Hapis cezası verilen gazeteci Canözer: Bütün Beritanlar benmişim gibi bir sonuç çıktı

Gözde TÜZER
İstanbul

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle “örgüt propagandası” iddiasıyla 1 yıl 10 ay 15 gün ve 1 yıl 3 ay olmak üzere toplamda 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan JINNEWS Muhabiri Beritan Canözer suçlamalara ilişkin “Bütün Beritanlar benmişim, ben paylaşım yapıyormuşum gibi bir sonuç çıkıyor” dedi ve ekledi: “Bir savcı aynı dosyadan takipsizlik veriyor başka bir savcı ceza veriyor. Biri benim Beritan Sarya olduğumu kabul ediyor biri kabul etmiyor. Biz bu cezayı kabul etmiyoruz”

AYNI DOSYA, İKİ SAVCI, İKİ KARAR

Gazeteci Beritan Canözer, sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek Diyarbakır’da 13 Ağustos’ta evine yapılan baskın ile gözaltına alınmış ve dört gün gözaltında tutulduktan sonra emniyette ifadesi alınarak serbest bırakılmıştı. İddianamede Gazeteci Canözer’e yöneltilen suçlamaya dört farklı sosyal medya hesabından yapılan 19 paylaşım delil olarak gösteriliyor.

İddianame savcısı, 19 Ağustos 2019 tarihli “araştırma raporu” altında 2014-2015 yıllarında yapılmış sekiz paylaşımı; bir başka hesaptan yapılmış 2015 tarihli üç paylaşımı; bir başka hesaptan yapılmış iki paylaşımı ve yine bir başka hesaptan yapılmış altı paylaşımı öne sürerek Canözer’in “Suçu zincirleme şekilde işlediğini” iddia ediyordu.

12 Ekim 2021’de Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianamede Gazeteci Canözer’e yöneltilen suçlamaya gösterilen deliller arasında yer alan paylaşımların yapıldığı “Beritan Sarya” isimli Twitter hesabının Canözer’e ait olduğuna dair “yeterli” ve “nitelikli” deliller olmadığını belirterek kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.

"GERÇEK OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI"

Gazetemize konuşan Beritan Canözer 2021 nisan ayında kadınlarla beraber gözaltına alındığını belirterek “Beritan Sarya’nın paylaşımları bana sorulmuştu. O gün bana Rosa Kadın Derneği ve TJA’ya üye olup olmadığım gibi pek çok soru soruldu. Ama bunların gerçek olmadığı ortaya çıkınca durumlar değişti ve sonra Beritan Sarya üzerinden ilerlediler. Ve benim paylaşımların da dosyaya konuldu” dedi.

Ağustosta yeniden gözaltına alındığını ve kendisine yine Beritan Sarya’nın paylaşımlarının sorulduğunu söyleyen Canözer “Orada gözaltına alındığımda davada takipsizlik verildi. Ama 5 Nisan’daki dosya kapanmadı” dedi.

"BERİTAN SARYA ‘BEN ROJAVA’DAYIM’ DEMİŞTİ"

Dosyaya konu olan paylaşımları Beritan Sarya’nın yaptığını ve kendisinin de “Ben Rojava’dayım’ diye açıklama yaptığını belirten Canözer şöyle devam etti: “İlk duruşmada tweetlerin konumuna dahi bakıldığında Türkiye’de olmadığı anlaşılır. Çünkü kendisi de gazeteci ve Rojava’da çalışıyor. Kendisi de açıklamalar ve paylaşımlar yaptı ‘Ben buradayım. Biz farklı kişileriz’ diye. Biz bunları da mahkemeye sunduk. O paylaşımların bana ait olmadığına dair deliler de sunuldu. Ama bir türlü ikna edemedik mahkemeyi. İki ayrı ceza verdiler bana. Hem benim paylaşımlarıma hem de Beritan Sarya’nın paylaşımlarına ceza verdiler. Onların da kafaları çok karışık. Ama bir tane Beritan Canözer var.”  

"BİRİ BERİTAN SARYA OLDUĞUMU KABUL ETMİYOR, BİRİ KABUL EDİYOR"

İki ayrı davada farklı kararlar verildiğine dikkat çeken Gazeteci Canözer “Absürt bir durum. Bir savcı aynı dosyadan takipsizlik veriyor, başka bir savcı ceza veriyor. Biri benim Beritan Sarya olduğumu kabul ediyor, biri kabul etmiyor. Bundan sonraki paylaşımlara Beritan Sarya diye bana ceza verecekler herhalde. Bütün Beritanlar benmişim, ben paylaşım yapıyormuşum gibi bir sonuç çıkıyor” ifadelerini kullandı. Canözer dosyanın henüz kapanmadığını istinafa itiraz dilekçesi vereceklerini de sözlerine ekledi.

BİTMEYEN YARGI TACİZİ

İlk kez gözaltına alındığı 2015 yılından itibaren kendisine dair ciddi bir yargı tacizi söz konusu olduğunu aktaran Beritan Canözer “Neredeyse adliyeye girmediğim, karakola gitmediğim bir günüm yok. Bu aslında sistematik hale dönüştü. Burada da amaç o paylaşımları cezaya çarptırmak değildi. Benim gazeteciliğime dönük bir durum söz konusu.”

"HEYECANLI OLDUĞU İÇİN" GÖZALTINA ALINMIŞTI

2015 yılında “Heyecanlı olduğu ve şüpheli hareketleri olduğu” gerekçesiyle gözaltına alınan Beritan Canözer o dönemi de şu sözlerle anlatıyor: “İlk kez 2015 yılında gözaltına alındım ve orada tutuklandım. Biz o gün Diyarbakır Ofis semtinde yürüyüş takip ediyorduk. Yürüyüş sonrası gazetecilerle büroya gitmek üzereydik. Zırhlı araçlar durdu. ‘Heyecanlı hareketlerinden kaynaklı şüpheli göründün ve gözaltına alınıyorsun’ dediler. Sonrasında heyecanlı olduğum için şüpheli hareketlerimi de sormuşlardı. Ben haber takibindeydim, haberi yetiştireyim diye heyecanlıydım. İddianameye not defterinde çıkan siyasetçilerin konuşmaları, hafıza kartlarından çıkan fotoğraflar ve sosyal medya paylaşımlarım eklendi. Ama bana ‘Heyecanlı olduğun için gözaltına alınıyorsun’ demişlerdi” 

"YAPTIĞIMIZ HER ŞEY SUÇ UNSURU SAYILIYOR"

Önce Diyarbakır’da 16 gazetecinin sonra Ankara merkezli operasyonda 9 gazetecinin tutuklanması ve gazeteciler üzerindeki baskılara dair Beritan Canözer şunları söyledi: “Biz bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Arkadaşlarımızın gazeteciliğine de tanığız. 5 aydır bir iddianame hazırlanmadı. 16 arkadaşlarımız daha neden yargılandıklarını bilemeden, 9 arkadaşımız daha tutuklandı. Çalıştığımız kurumlar, haber kaynaklarımız hepsi önümüze suç unsuru olarak çıkarıldı. Gazetecinin işi haber kaynağıyla görüşmektir ve her gazetecinin de haber kaynağı vardır. Yaptığımız her şey suç unsuru olarak önümüze çıkarılmak isteniyor.”