleşmesi kapsamında bu iddiaların olduğu bölgelerde inceleme yapılmasının bir zorunluluk olduğunu” ve “bağımsız heyetlerin etkin incelemeler yapması gerektiğini” söylemişti. Açıklamasının ardından hedef gösterilen Fincancı ifade vermeyi talep etmiş olmasına rağmen 26 Ekim tarihinde gözaltına alınmış, 27 Ekim tarihinde ise tutuklanmış ve Ankara’ya nakledilerek Sincak Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Tutukluluk kararına 582 avukat itiraz etmiş, mahkemece ‘tedbirin orantılı olduğuna’ karar verilmişti. Fincanı'nın yargılandığı davanın ilk duruşması 23, ikincisi 29 Aralık'ta görülmüştü. Fincancı için bugün (11 Ocak) görülen üçüncü duruşmada tahliye kararı verildi. (İstanbul/EVRENSEL)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

The court sentenced Turkish Medical Association President Şebnem Korur Fincancı to prison and released her

SONRAKİ HABER

İstinye Park AVM'deki çatışmanın ardında 250 milyon euroluk kara para iddiası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa