İTÜ'de barınma sorunu sürüyor, rektörlük tepkilere kayıtsız

Berzan SÖNMEZ

İTÜ’de geride bıraktığımız dönemin başından itibaren etkisini iyice gösteren barınma sorunun çözülmesi için, öğrencilerin tepkilerine rağmen bir adım atılmadı. İTÜ yönetimi, her yıl yurtlara başvuran öğrenci sayısının artmasına rağmen yeni yurt yapımına dair hiçbir plan açıklamadı.

Geçtiğimiz yılın başında öğrencilerin yaptığı barınma eylemine ÖGB’ler aracılığıyla yaptığı sert müdahaleyle gündeme gelen İTÜ rektörü, Gençlik ve Spor Bakanlığıyla yapılan anlaşma neticesinde iki adet yurt binası yapılacağını ve bu yurtların sadece İTÜ öğrencilerine tahsis edileceğine dair sosyal medya bir tweet atmıştı. Fakat yurtların ne zaman yapılacağı, nerede yapılacağı gibi detayları vermeyen İTÜ rektörü, mevcut barınma sorununa dair bir açıklamada bulunmadı. Geçtiğimiz eğitim yılının güz döneminde Kovidli öğrenci sayısının artışıyla yeniden gündeme gelen rektörlük, öğrencileri fareli rektörlük misafirhanelerinde sıkışık ve temel hizmetleri sağlamadan karantinaya alarak, pandemi şartlarında bile barınmaya dair bir yedek planı olmadığını göstermişti. Yine eski İTÜ yönetimine yakın olan vakıflarla giriştiği paylaşım kavgasında; İTÜ vakıflarına ait bir kadın yurduna, vakfın anlaşması bittiği gerekçesiyle polis eşliğinde baskın yaparak öğrencilerin eşyaları sokağa atmıştı.

2021-2022 eğitim yılını barınma sorunu özelinde bu şekilde geçirdikten sonra, rektörlüğün yeni eğitim yılına girerken İTÜ yurtlarına yaptığı müdahaleler tepki yarattı. Yurt kontenjanlarının yurt talebinin altında kaldığı açıkça görüldüğü İTÜ’de, rektörlüğün bulduğu çözüm, yurt odalarının kontenjanlarını 2’den  3’e, 3’ten 4’e çıkararak ranzalı sisteme geçmek olunca öğrenciler arasında tepkiye neden oldu. Birçok öğrenci sosyal medya hesabından İTÜ rektörünü etiketleyerek tepkisini gösterdi. İTÜ rektörlüğü, odalarda kontenjan artırımının yanında, yurt fiyatlarına yüzde 60’a varan zamlar yaptı. Oda kontenjanını artırdığı yurtlarda ise geçtiğimiz yılın bir kişi eksik odalarıyla aynı fiyatı istedi. Ancak eşyaları koridorlara taşan, oda içerisinde hiçbir boşluğu kalmayan, yaşam konforu azalan öğrenciler, fiyat görünürde değişmemiş olsa da odanın kullanımı göz önüne alındığında, yarı yarıya bir fiyat  artışı olduğunun farkında. Yeni dönemde geçen yılki gibi hatta daha kötü barınma sorunlarıyla karşı karşıya olan öğrenciler rektörlükten bu krizi çözmesini bekliyor. Rektörlüğün ise bu tepkilere kayıtsız kalması, öğrenciler arasında rektörlüğe karşı güvensizliği artırıyor.  

İTÜ rektörlüğü, barınma, beslenme, sosyal hizmetler, nitelikli eğitim gibi temel ihtiyaçları eksiksiz sağlaması gerekirken, bunları sağlamayıp gelen bütün tepkileri bütçe yetersizliği bahanesiyle savuşturmaya çalışıyor. İTÜ içerisinde teknokent inşaatları, sermayeye hizmet edecek teknoloji binalarının inşaatları sürerken yurt yapılmaması, öğrenciler arasında rektörlüğün öğrencilerin ihtiyaçlarını öncelikleri arasına almadığına dair düşüncelere neden oluyor. İTÜ öğrencileri yeni dönemde rektörlükten, başta yurt olmak üzere üniversite yaşamını sorunlu olmaktan çıkaracak birçok hizmeti sağlamasını bekliyor.