11 Nisan 2021 00:36

Eşitsizliğin derinleştiği pandemide Metin Göktepe gazeteciliğine daha çok ihtiyaç var

“Gün geceye döndü yavrum, gelmedin ah gelmedin” diyen o ezgiyi sıkça duyar, hikayesini bilmeden ağırlığını hissederdim. O ezginin kime, neden yazıldığını ise ortaokul yıllarında öğrendim.

Aynur Tekin, 24. Metin Göktepe
Gazetecilik Ödülleri | Fotoğraf: Evrensel

11 Nisan 2021

Paylaş

Aynur TEKİN*

Ankara’daki aile evimizde, babaanne yadigarı ışıklı bir radyomuz vardı. ’90’lı yılların sonunda mutfakta mütemadiyen çalıp duran radyonun ibresi, Ekin ya da Özgür Radyo’da olurdu. “Gün geceye döndü yavrum, gelmedin ah gelmedin” diyen o ezgiyi sıkça duyar, hikayesini bilmeden ağırlığını hissederdim. O ezginin kime, neden yazıldığını ise ortaokul yıllarında öğrendim. Bu buruk tanışıklıktan sonra Metin Göktepe’nin adını ve nasıl katledildiğini hiç unutmadım.

Öldürülen gazetecilerin adlarının dersliklerde yaşatıldığı İLEF’te (Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi) okurken, Metin Göktepe’nin yaptığı gibi hak temelli gazetecilik yapmanın ne denli önemli olduğunu anladım. Haklara duyarlı bir gazetecilik anlayışıyla sesi duyulmayanlara ses olan Metin Göktepe, toplumsal alandaki eşitsizlikleri ve hak ihlallerini kamuoyunun gündemine taşıdı. Öldürüldüğü gün takip edeceği haber için “Mutlaka ben izlemeliyim” demişti. Halkın haber alma özgürlüğüne sahip çıkmak için verdiği mücadeleyi bugün, hak temelli gazetecilikte ısrar eden başka meslektaşları sürdürüyor.

Pandeminin toplumsal hayatı köklü bir biçimde değiştirdiği ve eşitsizlikleri derinleştirdiği bir dönemden geçiyoruz. Bu süreçte hak temelli Metin Göktepe gazeteciliğine belki de her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.

Salgın nedeniyle başlatılan uzaktan eğitim, eşitsizlikleri gün yüzüne çıkaran en önemli alanlardan biri oldu. Milyonlarca öğrenci, yaşadığı yerde internet ağı bulunmadığı ya da evinde teknolojik cihazı olmadığı için eğitim alamadı, alamıyor. Metin Göktepe Gazetecilik Ödülü’nü aldığım haberde, uzaktan eğitime katılabilmek için verdikleri mücadeleyi anlatmaya çalıştığım Çiğdem, Dünya, Zerda ve Diyana da o öğrencilerden. Hakkari Yüksekova’nın Şişemzin (Serindere) köyünde yaşayan Çiğdem, Dünya, Zerda ve Diyana ülkenin dört bir yanında benzer sorunlar sebebiyle eğitime katılamayan 6 milyon öğrencinin sesi oldu. Haberin yayımlanmasının ardından çok sayıda kişi Şişemzin köyüne tablet ve kaynak kitap gönderdi. Ardından köye şebeke götürülmesi için girişimlerde bulunuldu, ancak henüz hiçbirinden sonuç alınamadı. Şişemzin köyünde ve Türkiye’nin birbirinden farklı noktalarında internet ağı sorunu devam ediyor. Yaşıtlarıyla aynı eğitimi almayan öğrenciler, kamu otoritelerinin sessizliğine tepkili. 1 yılı geride bırakan uzaktan eğitim devam ederken öğrenciler, “Bu koşullar altında nasıl aynı müfredattan sorumlu olup aynı sınava gireceğiz?” diye soruyor.

***

Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü açısından zorlu bir dönemden geçtiğimiz bu günlerde, Metin Göktepe’ye adanan bu ödülü almak benim için çok anlamlı ve onur verici... Bu anlamlı ödülü zorluklara ve baskılara rağmen gazetecilik yapmaktan vazgeçmeyen bütün meslektaşlarımla paylaşıyorum.

Ayrıca bu ödülü, Maraş’ta öğrencilere canlı ders verebilmek için çıktığı tepede kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Edebiyat Öğretmeni Aziz Serin ve İstanbul, Esenyurt’ta internet hattı çekmek için babasıyla beraber çıktığı çatıdan düşerek yaşamını yitiren 8 yaşındaki Çınar Mert anısına alıyorum.

Eşit, adil, ulaşılabilir ve ana dilde eğitim alabileceğimiz günlere...

* Aynur Tekin, 24. Metin Göktepe Gazetecilik Ödülleri Görüntülü Haber Ödülü’nü almıştır.

ÖNCEKİ HABER

Kovid-19, kapitalizm ve gıda

SONRAKİ HABER

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Saral, Kanal İstanbul üzerinden İmamoğlu'nu hedef aldı