31 Ocak 2022 22:22

Burnaz sahili sanayi ile öldürülmesin, turizme kazandırılsın

Antalya kıyılarından daha elverişli olan, her türlü deniz turizmine müsait bu kıyılar ve kumsallar, çevre ve halk sağlığına tehdit bu kimyasal kuruluşlara kurban edilmemelidir.

Burnaz sahili sanayi ile öldürülmesin, turizme kazandırılsın

Fotoğraf: Evrensel

Necdet SÖKMEN
Çevre gönüllüsü

İlçemizde ilk örgütlü çevre mücadelesi, kömürlü termik santrallere karşı verilen mücadele ile başlamıştır. Özellikle bölgenin ekolojik dengesini ters yüz edecek; havasını, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını, ormanlarını ve endemik yapıyı, tarımsal alanları, deniz ekolojisini, tarihi ve kültürel değerleri, insan sağlığını ve yaşam alanlarımızı tehdit eden bu kirleticilere karşı, 2009 yılında bölge halkı ilçede “Termik Santrallere Karşı Mücadele Platformunu” oluşturarak, bu çatının altında mücadelesine başlamıştır.

GEMİ SÖKÜM TESİSİNDEN KATI ATIK TOPLAMA MERKEZLERİNE…

Bu platform ilçemizdeki tüm siyasi partiler, odalar, sendikalar, dernekler ve sivil toplum örgütleriyle topluma açık akil insanlardan oluşturulmuştu. Platform her ne kadar kömürlü termik santrallere karşı kurulsa da ilçe sahillerinde kurulması planlanan asbestli gemi söküm tersanelerine, Amanoslar’da açılması düşünülen taş ve mermer ocaklarına, ormanlarımızdaki kaçak ağaç kesimlerine, ilçe sınırında kurulan kimyasal sıvı ve katı atık toplama merkezine, Leçe ve civarında planlanan ithal olarak İskenderun Limanına getirilen büyükbaş hayvanlarının entegre depolama alanlarına karşı mücadelesini sürdürmüştür. Bu mücadelede özellikle Doğu Akdeniz Çevre Koruma Derneklerinin (DAÇE) ve gönüllü avukatlarının verdiği mücadele takdire şayandır.

Tüm bu mücadele çalışmalarında yola taş döşeyenler, sermayenin söz konusu olduğu bu yapılaşmalardan nemalananlar mutlaka olmuş ve olacaktır da. Bütün olumsuzluklara rağmen bölgede kurulması düşünülen bu kirleticilerin büyük bir çoğunluğu çevrecilerin mücadelesi sonucu yargı kararlarıyla iptal edilerek kurulması engellenmiştir.

SIRADA POLİPROPİLEN TESİSİ VAR

İlçemiz bugünlerde başka bir kirleticinin tehdidi altına girmiştir. Burnaz sahil bandında yer alan Yurtgaz dolum tesisi el değiştirmiş ve burayı satın alan Byport Petrol Ürünleri Terminal Hizmetleri A.Ş. bu bölgede büyük bir polipropilen tesisi kurma planını devreye almış bulunmaktadır. Bu şirketin ÇED toplantısı halkın büyük protestosu ile yaptırılmamış ve konu yargıya taşınmıştır.

Geldiğimiz noktada halkın karşı koyduğu istemediği bu kirleticilere esas ses çıkarması gereken, sermayenin değil halkın haklı sesinin yanında olması gereken siyasiler, yönetici konumundaki kişiler bu şirketlerle diyaloğa girerek bu işin bir yerlerinden rant devşirme yoluna giriyorlar. Acı olan da bu değil mi? Özellikle Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın CHP Dörtyol İlçe Başkanı Gökhan Özer’le birlikte Byport şirketine yaptıkları ziyaret halkın büyük tepkisine neden olmuştur. Kaldı ki her fırsatta sağlıkçı olduğunu ifade eden bir başkanın polipropilen kimyasal tesisinin canlılara ve doğaya verdiği zararları bilmemesi olanaksızdır.

SANAYİ KARŞITI DEĞİLİZ, YER SEÇİMİ YANLIŞ

Bu mücadele kapsamında yapılanlar sanayi karşıtlığı gibi gösterilerek toplumda yanlış algıya meydan vermekte ve bizleri yanlışa sürüklüyor. Topluma anlatılması gereken kurulacak kirletici sanayi kuruluşları için yapılan yanlış yer seçimleri olmalıdır. Sermaye bir bölgeyi işgale başladığında, önce bölge halkına iş, aş ve hizmet vadiyle, bu işe çanak tutanlarla da çıkar ilişkisi içerisinde hareket eder. Bu anlamda yaşam alanlarını sahiplenen Erzin Belediye Başkanı’nı, paydaşlarını Erzin ve bölge halkı adına kutluyorum.

Erzin Burnaz sahili Türkiye’nin ve dünyanın sayılı eşsiz kumsalları arasında yer almaktadır. Eğer burada olumlu bir çalışma yapılacak, topluma iş sahası yaratılacaksa, yapılacak en mantıklı iş bu sığ ve plajlı kıyıların, halkın temel geçim kaynağı olan tarımsal sahaların, kirletici sanayi kuruluşları yerine, bacasız sanayi olan turizme kazandırılmasıdır. Antalya kıyılarından daha elverişli olan, her türlü deniz turizmine müsait bu kıyılar ve kumsallar, çevre ve halk sağlığına tehdit bu kimyasal kuruluşlara kurban edilmemelidir.

Evrensel'i Takip Et