"Ay sonunu getiremiyoruz"
Eskişehir'de konuştuğumuz yurttaşlar geçinemiyor. İşçisi, emeklisi... Emekçiler ayın sonunu getiremediğini söyledi.
Latife KARTAL
Mediha GEZGİN
Eskişehir
Yüksek enflasyon vatandaşın alışveriş poşetini yarı yarıya azalttı. Eskişehir Kırmızıtoprak Mahallesi’nde kurulan semt pazarında konuştuğumuz yurttaşlar ay sonunu getiremediğini söyledi. Atanmadığı için pazarcılık yapan da dertli, üniversite mezunu çocuğu iş bulamayan da. Pazarda ortak olan, gün geçtikçe yoksullaşmış olmak.
Eskişehir’de pazarcı esnafı ve vatandaş ile hayat pahalılığı üzerine sohbete başlıyoruz.
Erhan, ekonominin kötüye gidişatı nedeniyle pazara pazar arabasıyla gelemediğini ve elindeki birkaç torbayı göstererek “İstediğimiz ürünleri alamıyoruz. Aldığımız ürünler yarım kilo, bir kilo. Yani hayat çok pahalı şu anda” dedi. Pazardaki fiyat artışlarının vatandaşa yük olduğunu belirten Erhan’a bu hayat pahalılığı karşısında vatandaşların neler yapabileceğini sorduğumuzda ise, “Vatandaşlık görevi olarak seçimde oy kullanılması gerektiğini” ifade etti. Kısa süre içerisinde benzin, motorin ve doğal gaza gelen zamlara da değinen Erhan, zamların yükünü yöneticilerin değil halkın çektiğini söyledi. Ardından eşi Muhsine, “Mutfakta yangın var. Ay sonunu getiremiyoruz” ifadelerini kullandı. İki çocukları olduğunu belirten Muhsine, üniversite mezunu olan çocuğunun iş bulamadığını ifade ederken, sözü Erhan tamamladı: “Alışveriş yaparken vatandaşları görüyoruz. Çocuklarının geleceğini okumakta gören aileler, maalesef okuduktan sonra çocuklarını işsiz görünce çok üzülüyorlar. Biz vatandaş olarak bunları hak etmiyoruz. Siz bir de pazar bittikten sonra dolaşın. İnsanların kalanları topladıklarını göreceksiniz. Durum hiç iç açıcı değil.”
"NASIL GEÇİNECEK İNSANLAR?"
Pazarcı Tuncay Akyol, Saadet Partisi Tepebaşı İlçe Eğitim Başkanı ve ataması yapılmayan matematik öğretmeni olduğunu belirtiyor. İki üniversite okuyup, bir dönem 4/ C ücretli matematik öğretmenliği yaptığını, ataması yapılmadığından pazarcılık yaptığını ifade eden Akyol, pazarcı esnafının durumunda büyük bir gerileme olduğunu söyledi. “Müşterinin alım gücü düştü. Hayat çok pahalandı” diyen Akyol, son zamanlarda gelen zamlara dikkat çekti. “Vatandaş utanarak yarım kilo domates istiyor” diyen Akyol, fiyatların değişmemesine rağmen tüketiciyi çekemediklerini, gelen her vatandaşın hayat pahalılığı ve işsizlikten şikayet ettiğini söyledi ve “Nasıl geçinecek insanlar?” diye sordu.
"FİYAT SÖYLEMEYE UTANIYORUZ!"
Mikrofonu uzattığımız Müslüm pazarcı değil de üretici olduğunu belirterek baklagillerdeki fiyat artışına ilişkin, “Fiyat söylemeye utanıyoruz pahalılıktan” dedi.
Pazar alışverişine çıktığını belirten Levent ise; “100 liraya üç- beş günlük yiyeceğimizi alırken şimdi sadece bunu meyvelere veriyoruz” dedi. Son zamanlarda gelen zamlarla yaşanan hayat pahalılığına karşı vatandaşların tercihlerini değiştirip yeni seçimler yapmaları gerektiğini vurguladı.
"EMEKLİYİM, GEÇİNEMİYORUM"
Pazarcı arkadaşına yardıma gelen Emekli Celal ise, ürünlerin fiyatlarını sıralayarak her şeyin pahalandığını ve alım gücünün buna bağlı olarak düştüğünü belirtirken, bir emekli olarak ay sonunu getiremediğini ekledi.
Elinde bir dilim bal kabağı ile konuşan Süheyla fiyatların pahalı olduğunu kabağa gelen zamla örneklendirdi. Pahalılığın nedenini sorduğumuzda ise gülerek, “Konuşamam, sansürlü. Konuşursam kötü olur” dedi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
