03 Mayıs 2022 00:55

İşte MESEM gerçeği: Ucuz işçilik, ağır koşullar, şiddet!

15 yaşındaki Muhammed’in yaşadıkları Mesleki Eğitim Merkezi öğrencilerinin yaşadıklarını ortaya koyuyor. Öğrenciler kalfalık eğitimi adı altında ağır koşullarda çalıştırılıyor, şiddet görüyor.

Fotoğraf: Burcu Yıldırım/Evrensel

Paylaş

Emre GÖKMEN
İzmir

Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) öğrencileri ağır çalışma koşulları, düşük ücret ve şiddetle eğitim hayatını sürdürmeye devam ediyor. Sanayide tornacıda çalışan Bornova Mesleki Eğitim Merkezi öğrencisi 15 yaşındaki Muhammed “Daha 15 yaşımdayım şimdiden çok yoruldum, uzun seneler nasıl çalışacağım bilmiyorum” diyor.

Muhammed 15 yaşında ve sanayide bir tornacıda çalışıyor. 30 işçinin bulunduğu atölye gece gündüz durmadan çalışıyor. Ticaret de yapan firmanın işlerinin çok yoğun olduğunu söyleyen Muhammed, “Çok sipariş var yetişemiyoruz” diyor. Günde 10-12 saat çalışmak Muhammed’i o kadar yormuş ki ramazanın son birkaç günü oruç tutmadığını, dayanamadığını söylüyor.

4 gün iş, 1 gün okul şeklinde ilerlemesi gereken süreç çoğu MESEM öğrencisi gibi Muhammed içinde geçerli değil. “5 gün işe gidiyorum, 1 gün okuldayım yalnızca pazar günleri tatilim oluyor. Çalıştığım yer okula gitmem gereken gün bile işe gelmemi istiyor, cumartesi çalışmamam gerekiyor ama cumartesi günü de çalışıyorum” diyor.

"BERGEN’İ İZLEMEYE BİLE GİDEMEDİM"

Diğer çalışanlarla hemen hemen aynı işi yaptığını anlatan Muhammed 3 bin lira maaş alsa da MESEM öğrencilerinin 1000-2000 lira aldığını söyleyerek şöyle devam ediyor: “Ben diğerlerine göre iyi maaş alıyorum ama çalışma saatlerimiz çok uzun ve iş ağır. Diğerlerine göre yüksek alsam da emeğimin karşılığı bu değil. Çalıştığım yerde diğer işçilerin maaşı 7-8 bin civarında. Ben yarısını bile alamıyorum.”

Kendisine zaman ayıramadığını belirten Muhammed, “Bergen’e bile gidemedim. Aslında gitmeyi çok istiyordum. Hem param yoktu hem zamanım. İzmir’i de çok gezemiyorum. Arada Alsancak’a Konak’a gidiyorum o kadar” diyor.

"KARDEŞLERİMİN OKUMASINI İSTİYORUM"

Bu firmadan önce Hurdacılar Sitesi’nde çalışıyormuş Muhammed. “Orada koşullar daha kötüydü, sürekli küfür yiyordum ve dövüyorlardı” diyor. Bu nedenle işyeri değiştirdiğini söylüyor. Okulun buralardaki denetiminin eksik olduğunu dile getiren Muhammed, “Ben de okula söylemedim beni dövüyorlar diye, her yerde oluyor zaten bu. Aslında iyi yapmadım keşke söyleseydim okula. Belki ceza alırlardı” diyor.

Babasının ve kardeşinin aynı inşaatta çalıştığını, babasının inşaatın bekçiliğini de yaptığını bu nedenle eve iki üç gün gelebildiğini söyleyen Muhammed şunları söylüyor: “Ben okuyamadım ama kardeşlerimin okumasını istiyorum. Çalışmak istiyorlar para yetmiyor diye ama ben onlara siz okuyacaksınız diye ısrar ediyorum. Diğer kardeşimi ikna edemedik işte, o babamla inşaata gidiyor, günlük 150 liraya çalışıyor. Benden de küçük aslında.”

"PARA YETMİYORDU, EK İŞ YAPTIM"

Bundan kısa bir zaman önce ek iş yapmış Muhammed. “Para yetmiyordu ne yapayım? Evde yedi kişiyiz. Kirayı bazen babam bazen ben veriyorum. Kendime zaten bir harcama yapamıyorum. Baktım para yetmiyor akşamları da içkili, nargileli bir mekanda çalışmaya başladım. Gündüz sanayide akşam kafedeydim. Ben hiç içki içmem, şişeye bile dokunmam aslında ama orada gidip mecbur bu işi yaptım” diyen Muhammed, hayallerinden birisinin de lüks bir arabayla o kafeye gidip para harcamak olduğunu söylüyor.

Önceki döneme göre çok zayıfladığını ve artık bedeninin kaldırmadığını ifade eden Muhammed, “Daha 15 yaşımdayım, şimdiden çok yoruldum, uzun seneler nasıl çalışacağım bilmiyorum” diyor.

"4 SENE BÖYLE SÖMÜRÜLECEĞİZ!"

Hem lise diploması hem kalfalık belgesi alacağı için MESEM uygulamasını olumlu bulduğunu belirten Muhammed, “Bu belgeyi alana kadar 4 sene böyle sömürüleceğiz” diyor.

İleride bir işyeri açmak istediğini, sermayesi olmadığını fakat kredi çekmeyi düşündüğünü anlatan Muhammed, yanında çalışan elemanlara hiçbir zaman kötü davranmayacağını söylüyor.

Muhammed isteklerini ise şu şekilde sıralıyor: “Çalışma saatlerim daha az olsun. Emeğimin karşılığını alabildiğim bir maaşım olsun. Bir de ustalar, patronlar insanları küçük görmeden düzgünce konuşsunlar istiyorum.”

ÖNCEKİ HABER

Mesut Baylav yazdı | Antep 1 Mayıs’ına dair

SONRAKİ HABER

Basın Konseyi: Halka gerçekleri ulaştırma uğruna canını ortaya koyan gazeteciler var oldukça asla umutsuz değiliz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa