23 Nisan 2021 11:11

Prof. Dr. Mustafa Durmuş: 'Kripto vurgunda' sorumlular sistem, iktidar ve bireyler

Ekonomi-Politikçi Prof. Dr. Mustafa Durmuş, "Kripto parada yaşanan kayıp ile gelen intihar çok önemli bir gösterge olarak anlaşılmalı. Maalesef çok insanın canı yanacak" dedi.

Mustafa Durmuş | Fotoğraf: Evrensel / Görseller: Pixabay

Paylaş

Uğur ZENGİN
İstanbul

Dünyanın en büyük 19. ekonomisi olmasına rağmen, kripto para piyasasında dünyada 4’üncülüğü göğüsleyen Türkiye’de “kripto para piyasası” vurgun ve ölüm getirdi. 2 milyar dolarlık Thodex vurgunuyla yüz binlerce insan ‘Zengin olmak umuduyla’ girdiği piyasadan elinde, avucundakini vererek çıktı. Daha da kötüsü, önceki gün İstanbul’da bir yurttaş evini satarak aldığı kripto parayı kaybedince hayatına son verdi. Söz konusu yurttaşın ‘Thodex’ nedeniyle mi hayatına son verdiği bilinmiyor. Ancak gerçek şu ki, bu piyasa ölüm getiriyor!

Thodex ve kripto para piyasasına ilişkin sorularımızı Ekonomi-Politikçi Prof. Dr. Mustafa Durmuş yanıtladı. Prof. Durmuş’a göre kripto parada yaşanan kayıp ile gelen intihar çok önemli bir gösterge olarak anlaşılmalı. Durmuş, “Maalesef çok insanın canı yanacak, bu tip olaylar patlak verecek” diyor.

Thodex vurgununda ise 3 temel sorumlunun olduğunu kaydeden Durmuş; sistem, siyasal iktidar ve bireylere dikkat çekerek, “Birinci dereceden sorumlu, böyle bir spekülasyona izin veren sistemdir. İkincisi siyasal iktidarlar. 2 milyar dolar olduğu ileri sürülen parayı herhalde valizine koyup götürmedi değil mi? Nasıl götürdü? Kısa süre içinde bankacılık sistemi aracılığıyla yaptığı dışarı çıkarımlarla yaptı bunu. Yani dışarıya transfer etti. Siz zaten sermaye transferinin önündeki bütün engelleri kaldırmışsınız. 10 yılda hiçbir engel kalmadı. Siz aslında bunun da önünü açmış oluyorsunuz. Üçüncüsü ise hızla zenginleşmek isteyen bireylerdir” ifadelerini kullandı.

“SPEKÜLASYON VURGUN YARATIR”

“Kripto para piyasasında ‘Vurgun’ neden ve nasıl oluyor?​” sorumuza ilişkin Prof. Durmuş şunları söyledi:

“Çünkü kapitalizmin finansallaşması beraberinde spekülasyonu, spekülasyon da beraberinde vurgun ve felaketleri getiriyor. Kripto para aslında kapitalizmin spekülatif karakterinin en önemli yansımalarından bir tanesi. İnsanlar kripto paralar yükseldikçe daha çok yükseleceği beklentisi ile daha çok almaya başlıyorlar ve yukarı doğru gidiyor. Fakat dışsal bir faktör işin içine girdiğinde tepetaklak olmaya başlıyor. Neden olmaya başlıyor? Örneğin borsanın bir çıpası var, şirketlerin kendileri; değerleri ve beklentileri vs. Hazine bonolarının da bir çıpası var. Hazine bonosu aldığınız zaman korkmazsınız. ‘Arkada vergi mükellefleri var’ dersiniz. Peki kripto paranın çıpası var mı? Yok. Kripto paranın herhangi bir dayanağı olmadığı için kripto paralar çok hızlı spekülasyon konusu edilebiliyorlar ve çok hızlı biçimde felaket ile sonuçlanabiliyorlar. Bu işin vurgun boyutunu da anlatıyor. Thodex aslında bu işin vurgun boyutu. Düşünün sürekli kripto para alımı için bir şirkete yatırım yapıyorsunuz ve hesabınızda sözüm ona alım satımlarınız görünüyor. Fakat sonra bir anda o şirket ortadan kayboluyor. Şimdi burada spekülasyonun nasıl vurgun ile beraber gittiği ortaya çıkıyor. Spekülasyon bir süre sonra kaçınılmaz olarak vurguna dönüşüyor. Kendiliğinden çökmesi bir yana, -spekülatif kazançlar- kurgusaldır, Marx’ın da dediği gibi kurgusal sermaye araçlarıdır- yukarı çıktıkça koşullar değişir ve tersine döner. Koşullar nedir? Örneğin Merkez Bankalarının aldığı kararlar… Merkez Bankasının Türkiye’de aldığı son kararlardan biri de bu piyasalara dönük bir karardı. Ve o kararda da kripto paraların bir ödeme aracı olarak kabul edilemeyeceği idi. Bence işaretini vermişti. O da artık spekülasyonu ben görüyorum noktasındaydı. Bir çıpası da olmayınca hemen batışa geçmeye başlıyorlar. Ama işin diğer boyutu vurgun, bu işten vurgun yapan şirketler çok. Çünkü spekülasyon ile vurgun bir madalyonun iki yüzü gibi gidiyor. Bu vurguna konu edilen insanlar da çok ciddi şekilde felaketlerle karşı karşıya kalabiliyor.”

KAPİTALİZM, SİYASAL İKTİDARLAR VE BİREYLER

Durmuş’a göre yaşananların 3 sorumlusu var: Sistem, siyasal iktidar ve bireyler. Durmuş, sorumluluğa ilişkin şunları söyledi:

  • Birinci dereceden sorumlu, böyle bir spekülasyona izin veren sistemdir. Böyle bir sistem varsa, spekülasyona izin veriyorsa, böyle finansallaşma oluşabiliyorsa ilk sorumlunun sistem olduğunu söyleyebiliriz.
  • Bu yapının bir parçası olarak siyasal iktidarı işaret edebilirsin. Diyebilirsin ki “Siyasal iktidar bunun önünü açtı”. Nasıl açtı? 2 milyar dolar olduğu ileri sürülen parayı herhalde valizine koyup götürmedi değil mi? Nasıl götürdü? Kısa süre içinde bankacılık sistemi aracılığıyla yaptığı dışarı çıkarımlarla yaptı bunu. Yani dışarıya transfer etti. Siz zaten sermaye transferinin önündeki büyün engelleri kaldırmışsınız. 10 yılda hiçbir engel kalmadı. Eskiden sınır vardı. Onlar da kalktı. Bunları ortadan kaldırdığınız zaman hesabını bir anda tamamen boşaltabilir mi bir şirket, boşaltabilir. Siz aslında bunun da önünü açmış oluyorsunuz. Ortaya ‘yavuz hırsız’ çıkmış, bir takım hızlı, spekülatif, çabuk para kazanmak isteyen günümüz insanının bu zaafından faydalanmış ve dolandırmış. Bunu dolandırırken de güven tesis etmiş vs. Bu böyle olsa da, siz sermaye çıkışlarına yasak-kısıtlama koysaydınız bu böyle olmazdı. Bu parayı çıkaramazdı. Alıp bir uçağa doldurup götürmesi de söz konusu olmayacağı için… Gayet meşru bir yoldan çıkarıldı. Siyasal iktidar da burada kusurlu.
  • Üçüncü olarak özne de kusurlu. Burada özne birey. Birey çok hızlı para kazanmak istiyor. Kendisine şunu sormalı, bir yatırdı bir anda 100 kat kazandı. Bunun mümkün olmayacağını anlaması gerekmiyor mu? Hiçbir emek sarf etmeksizin kapitalizmin aslında yüzlerce yıldır vermeye çalıştığı imajın son 40 yıldaki neoliberal görüntüsünden başka bir şey değil. Ben kendimi kurtarırım, bu iş de mümkündür. Fırsattan istifade servetimi büyütürüm. E tamam, bazıları bunu yaptılar. Herhangi bir biçimde servetlerini kaybetmediler. Ama çok büyük bir çoğunluğu kaybediyor. Borsa da böyle bir şey. Üstelik borsanın bir çıpası olmasına rağmen. Bu kadar bencil, ‘homo economicus’ gibi davranan, emek ve değer arasındaki ilişkiyi hiç görmeyen bir birey. Bu biraz kapitalist kültürde var, biraz öğretide var.
  • Bu ortaya çıkan gelişmelerden herkes sorumludur deniliyor genelde. En son Sağlık Bakanı söylemişti. Sorumlular belli. Buna izin veren sistem, önünü açan siyasal iktidarlar, bireyin kendisi. Ben bundan sorumlu değilim. Böyle bir kurtuluş mümkün değil, birlikte kurtulmak mümkün.

GELİR ADALETSİZLİĞİ ARTTIKÇA BU TÜR SONUÇLAR ARTIYOR

“Bu paranın ne kadarı kimlerin elinde?​” boyutunun da önemli olduğunu kaydeden Durmuş, “Sıradan yurdum insanının burada işlem yaptığını düşünmek çok zor. Bir işçinin, hemşirenin buralarda işlem yaptığını düşünmüyorum. Toplumdaki gelir dağılımı adaletsizliği ne kadar yüksekse bu tür sonuçlar ortaya çıkıyor. Bu kadar serveti olmasa, üst gelir sınırı olsa böyle girişimler de önlenmiş olacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.

ANA AKIM İKTİSATA ELEŞTİRİ

Prof. Dr. Mustafa Durmuş ana akım iktisat anlayışını da söz konusu vurgun üzerinden şu sözlerle eleştirdi:  "Okullarda öğretilen şu, 'Herkes kendi çıkarını maksimize ederse, toplumun çıkarı maksimize olur. Gizli el bunu yapar' diyorlar. Bu aslında vurgunun, soygunun erdemli bir fikir gibi sunulma çabasından başka bir şey değil. Kendi faydasını maksimize etmek için doğayı katleden sermayedarlar var. Tüm kirini, pisini doğaya gönderiyor. Maliyetler minimize edilmiş oluyor. Toplumun beklentileri maksimize olmuyor. İşin vurgun tarafında olanlar kendi çıkarlarını maksimize ederken, diğer tarafı yok etmeye başlıyor. Aynı şekilde intihar eden yurttaş çıkarını maksimize ederken, hayatını mahfedebiliyor. Bu nedenle bizim yeni bir ekonomi bilimi anlayışına ihtiyacımız var. Gerçekten insani, toplumsal ve doğaya uygun değerleri tartışmamız gerekiyor. Bu tartışmayı yaptığımız taktirde kısmen de olsa bu yanlış işleri önleyebilmek mümkün."

ÖNCEKİ HABER

Boksörler, Kovid-e nakavt oldu

SONRAKİ HABER

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ertem: Kripto paralara yönelik düzenleme yapacağız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...