Kürt halkı evlatlarına sahip çıktı
DERSİM:
Dersim'de onbinlerce kişi PKK'nin kurucularından Sakine Cansız'ı son yolculuğuna uğurladı. Cemevinden alınan Sakine Cansız'ın cenazesi onbinlerce kişi tarafından Dağ Mahallesi'nde evinin önüne getirildi. Daha sonra Cansız'ın tabutu omuzlara alınarak, cenaze aracına konuldu. Dev boyutlarda yeşil sarı kırmızı bayrak açan onbinlerce kişi tekrardan cemevine doğru yürüyüşe geçti. Törene katılanlar barışı simgeleyen beyaz tülbent ve atkı taktı.
'SAKİNE ÖZGÜRLÜKTÜR, İNSAN OLMAKTIR, DİRENMEKTİR'
Törende konuşan DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk, "Merhaba Munzur suyu kadar ak, Munzur dağları kadar asi Sakine yoldaşın halkı" diyerek sözlerine başladı. Tuğluk, şunları söyledi: "Üç yiğit Kürt kadınını kaybettik. Kürt halkı üç yiğit yoldaşını kaybetti. Hepimiz, Kürdistan yas içindedir. Acımız büyüktür yüreğimiz kan ağlıyor. Sevgili Dersimliler, bu cinayet Paris'in orta yerinde, en işlek caddesinde güvenlik önlemlerinin en yoğun alındığı yerde gerçekleştirildi. Bu canice saldırı üç kadın yoldaşımızı hedefleyerek, gerçekleştirildi. Bu saldırı sıradan bir saldırı değil. Bilinçli gerçekleştirilmiş bir katliamdır. Bu katliam Türk gladyosu ile uluslararası gladyonun ortak operasyonudur. Bu alçak saldırıyı gerçekleştiren üç yoldaşımızı kalleşçe katleden katilleri ve arkasındaki zihniyeti lanetliyoruz. Üç yoldaşımızı da Kürdistan şehitleri kervanına; üç özgürlük çiçeği olarak katıyoruz. Kürdistan evlatlarını ana şevkatiyle bağrına basıyor bugün. Dersim'de Sakine yoldaşımızı, Maraş'ta Fidan yoldaşımızı, Mersin'de Leyla yoldaşımızı bağrına basıyor. Bu cinayetin hem işleniş biçimi hem de hedefleri açısı ve zamanlaması açısından son derece manidar olduğunu düşünüyoruz. Üç yoldaşımızda Kürt özgürlük mücadelesinin birer militanı birer neferiydiler. Sakine yoldaşımız, Kürt kadın mücadelesinin öncüsüydü. Sakine yoldaşımız Kürdistan'da ve Ortadoğu'da kadın mücadelesinin öncü militanıydı. Bu yoldaşlarımız ırkçılığa, faşizme karşı direnin yoldaşlarımızdı. Ve maalesef onurlu Kürde, özgürlüğünde ısrar eden Kürde, işte böyle kalleşçe saldırılar yaptılar. Bu yoldaşlarımız, direnişin sembolüdürler. Sakine yoldaşımız, Diyarbakır zindanın kabul edilemez işkencelerine ve zulme karşı, insanlık onurunu korumuştur ve insanlık onuruna sahip çıkmıştır. Bunun için hedef seçilmiştir. Ve Sakine yoldaşımız Sayın Öcalan'ın yoldaşı olmuş bir devrimcidir. Hepimizin rehberidir Sakine yoldaş. Sakine Yoldaş özgürlüktür, insan olmaktır, direnmektir. Dersim'in asi kızı ve asi evladıdır. O nedenle caniler ve katiller yoldaşımızı hedef seçmişlerdir." dedi.
'BİRLİĞİMİZİ VE DİRENİŞİMİZİ YÜKSELTMELİYİZ'
Daha sonra konuşan BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "Birliğimizi ve direnişimizi yükselterek, onurlu bir zaferin sözünü veriyoruz. Bu katliamların bir amacı var. Kürt halkının kendi kültürünü, onurunu yok saymak için yapılıyordu. Bu saldırılara verilecek cevap, dilimizi, kültürümüzü, Kürdistan'ı özgürleştirmektir. Kürt halkının direnişine öncülük yapan Dersim halkına şükranlarımı sunuyorum. Sizin bu duruşunuz oldukça, tarihin bütün katliamlarını açığa çıkaracağımız sözünü veriyoruz. Bu halkın diz çökmeyeceğini herkesin anlaması gerekiyor. Buradan bütün devrim şehitlerine, Kürdistan şehitlerine söz veriyoruz. Onların yaşam gerekçesi bizim mücadele gerekçemiz olacak. Dersim dağlarından; an azadi an azadi diyoruz" diye konuştu.
'BU KATLİAM BİZE YOL GÖSTERMİŞTİR'
Halkların Demokratik Kongresi adına konuşan İstanbul Milletvekili Levent Tüzel ise, "Paris'te katledilen üç Kürt kadın devrimci önünde saygıyla eğiliyoruz. Bu son saldırı da gösterdi ki, özgürlük, barış ve kardeşliği kazanmak hiç de kolay olmayacak. Kürt halkı yıllarca bedel ödeyerek, bu günlere geldi. Kürt kadın direnişçilerini saygıyla selamlıyorum. Sizlere dönük saldırıya güçlü şekilde yanıt verdiniz. Paris'te Kürt halkının barış arayışını bozmak için yapılan katliama verilen yanıt, en görkemli şekilde olmuştur. Paris'te sıkılan kurşunlar, yılın başlarında Sayın Öcalan'ın barış görüşmelerini bozmak için yapıldı. Bir kez daha şimdi görüyoruz ki, Türkiye'de yazan çizen, bölge halklarının geleceğini düşünen herkes barışa sahip çıkıyor. İşte buradan devam edeceğiz. Sakine'nin, Fidan'ın ve Leyla'nın yüreğimize ektiği acı, bizleri bir kez daha kenetledi. Bu katliam bize yol göstermiştir. Bizler, hiçbir zaman intikam peşinde olmadık. Şehitlerimizin acılarına rağmen özgürlük için, demokrasi için, Kürdistan'ın özerkliği için, Ortadoğu halklarının birlikteliği için yürüyüşümüze devam edeceğiz" diye belirtti.
'SAKİNE, HAKKA YÜRÜMÜŞTÜR'
Tüzel'in ardından konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül ise, şunları ifade etti: "Dün Diyarbakır'da gördüğümüz sahne, Türkiye ve dünyaya bir derstir. Bir babanın bir annenin çocuğunun tabutu üzerinde, 'biz barış istiyoruz' demesinden daha değerli ne olabilir. Bu zulme, bu baskıya, bu inkarcılığa, bu katliama karşı durmak kerametin kendisidir. Yüzünüzde Seyid Rıza'nın, Mazlum Doğan'ın, İbrahim Kaypakkaya'nın, Mahir Çayan'ın resmi yansıyor. Bu ülkeye barışı biz getireceğiz. Hepsi adına sana aşk olsun kadın. Bu canlara sahip çıkmak zorundayız. Diyoruz ki, hak için hakka yürüyenlere aşk olsun. Bizim kültürümüzde ölüm yoktur, hakka yürümüştür Sakine. Hak için hakka yürüyenlere aşk olsun. Hakkı niyaz olsun."
Ardından Cansız, dini vecibeleri yerine getirildi ve tabutuna karanfiller bırakıldı. Daha sonra cenaze aracına alınan Cansız, Asri Mezarlığı'nda defnedildi.
Paris'te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçiden Leyla Şaylemez için Mersin'de düzenlenen cenaze törenine yüz binlerce yurttaş katıldı. Binlerce araçlık konvoyla Adana'dan Tarsus'a oradan da Mersin'e getirilen cenaze, Toroslar ilçesine bağlı Mevlana Mahallesi'nde bulunan Nur Camisi'ne getirildi. Cenaze dini vecibelerin ardından kadınların omuzlarında cenaze aracına yüklenerek, yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Güneykent Mezarlığı'na doğru ilerleyen ve uzunluğu 2 kilometreyi geçen kitlenin alanda toplanması yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Yol boyunca PKK bayrakları ve sarı, kırmızı, yeşil flamalar açan kalabalık kitleyi polis uzaktan takip etti. Cenazeye BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak'ın yanı sıra Akdeniz Belediye Başkanı M. Fazıl Türk, kentte bulunan demokratik kitle örgütleri, sendikalar, siyasi partiler ve sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı. Törende BDP Mersin İl Eş başkanları, BDP Milletvekilleri Mülkiye Birtane ve Ertuğrul Kürkçü birer konuşuma yaptı.
'BARIŞ OLMAZSA, ...'
Törende konuşan Leyla Şaylemez'in babası Cumali Şaylemez, Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Tayip Erdoğan ikide bir diyor ki; 'Biz terörü bitireceğiz' 8 çocuğum ve 7 torunum var. Bugüne kadar hiç savaş istemedik. Leyla da kimseye silah sıkmadı. Fakat barışın sesini duymak istemediler. Bak barışın sesini duymazsan o zaman her 14 çocuğum da silaha sarılacak. İki de bir diyorlar ki biz gözyaşı istemiyoruz. Sanki Kürtler gözyaşı mı istiyor? Evde eşimle birlikte iken bir asker ölünce de üzülüyoruz. Ancak bir anne ve baba bilir o çocuğu büyütmenin ne kadar zor olduğunu. Buradan basına da seslenmek istiyorum; lütfen sözlerimi çarpıtmayın. Kürtler hiçbir zaman terörist değildi. Kürtler hiçbir zaman terörizm yapmadı. Eğer Leyla teröristse bende teröristim. Eğer kendi kimliğini Kürt kimliğini istediği için terörist ise biz de teröristiz. Ben de teröristim" diye konuştu.
'SORUN BU SESI DUYMAYANLARDAYDI'
Baba Şaylemez’in ardından kitleye hitap eden BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt halkının yüz yıllardır kendi anavatanında barış içinde yaşamak istediğini belirterek, "Sorun bu sesi duymayanlardaydı. Sorun bu çığlığa bu haykırışa kulaklarını tıkayanlardaydı. Biz hiçbir gencin hiçbir insanın yaşamını yitirmeden, tek bir damla kanı akmadan bir tek ananın göz yaşı akmadan bu sorunu çözebiliriz dedik. Defalarca halkımızla birlikte bunun mitingini, yürüyüşünü politikasını yaptık. Binlerce milyonlarca defa haykırdık. Biz asla ve asla hiç birzaman kan dökülsün istemedik. Bütün çabamız diyalogla müzakere ile sorunun çözümü için oldu. Ancak her şeye rağmen yaşanan tüm acılara rağmen 40 bin insanın kaybedilmiş olmasına, 30 yıldır her gün her dakika anaların ağlıyor olmasına rağmen elimizde bir fırsat var dedik. Bizim bu şehitlerimiz Paris katliamı, bir kez daha çözüme vesile olsun istedik. Çünkü Leyla arkadaşımız, Sakine arkadaşımız, Fidan arkadaşım da özledikleri demokratik çözümü, özgürlüğü barışı getirmek için mücadele ediyorlardı. Bizim onlara bütün değer ailelerimize bütün halkımıza sözümüzdür” dedi.
Konuşmaların ardından Şaylemez’in cenazesi kadınlar tarafından omuzlanarak mezarlığa götürüldü. Şaylemez dualar eşliğinde defin edilirken, anne Şaylemez'in fenalaştığı görüldü. “Şehit namırın” sloganları eşliğinde toprağa verilen Şaylemez’in mezarına sarı kırmızı ve yeşil renkli tülbent konuldu. Defin işleminin ardından kitle Şaylemez için BDP Yenişehir İlçe binasında kurulan taziyeye geçti.
Fransa'nın Paris kentinde katledilen 3 Kürt siyasetçi kadından Fidan Doğan'ın cenazesi memleketi Elbistan'a getirildi. Nurhak Dağı eteklerinde soğuk havaya rağmen binlerce kişinin katıldığı cenaze töreninde, Fidan'ın cenazesi "Kürt halkının onurlu Maraş'ın güler yüzlü kızı seni unutmayacağız" dövizleriyle karşılandı. BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, "Kürtler için kadın, yaşamı temsil eder. Kadınları katlederek yaşamı katletmek istediler. Kadını katlederek, Kürt Halk Önderi'nin Sayın Öcalan'ın önemli bir çabayla yaratılan kadın özgürlük mücadelesini katletmek istediler. Ama yanıldılar" dedi.
KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan dün akşam Adıyaman Cemevine getirildi. Sabah saatlerinde konvoyla Fidan'ın cenazesi Maraş'ın Elbistan ilçesine bağlı Barış beldesinde Cemevine getirildi. Fidan'ın PKK bayrağına sarılmış tabutunu cemevinden omuzlara alan kadınlar, Fidan'ın tabutu üzerinde ağıtlar yaktı. Soğuk havaya rağmen binlerce kişinin katılımıyla cemevinin önünde tören gerçekleştirildi.
Törene, KESK Adıyaman, Malatya Şubeler Platformu üyeleri, Pir Sultan Abdal Derneği Adıyaman ve Maraş şube üyeleri, KURDÎ-DER, MEYA-DER, BDP Malatya, Adıyaman, Maraş ile Urfa il ve ilçe teşkilatları, BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, BDP milletvekilleri Hasip Kaplan, Nursel Aydoğan, Ayla Akat, İbrahim Binici, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Fidan'ın ailesi katıldı.
‘İNSAN BİR KURŞUNLA ÖLMEZ’
Doğan'ın tabutu önünde gerçekleşen törende konuşan Doğan'ın babası Hasan Doğan, kızı Doğan'ın doğum gününü Diyarbakır'da kutladığını ifade ederek, kızının sadece barış ve demokrasi istediği için katledildiğini söyledi. Baba Doğan, Fransa'ya seslenerek, "Demokrasi diyenler, demokrasi bu muydu. Bir insan bir kurşunla ölmez" dedi.
Daha sonra konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır'dan Elbistan'a kadar milyonlarca Kürt yurttaşın selamının olduğunu ifade etti.
'BİNLERCE FİDAN VAR'
Baydemir’in ardından, Fidan Doğan'ın Avrupa'daki Kürt halkının sesi soluğu olduğunu dile getiren BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Fidan Kürt halkının elçisiydi. Yiğit özgürlüğe sevdalı bir Kürt kadınıydı. Fidanımızı katlederek bu sesi bu soluğu kesmek istediler. Ama yanılıyorlar bu topraklarda tohumu atılmış yeşermiş ve halkına hizmet etmek için, mücadele eden ve bunun için sıraya girmiş binlerce Fidan var. Bu topraklarda kimse Fidanları yok edemez. Çoğu insan bilmez dünyadaki yapılan ilk barış anlaşmasının altında bir kadının imzası vardır. O da Elbistanlıdır. Dünyandaki ilk barış anlaşmasında bir kadının imzası var. Biz Fidan'a inanıyoruz. Biz onun aşkına inanıyoruz. Bu topraklara görkemli, onurlu Fidana layık olacak bir barışı getireceğiz. Kürt kadınlarının acısı çok büyük. Çünkü gerçekten de tarihte büyük katliamlar yapılmış büyük cinayetler işlenmiştir. Ama üç kadını katleden bu kadar alçak bir katil dünyada yoktur" diye konuştu.
'KÜRTLER BARIŞA DA DİRENMEYE DE HAZIR YA SİZ?'
Konuşurken gözyaşlarına hakim olamayan Kışanak, acılarını yüreklerine gömerek başlatılan sürece barışa dönüşmesi için mücadele edeceklerini belirtti. Ankara'ya "Barışa hazır mısınız" diye soran Kışanak, "Acımızı yüreğimize gömeceğiz. Hep beraber bu başlatılan süreçten bir barış ve çözüm çıkması için halkımızın özgürlüğüne kavuşması için acımızı yüreğimize gömeceğiz. İşte dün Amed'te yüzbinler bu vakur duruşla biz barışa hazırız dedi. Kürt halkı mücadele etmesini direnmesini de biliyor. Barışa da hazır işte siz peki barışa hazır mısınız? Kürt halkını kabul etmeye hazır mısınız? Kürt halkının haklarını artık iade etmesine hazır mısınız? Bu soruları Ankara'ya soruyoruz. Kürt halkına samimiyet sınavına tutanlara soruyoruz. Kürt halkı politik ve örgütlü bir halktır. Değerlerine saygı gösterirseniz gasp ettiğiniz haklarını verirseniz. Bu halk 7'den 70'e barışın teminatı olur. Bunu yapabilecek yegane güç Kürt halkıdır. Fidanların Sakinelerin mücadelesinin barışla sonuçlanmasını istiyoruz. Kürdistan'da yaşamını yitiren yoldaşlarımızın anısına bağlığını bir gereği olarak bu yolda yürümeye hazırız. Yeter ki karşımızda Kürt halkına anlayacak yaşadığı acılara saygı gösterecek, katliamcı mantıktan vazgeçecek bir barış çabası görelim. Biz tünelin başında bir ışık görürsek o yolu yoldaşlarımızdan aldığımız güçle yürürüz. Rahat uyuyun yoldaşlarım milyonlar sizin verdiğiniz mücadeleyi yürütüyor. Ailemize bu kadar büyük bir acı karşısında baş sağlığı diliyorum. Kürt halkına Kürdistan'a baş sağlığı diliyorum. Kadın özgürlüğüne inanan herkese baş sağlığı diliyorum" dedi.
Konuşmaların ardından cem töreni yapıldı. Daha sonra Doğan'ın cenazesi kadınlar tarafından omuzlara alınarak, Elbistan'a bağlı Hançıplak köyünde toprağa verilmek üzere yola çıkarıldı.(Haber Merkezi/DİHA)
Evrensel'i Takip Et