Artvin'de Dikyamaç köylülerinin başına taş yağıyor
Artvin'in Arhavi ilçesine bağlı Dikyamaç Köyü'ndeki taş ocakları yurttaşlara korku dolu günler yaşatıyor. Şiddetli sarsıntıların yaşandığı köyde taş düşmesi sonucu yollar kapanıyor.
Fotoğraf: Evrensel
Ali Osman ETAŞ
Neziha ÜZÜM
Artvin
Artvin'in Arhavi ilçesine bağlı Dikyamaç Köyü'nde taş ocaklarının yol açtığı sorunlar ve mücadele sürüyor. Yurttaşlar, taş ocaklarının faaliyetleri sebebiyle korku dolu günler yaşatıyor. Şiddetli sarsıntıların yaşandığı köyde taş düşmesi sonucu yollar kapanıyor.
İlçe merkezine 13 kilometre uzaklıktaki köyde halk, sürekli dinamit sesleri duyduklarını ve deprem gibi sarsıntılar yaşadıklarını söylüyor. İş makinelerinin bir kısmının gece de çalıştığını belirten yurttaşlar uyumakta zorluk çektiklerini aktarıyor.
Dikyamaç Köyü ve Çevresi Yaşam Tarzı Müzesi adlı etnografya müzesine de ev sahipliği yapan köyün 2004 yılından beri muhtarı olan İdris Numanoğlu, köyün her yıl 12 bin turist ağırladığını söyledi.
İdris Numanoğlu | Fotoğraf: Evrensel
Köyün yaklaşık 700 yıllık bir tarihi olduğunu aktaran Numanoğlu, "Her şey çok güzel ancak köyümüzün altında 2-3 tane taş ocağı var ve altımızı oymaktalar. Deprem gibi sarsıntı yaşıyor. Yok mu olacağız ne olacak bilemiyorum" dedi.
Sözlerine taş ocaklarının yol açtığı sorunları anlatarak devam eden Numanoğlu, "Dün akşam da bir hadise yaşadık. Kocaman taş düştü, karayollarımız kapandı" bilgisini verdi.
Taş ocaklarına karşı hukuki mücadelenin sürdüğünü aktaran Numanoğlu, "Devlet, böyle tarihi bir yeri yok etmesin istiyoruz. Burada yaşamak zordur coğrafyasından dolayı. Köyün nüfusu her geçen gün azalıyor. Üniversite mezunu olmayan genç yoktur köyde, ekonomik gelir çok az olduğundan şehir dışında çalışmaya gidiyorlar. Taş ocakları sorununun artık bir an önce çözülmesi gerekiyor. Köylerin dışında, yerleşim olmayan yerlerden ihtiyaçlarını alsınlar. Verdiğimiz belgelerle devlet, köyümüzün turizm konusunda çok iyi olduğu konusunda da bilgilendirilmiştir" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Köyde seracılık, arıcılık ve hayvancılık yapıldığını da aktaran Numanoğlu, doğanın saldırı altında olduğunu vurgulayarak "Bizim ilkemiz insanca, sevgiyle, saygıyla yaşamak. Artık dereler mahvoldu. Çocukken biz derelerde balık avlardık, her derenin de suyu içilirdi. Para hırsı olan insanlarda doyum yoktur. Öyle bir yaşamak lazım ki toprak seni kabul etsin, hoş gelmiş bu insan desin… Toprak bile sevinmeli. Öyle ölmek lazım" ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: Evrensel
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
