13 Ekim 2022 13:40

İktidarın seçim ajandası: Hapis, sansür, yasak…

Sibel Hürtaş, Mecliste görüşmeleri süren sansür yasasını ve kulislerde tartışılanları yazdı.

Fotoğraf: Özge Elif Kızıl/AA

Paylaş

Sibel HÜRTAŞ
Ankara

Sansür yasası teklifinin görüşmeleri, Mecliste hem ilginç diyaloglar hem de ses getiren protestolar altında sürdü. Bu haftanın kısa bir özetini yapalım; salı günü TBMM Genel Kurulu’nda görüşmelere yeniden başlandığında, yasaya tepki gösteren gazetecilerle birlikte siyah maskelerimizi takıp, izleyici locasında yerimizi aldık. Muhalefet milletvekilleri ise ellerinde “Sansür yasasına hayır” pankartlarıyla Genel Kurul’dalar. Yasanın görüşmelerine başlanacak ama bilin bakalım kim yok? Teklifi Meclise sunan AKP ve MHP milletvekilleri… Yoklama alınıp, Meclis çoğunluğu sağlanamayınca, görüşmeler çarşambaya ertelendi.

Çarşamba günü ise 200’e yakın AKP ve MHP milletvekili, iktidar sıralarını doldurmuştu. Öğrendiğimiz kadarıyla, bir önceki yaşanan olaylardan dolayı, Saray’dan çok ciddi tepki görmüşlerdi. Meclisteki sandalye çoğunluğuna dayanarak, sabaha kadar görüşmeleri bitirmeyi amaçladılar, ancak 29. madde görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin “Sansüre hayır” sloganlarıyla yaptığı protesto eylemi ile karşılaştılar. Eylem nedeniyle, Meclis Genel Kurulu gece 02.00 sularında kapanmak zorunda kaldı.

29. madde malum, sadece gazetecileri değil milyonlarca sosyal medya kullanıcısını ilgilendiriyor. Yasa teklifi Meclise geldiğinden bu yana muhalefetle iktidar arasında, meşhur 29. madde üzerinden hummalı bir pazarlık sürüyor. Muhalefet “yanlış haberi yayana” 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören düzenlemede, iktidara geri adım attırmaya çalışıyor. Üst sınırın en azından 2 yıla indirilmesi teklif ediliyor, ama gelen duyumlara göre MHP’den “O zaman yasanın anlamı kalmıyor” yanıtını alıyorlar.

Kuliste konuştuğumuz AKP’liler, bu yasa teklifi için “Avrupa örneklerini aldık” diyorlar. Hangi Avrupa ülkesi olduğu konusunda çok meraklıyız, aynı soruyu TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a yönlendirince, Macaristan’ı örnek aldıklarını belirtiyor. Macaristan’da kısa süre önce gerçekleşen seçimlerin Türkiye’deki yansımaları anımsandığında, çok manidar bir örnek!

Hemen hatırlatalım, Macaristan’daki sosyal medya yasası 2010’de yürürlüğe girmiş, girer girmez Avrupa Birliği’nin tepkisi ile karşılaşmıştı. 2021 yılında yeniden düzenlenen yasa, haber alma ve verme hakkı önünde büyük bir engel olarak eleştiriliyor. Macaristan’daki medya düzeninin yolculuğu da dikkat çekici. Zira EFJ’nin hazırladığı rapora göre, Başbakan Orban, 2010 yılında iktidara gelir gelmez, ilk iş olarak medyanın yüzde 80’inini çoğunluğu kamu bankalarından alınan kredilerle yandaş sermaye gruplarına satın aldırıyor, kamu kaynaklarını iktidar yanlısı basın yayın organlarına aktarıyor. Bunun karşılığında ülkedeki muhalif gazeteciler iktidar sahipleri tarafından “hain” denilerek kriminalize ediliyor, muhalif basın yayın organlarının habere erişimi akreditasyon uygulamaları ile engelleniyor, basın yayın organları ciddi maddi imkansızlıklarla boğuşuyor. Bu medya düzenine de sosyal medya yasası eşlik ediyor. Pek tanıdık uygulamalar değil mi?

TBMM Başkanı Şentop, Macaristan örneğini verir vermez, Macaristan Basın Sendikası Başkan Yardımcısı Lengyel László ile görüştüm. “Macar Medya Yasası tüm AB’deki medya düzenlemelerinin en kötü örneği. Bu düzenleme Avrupa’da uzun ve çok derin tartışmalara zemin oluşturdu. Genel kanı bu düzenlemenin gerçekten demokratik gazeteci ve medya düzeni dostu olmadığı yönündedir. Türkiye, ifade ve düşünce özgürlüğüne hiçbir katkısı olmayan Macar düzenlemesini izliyor” diyor. Orban Hükümetinin, her şeyi siyasi amaçlarına göre düzenlediğini ve bağımsız platformlara mümkün olduğu kadar az özgürlük tanıdığını söyleyen László’nun bize çağrısı ise şu: “Tavsiyem, milletvekillerini Macar örneğini takip etmemeye ikna edin!”

Sansür yasası bu haliyle Meclisten geçerken, yasayı daha da tehlikeli hale getiren bir düzenlemenin daha olduğunu söyleyeyim. AKP, bugünlerde infaz yasası üzerinde bir çalışma yapıyor. Yeni düzenlemeye göre, 1 gün bile hapis cezası alınsa, bunun infazı gerçekleştirilebilecek. Yeni İnfaz Yasası düzenlemesi de sansür yasasını daha da tehlikeli hale getirecek. Zira, mevcut düzenlemelere göre, Sansür yasasının meşhur 29. maddesindeki 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası hükmü uyarınca, kişi alt sınırdan ceza alsa cezaevine girmeyecek, üst sınırdan ceza alsa denetimli serbestlikten yararlanabilecekti. Ama bugün üzerinde çalıştıkları yeni infaz teklifi yasalaşırsa, bundan böyle milyonlarca sosyal medya kullanıcısı “yalan haberi yayma suçundan” cezaevine girebilecek.

Manzara bu, Türkiye seçim dönemine girerken Meclisin gündemi, sansür, yasak ve hapis!

ÖNCEKİ HABER

Bahçeli, Alparslan Türkeş'in memleketine cemevi yapılması talimatı verdi

SONRAKİ HABER

Muhalefetten sansür yasasına tepki: "Bunun kaybedeni Türkiye olur"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...