19 Mayıs 2021 19:39

Süleyman Soylu: Sedat Peker'i keklemişler, ben ne yapayım?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu TRT Haber canlı yayınında açıklamalarda bulundu. Soylu, Sedat Peker'in iddialarını yalanladı, "Savcıların elini tutan mı var, incelesinler" dedi.

TRT Haber canlı yayınından ekran alıntısı

Paylaş

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT Haber canlı yayınında gündemdeki konulara ve hakkındaki iddialara dair konuştu.

Sedat Peker'in iddialarına dair konuşan Süleyman Soylu, net bir yanıt vermez iken "Sedat Peker'le bağlantı kurmaya çalıştığı" iddiasına dair "Keklemişler, ben ne yapayım? Kime 10 bin dolar göndermişse ona söylesin" ifadelerini kullandı.

Sedat Peker, yayımladığı ikinci videoda Kolombiya'da yakalanan ve Türkiye'ye geleceği söylenen tonlarca kokaine dair organizasyonun/payın (sehemin) Mehmet Ağar'a ait olduğunu öne sürmüş ve şunları söylemişti:

"Uyuşturucunun nerede olduğunu herkes biliyor. Lütfen internete girin. Kolombiya limanında İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürü, İstihbarat Başkanı, devlet erkanı 4 ton 900 kilo kokain yakalamış. Bu Türkiye'ye geldiğinde, paketlenip satıldığında, biraz da karışım yaptıklarında küçük bir Afrika ülkesinin milli hasılası kadar eder. Açıklama yapıyorlar, diyorlar ki 'Bunlar Türkiye'ye gidecekti, İzmir limanına, bir kimya firmasına'. Açıklama var, uydurmuyorum. Ne oluyor biliyor musunuz? Türkiye'de teslim alacak yerle ilgili hiçbir operasyon yok. Hiç kimseye. Niye operasyon yok! Bu sehemin sahibi Mehmet Ağar. Eski bir milletvekili bir tane daha. Eski yardımcısı bunun. İki üç tane de mafyatik tip, kriminal bilinen narko ailesi. Hani!"

Soylu yayında bu iddiaya dair şu yanıtı verdi:

"Kolombiya'da geçen sene 1 Haziran'da kokain yakalanıyor. Bizim yaptığımız araştırma Ambarlı Limanı'na gelecek. Narkotik Başkanı bana geliyor. Hemen diyorum irtibat kurun, mümkünse Kolombiya'ya gidin. Pandemi mandemi gidemediler. 25 Haziran'da toplantı yapıldı. Kolombiya ve bizim Narkotikle. Bunlar bize herhangi bir yazılı belge vermediler. Bize söyledikleri şu: Bu operasyonu gerçekleştirenler Balkan grubu. O tarihte Baklanlar'da kim var? Kılıçdaroğlu baksın, sorsun söyleyelim. Diyor ki 'Panama', o da yeni çıktı yine tweetle. Geleceği yer neresi, Mersin. Aslında nereye gelecek biliyor musunuz? İtalya. Orada kalacak 3 gün. İndirilecek, yüklenecek…"

Peker, üçüncü videosunda Vorzakonlar adlı suç örgütünün liderinderinden Guli'nin (ya da Quli lakaplı Nadir Salifov) Mehmet Ağar tarafından Mübariz Masimov'u öldürmesi için deportu kaldırılarak Türkiye'ye getirildiğini öne sürdü:

"Daha Mehmet Ağar'ın hikayeleri var. Vorzakonlar'ın lideri, benim arkadaşım, Türkiye'ye çağırdı. Devlet deport etti. Deport kağıdını okudum. Diyor ki, 'Edirne'de Organize Şube polisiyle girilen çatışmada bir polisimiz şehit oldu. Bu polisin şehit olmasını bu kişinin adamları yaptı ama elde delil olmadığı için dava açamıyoruz'. Deport, Türkiye'ye girmemek üzere. Guli, rahmetli, Vorzakonlar'ın bir bölümünün lideri… Biz üç gün vize ihlali yaptık diye, o ülkenin Başbakanı'nı tanıyorum, evinde misafir oldum, Makedonya'nın, diğer parti liderlerinin hepsini tanıyorum, üç gün ihlalden dolayı deport aldım, onu kaldıramıyorum, organize şube polisini öldüren, resmi belge var, bu adamı deportu kaldırıp Türkiye'ye getirdi derin devletimizin başı. Vallahi Cumhurbaşkanı yapamaz bunu. Polis katili ya, öyle geçiyor. Mehmet Ağar getirdi bunu, niçin biliyor musunuz, Mübariz Masimov'u öldürtmesi için. Çünkü Mübariz bununla yeri geri almak için uğraşıyor ya. Allah'a şükür o kötü olay olmadı. Mübariz de dik adam, diklendi. Sonra Guli'nin kardeşi Guli'yle konuştu, şey yapıldı. Aman biz bir şey yapmıyormuşuz gibi olmasın denilip… Guli ne oldu biliyor musunuz? Öldü! Bana dedi ki, aradı, ben dedi Türkiye'ye gidiyorum. Türkiye'de biraz kalıp çıkmıştı. Gitme dedim, ben orada yokum, sıkıntı yaşayabilirsin. Dedi, ben güçlüyüm, Mehmet abiyle aram çok iyi, dedi. Geldi, haftası dolmadan öldürüldü."

Ardından şöyle devam etti:

"Bir diyet daha koyuyorum. Bileğimi. Guli, Emniyette gözaltındayken Mehmet Ağar, İl Emniyet Müdürü Mustafa Bey'i aradı mı? Telefon tespitlerine bakın aradı mı. 'Bu arkadaşı bırakabilir miyiz', o da 'Efendim mümkün değil, bırakamayız ama Göç İdaresine yollattırabiliriz'. Yollattılar. Savcılığın kararı var, Göç İdaresinin şeyine yolladılar. Derin devletin başı, polis katili olarak resmi kayıtlarda geçen… Neler neler oluyor değil mi?"

Süleyman Soylu, bu iddialar ve Guli için "Dünyanın 12 mafyasından birisi. Birçok insan geldi gitti şöyle olsun böyle olsun diye. 2 günde avukatları geri gönderme merkezinden yurt dışına çıkması için karar aldılar. Hukuka boyun eğmedik. Geri gönderme merkezinden saldım 1 metre geri aldırdım. Konuşturduk onu, sonra deport ettik. Çıktı kıbrıs'a gitti, sonra oradan türkiye'ye geldi, su testisi su yolunda kırıldı.

"KORUMA POLİSİ BENDEN ÖNCE VERİLMİŞ"

Sedat Peker, kendisine koruma polisini Süleyman Soylu'nun verdiğini öne sürmüştü.

İlk videosunda hakkında hazırlanan dosyaya dair, "24 saat esasına göre korunan bir insanım. E siz polis yolladınız, yanımdaydı. Niye polise sormuyorsunuz? İfadede yazdırmışsınız ya '10 tane kalaşnikoflu adam, böyle oldu böyle oldu'… E polisin görmesi lazım. Niye koruma polisinin ifadesi yok dosyada? En güvenilir o" dedi.

Dördüncü videosunda ise "Sen benim koruma polisi kararımı… (parmağını diyet koyuyor) Koruma polisimi sen vermedin mi, sen uzatmadın mı ondan sonraki sene de ha" iddiasını öne sürdü.

Soylu bu iddialara şu yanıtı verdi:

"Benden bir buçuk yıl önce verilmiş, benim zamanımda da alındı. Bütün bu tartışmalar suyu bulandırmak için. Devlet dönem dönem koruma verir. Kobani davasında yargılananların da var. Bir maraza çıkmasın diye bunlar yapılır. Gazeteci bir yazı yazar… Adamın elinde bir tek kalemi var… Bu sağlanır, tehdit geçince alınır. Devlet vermiş."

"SEDAT PEKER'İ KEKLEMİŞLER"

Peker, Soylu'nun Hadi Özışık aracılığıyla kendisine haber gönderdiğini, Özışık'ın onun hakkında Soylu'yla görüştüğünü öne sürmüştü:

"Hadi Özışık, namuslu adam, şerefli adam, ahlaklı adam, Hadi abi, gazeteci. Ben yurt dışına çıkmışım artık. Sen diyorsun ya, 'İş adamı olduğunu söyleyip sonra suç faaliyetleri yaptığını tespit ettik'. Ben ne zaman çıktım, bir buçuk sene oldu. Dosya ne zaman hazırlanıyor, üç senedir. Bu dediğim olay ne zaman oldu, taş çatlasın beş ay. Sen demedin mi ona 'Ben severim' diye. O sana şöyle dedi: 'Bu Sedat Peker'le ilgili çok şey konuşuluyor. Emniyetin içinde FETÖ artıkları olabilir. Bunlar bir şeyler yapıyor olabilirler. Bunu insanlar bu şekilde konuşuyor.' Gazeteci olarak hem de muhabbet, dostun olarak söylediğinde 'Ben onu severim' demedin mi? Ne değişti? Bu kadar kısa sürede ne değişti?"

Soylu, "Bundan haberim yok, keklemişler" dedi.

"Benim böyle bir şeyden haberim olması idam edilmem anlamına gelir. Bunu söyledim. Böyle bir şey olabilir mi? Keklemişler. Kim keklemişse ona sorsun. Kime ayda 10 bin dolar gönderiyorsa ona sorsun."

"Nisan ayı vurgusu nedir, nisan ayında ne olacaktı" sorusuna Soylu "Bilgim yok, inanın bilgim olsa söylerim" yanıtını verdi.

Videolarda isimleri geçenlere dair inceleme yapılacak mı" sorusuna Soylu, "Savcıların elini tutan mı var, incelesinler…" yanıtını verdi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Aliağalı kadınlar: Son nefesimize kadar İstanbul Sözleşmesini savunacağız

SONRAKİ HABER

Sedat Peker: Süslü sülü benimle ilgili konuşmuş, hak ettiği her şeyi söyleyeceğim

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...