Taksici esnafı: Tarife zamları kurtarmaz, vatandaşın cebinde para olması gerekir

Adana’da taksi tarifelerine yapılan zammın yeterli olmadığını söyleyen esnaf, "Yurttaşın alım gücü artmalı, taksi lüks olmaktan çıkarılmalı" dedi.

11 Ocak 2022 23:31
Son Güncellenme Tarihi: 12 Ocak 2022 12:53
Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Adana’da taksi tarifelerine UKOME kararı ile geçtiğimiz yılın haziran ayından sonra yeni bir zam daha yapıldı. Kilometre başına 4.5 lira olan taksi tarifesi 6 liraya çıkarıldı.

Adanalı taksiciler, yurttaşın taksiden uzaklaştığını ve zamlı tarifelere rağmen cirolarının geçtiğimiz yıldan düşük olduğunu söyledi. Bu durumu alım gücü düşen yurttaşın taksiden uzaklaşmasına bağlayan taksi esnafı tarifeye yapılan zam yerine mazot ve araç alımında ÖTV ve KDV’nin tamamen kaldırılmasını istedi.

“ÖTV ALINMAMASI İÇİN MİLYONLUK YATIRIMIN MI OLMASI LAZIM?”

Adana Taksiciler Derneği Başkanı Mehmet Emin Kandemir, 6 ay önce yapılan zammın ardından hayat pahalığı altında ezilen yurttaşların taksi kullanımını azalttığını ifade ediyor. Halk o zammın şokunu atlatmadan yeni yapılan zammın kendilerini daha da zora soktuğunu ifade eden Kandemir, taksimetrenin hızlı arttığını görüp dolandırıldığını düşünerek inmek isteyen insanlarla karşılaştıklarını anlatıyor. Hastane durağında taksicilik yapan Kandemir, “Hastası varsa mecbur biniyorlar. Eskiden evine 20-30 lira yazarken şimdi 40-45 lira yazacak. Yolda inen müşteriler mi dersiniz, binmekten vazgeçenler mi dersiniz. Çözüm zam değil” dedi.

Ticari taksi esnafının aracını ve yakıtını ÖTV’siz almak istediğini ifade eden Kandemir, “Bu araçla ailemi gezdirmiyorum. Yatla mavi tur yapmıyorum. Vatandaşa hizmet eden bir esnafım. ÖTV alınmaması için illa milyonluk yatırımımın mı olması gerekir” dedi.

“ATANAMAYINCA TAKSİCİLİĞE BAŞLADIM, BAĞ-KUR’UMU ÖDEYEMİYORUM”

Yeni taksiciler arasında üniversite mezunları da önemli bir yer kaplıyor. Hasan Ceylan, Çukurova Üniversitesi Sera Programcılığı mezunu olmasına rağmen ataması yapılmadığı için 2016 yılında taksiciliğe başlamış. O tarihten bu yana BAĞ-KUR primini yatıramadığını ifade eden Ceylan, “İlaçlarımı ücret karşılığı alıyorum. Doğru dürüst hastaneye gidemiyorum. Çünkü borçluyuz. Kredi borcum var, kredi kartlarıma borcum var. Elden aldığım altın borcum var” dedi.

“TAKSİ LÜKS OLMAKTAN ÇIKARILMALI”

Doğumdan çıkmış kadının taksi yerine toplu taşıma ile eve götürüldüğü durumlara şahit olduğunu anlatan Ceylan, “O insan neden taksiye binemiyor. Belki asgari ücretle çalışıyordur, işsizdir ya da günübirlik işlerde çalışıyordur. Taksi lüks olmamalı” dedi.

3 sene önce 200 liralık yakıtla 800 ila 1000 lira arasında ciro yaptığını ancak şimdi aynı yakıta ancak 400 lira ciro yaptığını ifade eden Ceylan, “Aradaki kayıp benim cebimden kaybım. Benim o kârı telafi edebilmeme taksimetre kârı yetmez. Benim müşteri potansiyelimin artması lazım. Yolcuyu bırakınca tekrar yolcuyla dönmem lazım. Zamlar yırtığa yama gibi. Sorunu çözmüyor” dedi.

“BİR İŞÇİ BİR ÖĞRENCİ TAKSİYE BİNEMİYOR”

Ünsal Bolat da üniversite mezunu taksicilerden. Evlenip iş güç derdi artınca taksiciliğe başladığını söyleyen Bolat, insanlarla taksiler arasındaki mesafeyi ortadan kaldıracak bir anlayışa ihtiyaç olduğunu ifade ediyor. Bir yerden bir yere gidecek olan bir öğrenci ya da işine geç kalmış bir işçinin taksiye binemediğini ifade eden Bolat, “Çünkü asgari ücret belli. Kiralar arttı. Bir hastaneden çıkan bir hasta 50 lira tutacağını görünce çocukları koluna girip dolmuşa bindirdiğini görüyorum. 50 lira vatandaşa pahalı geliyor. Ay sonunu düşünüp zor durumda da olsa taksiye binemeyebiliyor. Geliyor pazarlık yapıyor. Biz de onları üzmeden bizim de zarar edemeyeceğimiz şekilde yardımcı oluyoruz” dedi.

“ZAMLARIN DURDURULMASI VE ADALETLİ GELİR DAĞILIMI GEREKİR”

Gelirler arasındaki uçurumun her geçen gün arttığına işaret eden Atilla Kayalıer, “İşçi sınıfına, memura yapılan zamla akaryakıta yapılan zamlar eşit değil. Taksimetrelere ve mazota yapılan zamla geçtiğimiz yıl yaptığımız ciroyu çekemiyoruz. Mazotla birlikte araç parçalarının fiyatı iki katını geçti. Bu da bizim gelirimizin düştüğünü gösterir. Sosyal yaşantımızdan ailemizden fedakarlık ederek 14 saat çalışıp BAĞ-KUR primimi yatıramıyorum. Müşteri bulmakta her gün biraz daha zorlanıyoruz.  Zamların bir yerde durdurulması adaletli bir paylaşım olması taraftarıyız” dedi.

Reklam
ÖNCEKİ HABER

EMEP Genel Başkanı Akdeniz: Enes Kara göz göre göre ölüme sürüklenmiştir

SONRAKİ HABER

HDP Eş Genel Başkanı Sancar: İktidar, İstanbul ve diğer büyükşehir belediyelerini de gasbetme yoklamaları yapıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...