Avusturya Başbakanı Kurz hakkında, zimmete para geçirmek ve yolsuzluk suçlamaları

Zeynep ARSLAN
Viyana

Geçtiğimiz salı günü eski Österreichische Beteiligungs AG (ÖBAG) Başkanı Thomas Schmid’in asistanının evine yapılan ev aramasından sonra, çarşamba günü de iktidardaki Avusturya Halk Partisi (ÖVP) merkez parti binasında ve başbakanlık binasında arama yapıldı. Avusturya’da 11 kamu şirketini bünyesinde toplayan Österreichische Beteiligungs AG (ÖBAG), ülkenin en önemli sermaye grubunu temsil ediyor.

Yolsuzluk, rüşvet ve zimmete para geçirmek ile suçlananlar arasında Başbakan Sebastian Kurz, danışmanı Stefan Steiner, medya sorumlusu Gerald Fleischmann ve çok sayıda basın sözcüsü bulunuyor. Ayrıca eski ÖBAG başkanı ve maliye bakanlığı genel sekreteri, Thomas Schmid, eski bakan Sophie Karmasin ve Michael Fellner’e ait ‘Medyagrubu Avusturya’ ve oe24 Limited medya şirketi suçlananlar arasında.

İddialara göre Başbakan Kurz ve ekibinin siyasi gelişimine olumlu etki etmek üzere algı yönetici anketler hazırlanmış ve yayımlanmak üzere adı geçen medya kurum ve kuruluşlarına ödemeler yapılmış. Viyana Ekonomi ve Yolsuzluk Savcılığının (WKStA) iddialarına göre bu doğrultuda rüşvet ve sahte faturalar düzenlenmiş. Aynı zamanda Fellner medya grubu ile 1,3 milyon avroluk ‘reklam ve medya iş birliği anlaşmaları’ söz konusu. Savcılığa göre bu şekilde ‘editoryal bölümdeki yayınların içeriğini ve zamanlarını etkileme fırsatları’yla birlikte ‘Başbakan Kurz ve yandaşları için avantajlar’ sağlanmış. Özellikle Sebastian Kurz’un, dışişleri bakanlığı ve daha sonra başbakanlığı görevi süresince görevini kötüye kullanarak bu girişimlerin bulunulmasına ön ayak ve sebep olduğu iddia ediliyor. 

ÖVP ise, yaptığı basın açıklamasında yine ‘suçlamaların asılsız olduğunu’ ve ‘bütün amacın ÖVP ve Sebastian Kurz’a zarar vermek’ olduğunu savunmayı sürdürdü.

AVUSTURYA TARİHİNDE BİR İLK

Avusturya’da bu gelişmeler Mayıs 2019 da ortaya çıkan ve erken seçime götüren “İbiza skandalı”ndan daha büyük bir skandal olarak değerlendiriliyor. 

Ayrıca ÖVP parti binası ve Başbakanlık binasının aranması Avusturya tarihinde bir ilk. Bütün bunlara rağmen zaten süren bir soruşturması olan Başbakan Kurz yine de görevinden istifa etmek istemiyor. Sorumluluk üstlenmiyor ve daha önce de defalarca yaptığı gibi çalışanlarını suçluyor. 

Parlamento araştırma komisyonu ve yolsuzluk savcılığının soruşturmasını adil bulamayan Kurz, daha önce Yeşiller’den olan Adalet Bakanın da onayıyla özel bir hâkim karşısında soruşturmasını sürdürmeye devam ediyordu. 

VERGİ REFORMU TARTIŞMALARI

Öte yandan hükümeti sıkıştıran bir başka gelişme ise ‘vergi reformu’ hazırlığına muhalefetin verdiği tepki. Muhalefet partilerine göre reform iddia edilenin aksine sosyal ve ekolojik olmaktan uzak. Reform özellikle büyük şirketlere kurum vergisini yüzde 25’den yüzde 23’e çekerek ve orta ve üst gelir gruplarına vergi avantajları sağlayarak, düşük ücrete tabi olan toplumun çok büyük bir kısmını görmezden geliyor. Sosyal ve kamu kuruluşları açısından böylelikle azalacak olan vergi gelirlerinden oluşturulan bütçenin nerden telafi edileceği bir soru işareti.

Öte yandan yine ev kiraları ücretlerin hemen yarısını yutarken enflasyonla birlikte gıda ürünlerinin pahalılaşması ve buralarda herhangi bir vergi uygulamasının olmaması büyük tepki çeken gelişmeler arasında.

Yine iklim krizi ekseninde vergilendirilmesi gereken büyük şirketler bu reform paketinde göz ardı edildi. Böylelikle bu reformu da üstelik Yeşiller koalisyon ortağı şahitliğinde bir göz boyama olarak nitelendiren seçmen ve muhalif gruplarca erken seçim çanları daha yüksek çalmaya başlamışa benziyor. Nitekim muhalefet partileri Başbakan Kurz’un görevden ayrılmasını talep ediyor.

Avrupa Birliği’nde Afgan mülteci korkusu

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bilgiç: Türkiye, yeni bir göç dalgasını üstlenmeyecek