21 Mayıs 2022 16:40
Son Güncellenme Tarihi: 21 Mayıs 2022 19:53

Maltepe'de CHP'den 'Milletin Sesi' mitingi: Yüz binler geçinemiyoruz dedi, adalet istedi

CHP'nin 'Milletin Sesi' mitingi Maltepe Miting Alanı'nda gerçekleşti. Yüz binlerce kişi "geçinemiyoruz" dedi, adalet talebi öne çıktı. Mitingin sonunda "Hükümet istifa" sloganları atıldı.

"Milletin Sesi" Mitingi | Fotoğraf:Şerif Karataş/Evrensel

Paylaş

Meltem AKYOL
Çağrı SARI
İstanbul

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen cezanın ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla Bursa’dan İstanbul’a alınan "Milletin Sesi" mitingi Maltepe Sahil Miting Alanı’nda yapıldı.

Yüz binlerce kişinin katıldığı mitingde “Hak hukuk adalet" "Her yer Taksim her yer direniş" "Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganları atıldı.

Türkiye bayrakları ve CHP bayrakları, Kılıçdaroğlu fotoğrafı ile beraber 'Milletin Sesi' flamaları taşındı. Mitingin örgütlenme biçimi, kürsüde Kılıçdaroğlu dışında kimsenin olmaması gazeteciler arasında "Bu miting CHP'nin adayının Kılıçdaroğlu olduğunu ortaya koyuyor" yorumlarına neden oldu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Hak, hukuk, adalet" sloganları eşliğinde eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte sahneye çıktı. Adalet çağrısı yapan Kılıçdaroğlu “Kentlerin yağmalanmadığı, kamu kaynaklarının yok edilmediği, derelerimizin özgür aktığı geleceğimiz içindir” dedi.

"HARAMİLERİN SALTANATI YIKILIYOR"

“Kimse umutsuzluğa kapılmasın, haramilerin saltanatı yıkılıyor!” diyen Kılıçdaroğlu “5 yıl önce ilk adımı attığımız yürüyüşün finaline yaklaşıyoruz. Az kaldı. Birileri Türkiye'yi zifiri karanlığa sürüklemek istiyor, insanları korkuyla sindirmek istiyor. Yaratılmak istenen bu korku ikliminin aparatlarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Siyasallaşmış yargı, mafya, uyuşturucu kaçakçıları, baronları, paramiliter yapılar, beşli çete, yandaş medya, insan ve silah kaçakçıları; hepsi birlikte çalışıyor. Bunların tek amacı var, korku iklimi yaratmak ve bu iklimden nemalanmak. Bunu hem siyasi hem finansal olarak nemalanmak için yapıyorlar. Bu milleti korkutarak bu sistemi ayakta tutmak istiyorlar. O ve sarayı giderse kaos olur algısının peşindeler. İnsanları gece yarısı tutukluyorlar, okulları basıyorlar. Tweet attı diye çocukları okullarından alıyorlar. Konserleri yasaklıyor, Kürtçe müziğe tahammül edemiyorlar, sanatçıları mahkemede süründürüyorlar.  O yasak, bu yasak, şu yasak... Tahammül edilmeyen Kpop, gençler, eğlence, mizah, yaşam tarzı, özgürlük...” ifadelerini kullandı.

"BUNLARIN DÜZENİNE ÇOMAK SOKACAĞIZ"

Ülkenin ağır bir ekonomik buhranın içinde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu “Bu hakka, hukuka, adalete sırt çevirmenin sonucu. Bu ekonomi, adaletsiz yönetimin sonucudur. Milyonlarca aile ağır yoksulluk içinde geçinemiyor. Gençleri umutsuzluğa mahkum etmek istiyorlar.  Kollarımızı sıvayıp hemen çalışmaya başlamak zorundayız. Ekonomiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Yolsuzluk yapanların, kul hakkı yiyenlerin kim olduklarına bakmadan kafalarına inmek zorundayız. Sarayın ve fotoğrafçı suç işleri bakanının elinden yetkiyi aldığımızda, hepsinin, bu beşli çetelerin defterini dürmek zorundayız.  Bunların düzenine çomak sokacağız. Kan emicileri sırtımızdan söküp atacağız. 5'li çetelere, mafyalara, baronlara seslerini çıkarmayanlar; iyilikte yarışan belediyelerimize baskı kuruyor. Bu düzen, haramilerin düzenidir.  2 kadın gazeteci, işlerini yaptıkları için tehdit ediliyor. Paramilerlere, mafyalara, baronlara, kendini derin devlet olarak ilan eden müptezellere, SADAT'a olur da bu onurlu gazetecilerin tırnağına zarar gelirse, siz kendinizi unutun! Türkiye'ye gelen kaçakların, Afganların ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğine inanıyorum. Benim vatan sevgimde sınır namustur anlayışı var.  Bu söylediklerime inanıyorsanız, bize katılın. Akılcı bir ekonomi yönetimine katılıyorsanız, Silivri korkusu olmadan konuşmak istiyorsanız bize katılın. Barış Akademisyenleri görevlerine dönsün, harp okulu öğrencileri serbest kalsın diyorsanız bize katılın.” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından Sanatçı Mazlum Çimen eşliğinde hep birlikte "Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz" türküsü söylendi.

"BU DAHA BAŞLANGIÇ MÜCADELEYE DEVAM"

Gezi davasında 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Taksim Dayanışması üyelerinin aileleri adına Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Kahraman söz aldı.

"Bugün burada bulunan 100 binlerin ötesinde milyonlarca insanın hayat verdiği büyük Gezi ailesinin büyük üyeleri, baskıya, talana, karşı bir araya gelen milyonlar" diyerek sözlerine başlayan Kahraman'ın sözü sık sık "Hak hukuk adalet ve her yer Taksim her yer direniş" sloganları ile kesildi.

Kahraman şunları söyledi: Bu adalet talebi gelecek güzel günler içindir. Bu adalet talebi kentlerimizin yağmalanmadığı, derelerimizin özgür aktığı bir ülke içindir. Bu adalet talebi Ali İsmail''in, Ethem'in, Abdocan'ın, Medeni'nin ve Berkin'in özgür düşleri içindir. Düşlerimizi gerçekleştirmenin yolu eşitlik, özgürlük talebinde ısrar etmekte ve dayanışma içinde olmaktan geçiyor. Gezi bu ülkenin sönmeyecek umududur.

Kahraman sözlerini Bakırköy ve Silivri'ye selam göndererek noktaladı.

KAĞIT TOPLAYICISI NUSRET GÜLLÜ: ARTIK BİTTİ BİTTİ

49 yaşındaki kağıt toplayıcısı Nusret Güllü kürsüde konuştu.

Güllü şunları söyledi: 25 senedir davul zurna çalıyordum, davul zurna bitti, çek çekle kağıt toplamaya başladık. Onu da elimizden aldılar. Pazarlarda çürük domatesleri toplamaya başladık, onlar da kalmadı. Domates oldu 25 lira. Artık bitti bitti.

65 YAŞINDAKİ İŞÇİ: BEN HAYATTA HİÇ BÖYLE ZAM GÖRMEDİM

65 yaşında hayatını bulaşık yıkayarak sürdüren Nazife Canoğlu da kürsüde konuştu.

Canoğlu, şunları söyledi:

"Ben 70 yılından beri Türkiye'de yapmadığım iş kalmadı. 2 senedir yardımlarla ayakta duruyorum. 3 bin lira maaşım var, 1600 lira kira. Faturalar vs. gerisini siz hesaplayın. Beni idama götürseler söylemeye devam edeceğim. Bu sene tamamen karaya vurmuş durumdayım. Artık yeter diyorum, bir ekmek 5 lira. Ben hayatta hiç böyle bir zam, bir pahalılık görmedim. Yeter, hep yabancılar, yabancılar. Yeter. Kendi hakkımızı arayalım. Allah aşkına yeter artık."

KASAP FATİH ULUDAĞ: İNSANLAR SIYIRDIĞIMIZ ETLERİ ALMAK İSTİYORLAR

Kürsüye çıkan Kasap Fatih Uludağ "20 yıldır kasaplık yapıyorum en kötü zamanı yaşıyorum. Elektrik faturaları… Daha iyi et üretebilmek için elektrik harcıyoruz. Faturalar çok yüksek, 8 bin, 10 bin elektirik faturası ödüyoruz. Vatandaş 15 liradan kıyma istiyor, bizim çöpe attığımız sıyırdığımız etleri almak istiyorlar" diyerek yaşadıklarını anlattı.

TEMİZLİK İŞÇİSİ: ÇOCUĞUMLA MARKETE GİDEMİYORUM, BİR ŞEY İSTER DİYE

Temizlik işçisi Muazzez Sürgün kürsüde şunları söyledi: Eşim apartman görevlisi 2 çocuğum var. Ev işçiliği yapıyorum. Anneyim. Çocuklarımın okumasını ve bizden daha iyi yaşamasını istiyorum. Her geçen gün daha kötüye gidiyoruz. Şimdi acaba çocuklarımızın karnını nasıl doyuracağız diye düşünüyoruz. 8 yaşındaki çocuğumla markete gidemiyorum, bir şey ister de alamam diye. Anneleri bu hale getiren sistem utansın.

Esenyurt'ta torna işçiliği yapan Abdullah şunları söyledi:

"40 yaşındayım. 3 aydır işsizim. Aileler çocuklarına gelecek versin kaygısı içindeyim. Bizleri bu hayata mahkum eden insanlara lanet olsun. İşsizim gittiğim bütün firmalar yabancı uyruklu işçileri çalıştırıyorlar. Yabancıları da sosyal haklardan mahrum çalıştırıyorlar. Kendi ülkemizde yabancı olduk. Faşizm kaybedecek halklar kazanacak."

Mitingin sonunda kitle dağılırken "Hükümet istifa" sloganları atıldı.

Alandan kısa kısa notlar:

  • Platformda yer alan kucağını açmış Kemal Kılıçdaroğlu fotoğrafı, mitingin ana fotoğrafı oldu.
  • Mitingin başlama saati olan 18.00'de hâlâ alana girişler devam etti.
  • İl ve ilçelerden mitinge katılanlar kortejler halinde alana giriş yaptı.
  • Adalet yürüyüşü ile ortaya çıkan “Hak hukuk adalet” bu mitingin de ana sloganlarından biri.
  • Sık sık, "Seçim hemen şimdi" sloganları atıldı.
  • Mitinge katılanların ana talebi adalet ve ekonomi oldu.
  • Mitinge katılan çoğu kişi milletvekillerine "geçinemiyoruz nasıl olacak böyle" şeklinde sorular soruyor.
  • Mitinge CHP'li belediye başkanları da katıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu kitleden büyük alkış aldı.
  • Alanda Türkiye bayrakları ve CHP bayrağı dışında bir bayrak kullanılmaması kararı alındı.
  • CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu büyük alkışlar arasında mitinge katılanları selamladı.
  • Gezi direnişinde hayatını kaybedenlerin aileleri ve Gezi davasında tutuklananların aileleri sahneye davet edildi.

Sabah erken saatlerinden itibaren miting alanının çevresinde güvenlik önlemleri alındı. Miting alanına çıkan bazı yollar ise güvenlik amacıyla trafiğe kapatıldı.

Miting için gelenler 14.00'den itibaren alana alınmaya başladı.

Üst aramasından geçenler, alanda yerlerini aldı.

 

 

Mitinge katılan Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, Evrensel'e konuştu:

"Erdoğan ülkeyi baskılarla, hukuksuz kararlarla, gözaltı ve tutuklamalarla yani anti demokratik bir şekilde yönetmek istiyor. HDP'nin kapatılma davası, Demirtaş kararı, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Umut Yeğin'in parti üyeliğinin düşürülmesi, Gezi davasındaki tutuklamalar ve son olarak CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu kararları hukuki değil siyasidir. Yargı iktidarın dönemsel ihtiyaçları doğrultusunda işliyor. İktidar ve onun aparatı haline gelmiş olan yargı, yasaları, hukuku hiçe sayarak iktidara engel gördükleri parti ve siyasetçileri siyaseten tasfiye etmeye çalışsa da elbette başarılı olamayacak. Bunun için emekten, demokrasiden yana güçlerin yan yana gelmesi tek adam iktidarına karşı birlikte mücadelesi oldukça önemlidir. Bu mitingin böyle örgütlenmesi gerekirdi. Ancak CHP, böylesi bir ihtiyacın gerektirdiği şekilde hareket etmemiş, mitingin içeriğini ve kapsamını daraltmış, geniş kesimlerin birlikte mücadele ihtiyacının uzağında bir miting örgütlemeyi tercih etmiştir. Bunu Emek Partisi olarak eleştiriyoruz. Miting kararı açıklandığı günden beri geniş halk kesimleri arasında yürüttüğümüz çalışmalarımızda, tartışmalarımızda geniş bir birliktelik zemini ihtiyacının çok açık bir biçimde dile getirildiğini gördük. Mitingin demokrasi mitingleri şeklinde örgütlenmesi, demokrasi güçlerinin, emek, meslek örgütlerinin, siyasi partilerin dayanışma içinde alanda yan yana olabileceği, ortak talepleri ifade edebilecekleri mitingler bugün gün geçtikçe artan baskılara, yasaklara karşı çok daha güçlü bir ses olabilirdi. Malesef bundan kaçınıldı ve alanda sadece CHP'nin olabileceği bir miting düzenlendi. Bu dönemin ihtiyacı bu değildir. Biz bugün Canan Kaftancıoğlu için verilen siyaset yasağına karşı dayanışma için parti heyetimizle buradayız. Kaftancıoğlu'na yönelik saldırıların bütün demokrasi güçlerine yönelen saldırının bir halkası olduğunu, bu topyekûn saldırılara karşı topyekûn mücadelenin tüm demokrasi güçlerinin sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz."

ÖNCEKİ HABER

Okullarda bir garip kermes: Yiyeceği veli yapıyor, biletini öğrenci satıyor

SONRAKİ HABER

Talimat, vesayet, nadanlık…

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa