Hakları için fabrika önünde direnen ETF Tekstil işçilerine yine polis müdahalesi
Gasbedilen haklarını almak için fabrika önünde nöbet tutan ETF Tekstil işçilerinin karşısına bir kez daha polis ve bekçi dikildi. Polisin müdahalesi sonucu bir kadın işçi fenalaştı.
Murat UYSAL
İstanbul
Gasbedilen haklarını almak için fabrika önünde nöbet tutan ETF Tekstil işçileri bir kez daha polis ve bekçi müdahalesiyle karşılaştı. ETF Tekstil patronu polis eşliğinde fabrikadaki malları ve makineleri boşaltmaya devam ederken, Avukat Orhan Atan hukukta işçi alacağının korunmadığına vurgu yaptı.
İstanbul Tuzla’da kurulu bulunan ve kapanacağı duyurulan ETF Tekstil’de gasbedilen tazminat ve ücret hakları için fabrika önünde nöbet tutan DERİTEKS üyesi işçiler yine polis tarafından darbedildi. Dün sabah saatlerinde patronun fabrika içerisinden makineleri çıkarmasına engel olmak isteyen işçiler polis ve bekçilerin müdahalesiyle karşılaştı. Polisin müdahalesi sonrasında bir kadın işçi fenalaştı.
Fotoğraf: Evrensel
Polise tepki gösteren işçiler, “Bizim haklarımız verilmiyor, paramızı alamıyoruz ama siz patronu koruyorsunuz! Benim çocuğumun emeği var orada, benim hakkım var. Ben çocuğuma süt alamadım, bu yasalar neden hep patronlardan yana” diyerek isyan etti.
SÜRECİN UZATILMASI PATRONUN LEHİNE
İşçiler alacakları verilmeden fabrikanın boşaltılmasını istemezken, ara bulucu süreci devam ettiği için dava açılamıyor. Bu sebeple tedbir kararının çıkarılamadığını belirten Avukat Orhan Atan, “Fabrikadan çıkarılan işçilerin alacağı var ama bu alacağın tutarı belirlenmedi. İşçilerin alacakları muaccel (Hemen ödenmesi gereken) durumda değil. Muacceliyet bir alacağın ödeme gününün ve rakamının belli olması demek. Muacceliyet, muaccel hale gelen alacaklar için tedbir konulabilmesinden dolayı önemli” dedi.
İş mahkemelerinin işçiye, işçinin alacağı kıdem tazminatı tutarının belli olmadığını, bu konuda uyuşmazlık olduğunu söylediğini aktaran Atan, “Zorunlu ara buluculuk süreci var. Ara bulucu aşaması bu hafta bitiyor, önümüzdeki hafta tedbir işlemleri için dava açılabilecek. Bu yöntem bütün batan kaçan göçen patronların bildiği ve kullandığı bir yöntem” diye konuştu.
Patronun banka borçlarının işçinin alacağının önüne geçtiğini söyleyen Atan, “Üretim devam ederken bankaların aldığı rehinler, ipotekler işçi alacağının önüne geçiyor. Buradaki asıl sorun işçi alacağı hukukta muacceliyet denerek korunmuyor. Dava açıp muaccel hale getirmek lazım, bunun için de işçiye önce yasal prosedürü işletmesi söyleniyor. Bir aylık ara bulucu aşamasında zaten patron malını mülkünü çıkarıp gidiyor” dedi.
"DEVLET ALACAĞINI ALIYOR AMA İŞÇİYE ALDIRMIYOR"
Şirketler tüzel kişilik olduğu için işçilerin alacaklarını, ETF Tekstil Patronu Sanem Dikmen’in şahsından alamadıklarını anlatan Atan, “Yani ETF’nin Sahibi Sanem Dikmen’in şu anda milyonları olsun, hukuken işçiler Sanem Dikmen’in şahsından para talep edemiyor. Onun şahsi mal varlığına haciz, tedbir koyamıyorlar. ETF şirketinin mal varlığı varsa ya da kalırsa davanın sonunda işçiler yalnızca bunu alabilir. Davanın sonunu bekleyince de işçilere dört duvar kalmış oluyor. Hukuk sürecinin kendisi işçiyi korumaksızın patrona şirketin içini boşaltabileceği zaman yaratıyor. Fakat devlet kendi alacağında süreci böyle işletmiyor. Mesela ETF’nin vergi borcu olsun devlet ETF’den bulamayınca ortaklarından bile alabiliyor. Devlet gidip alacağını Sanem Dikmen’den alabiliyor ama işçiye aynısını yaptırmıyor” dedi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
