HDP'li Murat Çepni: Çevre Ajansı denetleme yetkisine sahip, ama kendisi denetim dışı
Çevre Ajansı kanun teklifi ile iktidarın paralel bir bakanlık kurduğunu belirten HDP'li Murat Çepni, "Kurulan ajans ile kırıntısı kalmış denetim mekanizmalarını da ortadan kaldırıyor" dedi.
Fotoğraf: Erçin Ertürk/AA
Türkiye Çevre Ajansı Kurulması TBMM Genel Kurulunda kanun teklifi kabul edildi. Çevre Ajansının denetleme yetkisine sahip ama kendisinin denetim dışında tutulduğuna dikkat çeken HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, "Yurt dışından çöp ithal eden ülkeler arasında lider olmaya devam ederken sıfır atık diye göz boyamaya çalışan bir yasa. Kirletme cezaları ise tümüyle göstermelik. Kirlet ama öde deniyor. Tıpkı termik santrallerde olduğu gibi" dedi. Çepni olumlu gibi sunulan maddelerin esasta kirliliği ortadan kaldırmak yerine şirketlerin kârı lehine düzenlendiği vurgusu yaptı. Murat Çepni kanun teklifine dair sorularımızı yanıtladı.
Türkiye Çevre Ajansı yasa teklifi Meclis’ten geçti. Meclis’te görüşmelere devam edilecek. Hükümet yasa ile ne gibi düzenlemeler yapmak istiyor.
İktidar bu düzenleme ile paralel bir bakanlık kuruyor. Yetkilerini şirketlere devrediyor. Kurulan ajans ile kırıntısı kalmış denetim mekanizmalarını da ortadan kaldırıyor. Ajans denetleme yetkisine sahip ama kendisi denetim dışında tutuluyor. Başından sonuna şirket ve kâr mantığı ile kurulmuş bir yasa ile karşı karşıyayız. İç tutarlılığı da olmayan bir düzenleme. Depozito işi özelleştiriliyor. Saraya yakın tekellere devrediliyor. Atık işini de şirketlere devrediyor. Yurt dışından çöp ithal eden ülkeler arasında lider olmaya devam ederken sıfır atık diye göz boyamaya çalışan bir yasa. Her türlü çöpü üretmeye ve ithal etmeye devam ama sözüm ona çöple mücadele edilecek. On binlerce atık işçisi ise bu düzenleme ile tümden açlığa mahkum edilecek. Kirletme cezaları ise tümüyle göstermelik. Kirlet ama öde deniyor. Tıpkı termik santrallerde olduğu gibi.
Biz ise esas sorunun doğanın kaynak olarak görülmesinden doğduğunu söylüyoruz. Küresel iklim krizi, kuraklık, seller, ormansızlaşma, kuruyan dereler, göller... Tüm bunlar her gün yaşanırken iktidar sebeplerle ilgilenmek yerine sonuçları ranta çevirme derdinde. Poşet yasası da bu mantıkla gelmişti. Oysa şirketleri milyarlarca TL masraftan kurtardılar. Poşet kullanımı azaldı diyerek savundular. Oysa aynı süreçte her ay binlerce ton çöp ithal etmeye devam ettiler, ediyorlar. Neresinden bakarsanız tutarsızlık. Sonuç olarak görüntüde olumlu gibi sunulan maddeler esasta kirliliği ortadan kaldırmak yerine şirketlerin kârı lehine düzenleniyor.
"NEYE İHTİYAÇLARI VARSA ÖZENLE YASA HALİNE GETİRMİŞLER"
Türkiye Çevre Ajansı yasalaşınca halkın kaybı ne olacak?
Halkın kaybı mevcut durumun devam edecek olması. Doğa talanı aynen devam. Parlak, bol kazançlı projeler var ama acil çare bekleyen sorunlara tek bir çözüm yok. Yasa çok özenle düzenlenmiş. Şirketler bizzat neye ihtiyaçları varsa özenle yasa haline getirmişler. Bol para, bol, yönetici, bol maaş var yasada. Maden yasası ile bağlantılı olarak şirketler istedi AKP emir telakki etti.
"HDP DIŞINDA TORBANIN TÜMÜNE KARŞI ÇIKAN BAŞKA BİR PARTİ OLMADI"
Muhalefet partilerinin Çevre Ajansı düzenlemesiyle ilgili halkı yeterince bilgilendirmediğine dair eleştiriler var. Yasa teklifini halka duyurabildiniz mi? Bu konuda ne gibi çalışmalar yaptınız?
İktidar bu tip torba yasaları oldu bitti ile getiriyor. Acilen komisyondan geçirip genel kurulda da oy çokluğu ile yasalaştırmayı usül edinmiş. Bizler özellikle komisyon aşamasında tüm boyutlarıyla eleştirilerimizi sunduk. Canlı yayınlanmayan komisyon görüşmelerini kendi imkanlarımızla canlı yayınladık. Özellikle de son derece “şirin” gösterilmeye çalışılan maddelerin arkasındaki gerçekleri açık etmeye çalıştık. HDP dışında torbanın tümüne karşı çıkan başka bir parti olmadı. Biz toplamda ekolojik bir yaklaşımla ihtiyacın bu olmadığını belirttik. Meselenin sadece yandaş şirket meselesi olmadığını, meselenin doğayı kaynak olarak gören, birikim modeli olarak belirleyen sermaye lehine politikalar olduğunu ifade ettik. Meclis aşamasında da aynı içerikte itirazlarımıza devam ediyoruz.
Bundan sonra ne yapacaksınız?
Kendi bekasını emeğin ve doğanın vahşice sömürüsü üzerine kurmuş bir iktidarla karşı karşıyayız. Bugün ekoloji mücadelesi topyekün sermaye düzenine karşı mücadelenin bir parçasıdır. Dolayısıyla HDP olarak da bu perspektifle hem her günkü mücadelelerin bir parçası olmaya devam edeceğiz hem de ekoloji düşmanı düzene karşı mücadele edeceğiz. Hem sokaklarda, yaşam alanlarında hem de Mecliste. (İstanbul/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
