HDP: İbrahim Kaypakkaya’nın duruşu ve mücadelesi bugün de rehberlik ediyor

HDP Merkez Yürütme Kurulu, 18 Mayıs 1973 tarihinde Diyarbakır zindanlarında işkence ile katledilen İbrahim Kaypakkaya'yı andığı açıklamasında "Mayıs ayında yaşamlarını yitirenler başta olmak üzere, halkların eşitliği ve özgürlüğü için mücadele eden, bu uğurda hayatını yitiren her bir insanı saygı ve minnetle anıyor, hayallerini gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz" dedi.

HDP tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"18 Mayıs 1973’te ser verip sır vermediği, devrim ve özgürlük idealinden geri adım atmadığı için işkencede katledilen Kaypakkaya’nın duruşu ve mücadelesi, özgürlük ve eşitlik uğruna bedel ödeyen herkese bugün de rehberlik etmektedir. Kaypakkaya’yı işkencede katleden zihniyet, bugün de halklara savaşı, açlığı, yoksulluğu bir kader gibi dayatmaya ve bunun üzerinden iktidarlarını daim kılmaya çalışmaktadır.

Bu karanlık zihniyet en çok da halkların özgür ve eşit bir gelecek yaratmak için yürüttükleri ortak mücadelesinden korkmuştur. Haki Karer’in 18 Mayıs 1977’de bir komployla katledilmesiyle, Türkiye devrimci hareketi ile Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesinin ortaklaşması engellenmek istenmiştir.

Kürt ve Türk halkının eşitliğini ve kardeşliğini haykırırken darağacına yürüyen Deniz, Yusuf ve Hüseyin, 12 Eylül vahşetine karşı Diyarbakır zindanında özgürlük için meşaleye dönüşen ve tarihe Dörtler olarak geçen Ferhat Kurtay, Mahmut Zengin, Eşref Anyık ve Necmi Öner ile özgürlük uğruna toprağa düşen yüzlerce mücadele insanı Mayıs ayında aramızdan ayrıldılar.

Mayıs ayı, özgürlük mücadelesinde yeri doldurulamayacak büyük kayıpların yaşandığı, ama aynı zamanda eşsiz bir mücadelenin de miras olarak bırakıldığı tarihsel bir öneme sahiptir.

Faşizan saldırılar ve buna karşı tarihsel direniş geleneği devam etmektedir. Bu baskı ve zulüm bugün AKP iktidarı eliyle kesintisiz bir şekilde sürdürülmektedir. Ancak siyasetçileri rehin alarak, halk iradesine kayyım atayarak ve tasfiye politikalarından medet umarak sonuç almaya çalışanlar dün de başaramadı bugün ve yarın da başaramayacak.

Kaypakkaya’nın, Haki Karer’in, Dörtler’in, Denizlerin, Sinan Cemgillerin devrimci ruhu bizi mücadeleyi yükseltmeye, bu karanlık gidişatı durdurmaya çağırıyor. Onların mirasına ve ideallerine sahip çıkmanın yolu, mücadeleyi büyütmek ve demokrasiye, özgürlüğe, eşitliğe ulaşmaktır.

Mayıs ayında yaşamlarını yitirenler başta olmak üzere, halkların eşitliği ve özgürlüğü için mücadele eden, bu uğurda hayatını yitiren her bir insanı saygı ve minnetle anıyor, hayallerini gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz."

İBRAHİM KAYPAKKAYA KİMDİR?

1948 Çorum/Sungurlu doğumlu olan Kaypakkaya, 60’ların ikinci yarısında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik bölümünde okurken devrimci mücadeleye atıldı. 6. Filo’ya karşı bildiri yayınladığı gerekçesiyle Kasım 1968’de okuldan atıldı. Aydınlık çizgisiyle yaşadığı fikir ayrılığı sonrası Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist’i kurdu.

Örgütüyle silahlı mücadeleye başlamasının ardından 1973’te Dersim’de yaralandı. Beş gün köylere sığınan Kaypakkaya, 29 Ocak’ta kaldığı köyde bir öğretmenin ihbarı üzerine yakalandı.

Yaralı halde yürütüldü. Buradan ayakları donmuş halde Diyarbakır’a getirildi. Hastanede, donmuş olan parmakları kesildi.

Yoğun işkencelere maruz kalmasına rağmen dik duruşuyla “Ser verip sır vermeyen yiğit” olarak anılan İbrahim Kaypakkaya’nın ölüm nedeni tutanaklara “intihar” olarak geçirildi.

Kurşunlanarak öldürüldüğü tahmin edilen Kaypakaya’nın vücudundaki kurşun izlerinin yok edilmesi amacıyla izlerin bulunduğu yerler kesildi. (HABER MERKEZİ)