09 Mayıs 2021 00:30

İSİG Meclisinden Zafer Güzey: Servis kazalarında patronun sorumluluğu ortadan kalkmaz

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclis'inden Zafer Güzey ile servis kazalarının nedenlerini, işverenlerin yükümlülüklerini ve çözüm önerilerini konuştuk.

Arşiv | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Cihan ÇELİK
İstanbul

AKP iktidarının “tam kapanma” diye açıkladığı kısıtlamalardan muaf tutulan işçiler bir yandan fabrikalarda virüs nedeniyle hayatlarını kaybederken, diğer yandan servis kazalarında yaşamını yitiriyor. Son günlerde artan servis kazalarında onlarca işçi yaralandı ve yaşamını yitirdi. Patronların maliyeti düşürmek ve iş kazasında sorumsuz konuma geçmek için servis hizmetini dışarıdan almaya başvurduğunu belirten İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclis'inden Zafer Güzey, “Servis hizmetinin dışarıdan alınması patronun sorumluluğunu ortadan kaldırmaz” dedi. Sendikasız, kayıt dışı, gündelik, mevsimlik işlerde çalışan işçilerin römork, kamyon, traktörlerde yaşadığı yaralanma ve ölümler iş kazası/cinayeti sayılmıyor. İşçinin sigorta kaydının olmaması ya da alınan hizmetin resmileştirilmemesi, patronların sorumluluklarından kaçmaya çalıştığı en önemli nokta olarak önümüzde duruyor.

3 GÜNDE 3 SERVİS KAZASI: 49 İŞÇİ YARALANDI, 1 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

4 Mayıs’ta Aydın’ın Karpuzlu ilçesinde, kuvars madeni işçilerini taşıyan midibüsün kayalıklara çarpması sonucu 14 işçi yaralandı. 5 Mayıs’ta Antep’ten yola çıkan tarım işçilerini taşıyan minibüs, Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu Kızlaç tüneli içinde kontrolden çıkarak takla attı, 15 işçi yaralandı. 6 Mayıs’ta Bursa’nın Gemlik ilçesinde sürücüsünün kontrolünden çıkan işçi servisi bariyerlere çarpıp devrildi. Kazada, iki aylık hamile olduğu öğrenilen İlknur Pepeç Kaya adlı işçi hayatını kaybetti, 20 işçi yaralandı.

"SERVİS KAZALARI YASADA İŞ KAZASI ŞEKLİNDE TANIMLI"

İSİG Meclisinin raporuna göre mart ayında meydana gelen 142 iş cinayetinde başlıca nedenler Kovid-19 ve servis kazaları. Raporlara göre ölümlü iş kazalarında traktör devrilmeleri, aşırı kalabalık servisler en başta yer alıyor. İSİG Meclisi’nden Zafer Güzey 5510 sayılı kanunda yer alan 13. maddedeki iş kazası tanımlamalarından birinin de “Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır” şeklinde olduğunu hatırlattı. Bu konuya ilişkin emsal niteliğindeki bir mahkeme kararını hatırlatan Güzey şunları söyledi: “Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin işçiye servis bekleme noktasında araç çarpması sonucu yaşanan sürecin iş kazası olarak tanımlanması gerektiğine dair bir kararı mevcut. Bu kararda ‘götürme sırasında’ kısmının sadece servis aracının içini değil servis aracına binmeden önceki süreyi de kapsaması gerektiğini belirtmektedir. Burada iş kazası tanımının dışında işverenin sorumluluğu ve kusuru ayrıca tartışılmalıdır.”

"İŞVEREN MALİYETİ DÜŞÜRMEK İÇİN SERVİS HİZMETİNİ DIŞARIDAN ALIYOR"

Güzey patronların maliyeti düşürmek için servis hizmetini dışarıdan alma yoluna daha sık başvurduğunu dile getirdi. “Çünkü bu servis araçlarının bakımı, maliyete doğrudan yansıyor” diyen Güzey şöyle devam etti: “İşveren servis aracını çoğunlukla başka bir işte kullanamıyor ve servis süresinin dışında araçlar genelde iş yerinde bekletiyor. Ama bir servis firmasından bu taşımacılık hizmetini aldığında işverene daha düşük maliyeti oluyor. Taşımacılık hizmeti aldığı firma, servisi bir okula yönlendiriyor, okuldan sonra işyerine yönlendiriyor, belki işyerinden sonra tura gönderiyor. Bu durum işveren ve taşımacılık firması için kâr marjını artıran bir durum.”

Güzey servis hizmetinin dışarıdan alınmasının ise patronun sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını vurguladı: “İşveren iş kazası olduğunda ‘Dışardan servis hizmet aldım, bu servis firmasının sorumluluğudur’ diyor. Ancak işveren taşere ettiği konudan sorumsuz konumuna geçemez. İşverenin servis firması ile yapmış olduğu sözleşmenin içeriği yasal mevzuata uygun olsa da işveren ‘Ben taşere ettim benim sorumluluğum yok’ diyemez. İşveren servis firmasından  aracın bakım kayıtlarını, çalışanların (Şoför ve yardımcı personelin) sigortalarını ve çalışma saatleri gibi bilgileri düzenli olarak talep ederek süreci kontrol etmeli ve denetlemelidir. Kısacası servis firmasını, sorumluluklarını yerine getirmesi konusunda takip etmesi gerekiyor. Herhangi bir faaliyetin işverence taşere edilmiş olması işvereni hukuken sorumluluktan kurtarmaz/kurtarmamalıdır.”

"ŞOFÖRÜN ÇALIŞMA ŞARTLARINDAN, ARAÇ BAKIMI VE DENETİMİNE KADAR HER ŞEY SORGULANMALI"

Servis kazalarıyla ilgili yargılama sürecine de değinen Güzey “Yargılama sürecinde servis aracının sağlığı, şoför ve yardımcı personelin sayısı ve sağlığı ile ilgili ana unsurlarla birlikte araçların denetlenmesi, hizmet sunan taşeronların da denetim ve kontrollerinin yapılması gerektiğini dile getirdi. Güzey, “Ancak ne yazık ki yargı sürecinde iş alt taşeronlara devredilerek sorumluklar dağıtılıyor ve ceza genellikle en az sorumluluğu olan şoföre veriliyor. Asıl işveren ise sorumsuz konuma geçiyor. Ancak gündemde tutmamız gereken en önemli konulardan birisi, işverenin servis aracının işleyişini denetlemek ile ilgili sorumluluğunun olduğudur.

Çoğunlukla kusur hatalı yorumlanıyor. İşçi çalışabilmek için kendisine dayatılan şartları kabul etmek zorunda kalıyor. Bu şartlarda işçi konumundaki şoför aracın kullanımı ve çalışma kurallarını imzalamak zorunda kalıyor. Çünkü aksi durumda ne yapabileceği sistemde tanımlı değil. Kuryelerde de görüyoruz. Zaman baskısı nedeniyle yaşanan kazaları düşünelim, çalışanın başına bir şey geldiğinde işveren ‘Ben kurallara uymasını söyledim, sözleşmede yazıyor’ diyor. Şoförde kusur bulunuyor. Şoförde kusur da olabilir ama kusurun oluşmasını sağlayacak ortamı yaratan işverenin sorumluluğunu göz ardı edersek o zaman konu ‘Dikkatsizlik sonucu kaza oldu’ya ya da ‘Aracın frenleri patladı’ya geliyor. Şoförün dikkatinin dağılmasına sebep olan çalışma ve mesai şartları neydi? Aracın bakımı niye yapılmadı, lastikler, fren neden o hale geldi, bunların tartışılması gerekiyor. Uykusuzluk, aşırı iş yükü ya da başka alanlarda çalıştıktan sonra bu servisi kullanmak gibi işlemler neler, bunların sorgulanması gerekiyor. Sözleşmeyi yapma yetkisi olan kişiler bu çalışma baskısını yapanlar olduğu için sorumludurlar. Şoföre gelene kadar bu sistemi oluşturan yapının kusurları tespit edilip, gerekli cezalar uygulanırsa bu durumun önüne geçilebilir. Patronların servis araçları ile ilgili her türlü eksiklikte denetlemekten kaynaklı sorumluluğu olduğu unutulmamalıdır. Sermayeyi kontrol eden yapının sorumluluğunun kaçınılmazlığı aşikardır.”

"FACİANIN BÜYÜK KISMI TARIM İŞÇİLERİ VE MÜLTECİ İŞÇİLERİN ÇALIŞTIĞI ALANLARDA"

Bu kazaların önemli bir kısmı da güvencesiz, kayıt dışı çalıştırılan işçilerin römorklarda, kasalarda taşındığı traktör ve kamyonlara rastlanıyor. Güzey, “Sigortasız çalıştırılma, kullanılan aracın kayıt dışı da olsa işveren tarafından temin ediliyor olması ya da işçilere bu aracı sen bulacaksın diyor olmaları traktör, kamyon kasalarında seyahat etmelerini gerekliliğini oluşturuyor. Ya da minibüs gibi araçlarla servis aracı gibi anlaşarak servis aracı ile işveren arasında hiçbir bağ olmadığı durumlarda, 'işverenin sağlamış olduğu servis aracı' ya da 'sigortalı çalışan' kelimesini ortadan kaldırıyor. Bu nedenle biz bu alanlarda yaşanan iş kazaları/iş cinayetlerini basından ya da o bölgelerdeki arkadaşlarımız sayesinde tespit edebiliyoruz ancak bu kazalar sigortasızlık ya da servis aracı sorumluluğu olmaması nedeniyle yasal olarak iş kazası tanımına girmiyor. Kamyon ya da traktör kasasında hareket eden bir mevsimlik tarım işçisi servis aracı kullanmıyor oluyor. İşverenin işçiye sunduğu bir şey değil, o nedenle iş kazası değildir deniyor. Sigortasız, gündelik olarak çalıştırılıyorsa yine aynı şey oluyor. Mevsimlik çalışmalarda sigorta kaydının olmaması ya da alınan hizmetin resmileştirilmemesi işverenin sorumluluklarından kaçmaya çalıştığı en önemli hususlardan biri oluyor” diye vurguladı.

Sendikalaşma ve sigortalanma hakkından mahrum işçinin ‘İşe ne ile geliyorsan gel’ baskısına boyun eğmek zorunda kaldığını dile getiren Güzey, “Bu kamyon traktör kasasına doluşacaksın' denildiğinde buna hayır diyecek gücü olmuyor. Çünkü sen gelmezsen başkası gelecek, buna karşı yapabileceğin hiçbir şey yok. Örgütlenmenin zayıfladığı yerlerde bu tarz baskılar direnci çok daha kolay kırıyor. Sendikalı, göz önünde firmaları konuşurken asıl facianın büyük kısmı mevsimlik tarım işçileri, kayıt dışı çalışmanın yoğun olduğu özellikle göçmen işçi çalıştırmanın yoğun olduğu alanlar, merdiven altı işletmelerde. Çalışanlarına servis aracı bile kullandırmıyor, yatakhaneler kurup fabrikada yatırıp kaldırıyorlar” dedi.

"ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜ MÜCADELEDE"

Güzey yaşanan bu sorunların çözümü içinse örgütlenmeye işaret etti: “Alan mücadelesinden geri kalmamak, örgütlenmek önemli. İşçilerin işveren baskısı nedeniyle örgütlenememiş olduğu alanlarda çalışan emekçilere; sendikaların, meslek örgütlerinin, basın emekçilerinin, sivil toplum kuruluşlarının daha fazla omuz vermesi sayesinde emek mücadelesinde daha önemli kazanımlar oluşacaktır. Asıl önemlisi denetleme yetkisine ve sorumluluğuna sahip olan iktidar ve bu sorumluluk ile atanmış olan bakanın sorumluklarından işveren lehine kaçınması ve sorunları görmezden gelmesi nedeniyle bu sorumluluğu sendikalar, meslek örgütleri, basın emekçileri, sivil toplum kuruluşları üstlenmektedir. Ancak bu alanda verilen mücadele iş cinayetlerinin yaşanmaması için gerekli adımlar atılana kadar arttırılarak devam ettirilmelidir. İşçilerin insanca çalışma ve yaşama taleplerinde örgütlü yapıların mücadelesi kaçınılmazdır. Bu nedenle işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) alanında her sahada örgütlenmek ve omuz omuza mücadele etmek hepimizin sorumluluğudur. Her alanda işçiler ile dayanışma içinde olarak örgütlü mücadeleyi getirmemiz gerekiyor. Sendikal örgütlülüğü oluşturmak ve işçilerin 'insanca yaşama ve insanca çalışma' talepleri için hepimizin omuz omuza mücadelesi gerekiyor.”

ÖNCEKİ HABER

65 yaş ve üstü güvencesizlikle başbaşa

SONRAKİ HABER

Çin roketinin enkazı Maldivler yakınlarına düştü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...