23 Aralık 2020 01:25

Bizi yoksulluğa mahkum edenlere karşı yalnız değiliz

Bütün insanlar virüsle mücadele ediyor fakat yıllardır siyasi virüse çare bulamıyorlar. Bu siyasi virüs maske takarak sessiz kalabileceğimiz türden değil.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

 

Uludağ Üniversitesi öğrencisi

Ben hem Mimarlık öğrencisi hem kafe-bar çalışanı hem de iple erişim teknisyeniyim. Peki neden birçok meslek kimliğimin olması zorunda bırakıldım?

KİMSE ÖĞRENCİLERE DESTEK OLMUYOR

Bir öğrenci olarak, üniversitede ailemin maddi desteği ve devletten aldığım kredi ile geçinmeye çalışıyorum. Babam bir kömür madeninde şoför olarak çalışıyor ve benimle birlikte üç çocuğunu okutmaya, hayatta tutmaya çalışıyor. Ben de eğitimime devam edebilmek ve aileme destek olabilmek için kafede çalışıyorum. Kimsenin bize destek olmadığını devletin kendi öğrencisine sahip çıkmadığında ve yirmili yaşlarında bir öğrenciyken kafede çalışma kararımı verdiğimde anladım. Ümit etmenin bile bir şey değiştirmeyeceğini fark ettiğimde kendimden başka kimsenin bana yardım etmeyeceği çaresizliğini yaşadım. Pandemi süreciyle birlikte çok zoruma giden ve boğazımda düğümlenip ses çıkaramadığım durumlar yaşıyorum. Üniversiteden mezun olduğumda kredi borcuyla mezun olacağım ve şu an eğitimime devam edebilmek için bunu almak zorundayım. Peki ya sonrası? Nasıl ödeyeceğim? İşe girebilirsem, almış olduğum asgari ücretle mi? Peki o parayla borcumu mu ödeyeyim yoksa hayatta kalmaya mı çalışayım? İşte en çok zoruma giden nokta da burası. Bugün birçok şirketin ve bankanın vergi borçlarını silen bir iktidar, benim o meblağlara kıyasla çok düşük olan borcumu benden talep edip ödememi istiyor. Madem devletin milyonluk borçları silebilecek kaynağı var neden öğrencilere kredi veriyor? Ama zaten benim borcumun beşte birini kendi maaşına zam yapan bir iktidardan ne bekleyebilirim ki?

TEK BEKLENTİMİZ EN TEMEL İHTİYAÇLARIMIZ OLDU

Üstelik mezun olduktan sonra iş bulabilecek miyim? Mezun olduktan sonra yaşayacağım bu endişelerin şimdiki farkındalığıyla eğitimime devam ederken iş bulma ve çalışabilme ihtimalimi artırmak için iple erişim teknisyenliği eğitimi aldım. Meslektaşlarımla ve arkadaşlarımla, sanat, kültür, bilim tartışmak varken ben boğazımda düğümlenen ipin halkasından nasıl ekmek geçiririm diye düşünüyorum. Gerçi boynumda gün geçtikçe daralan bir ip olsa da sonuçta karnıma kuru ekmek gidiyor, o zaman aç olmuyormuşum bunu da yakın zamanda öğrendim.

Her vatandaş gibi artık tek beklentimiz sadece en temel ihtiyacımız olan barınma, korunma, beslenme ihtiyaçlarımızın bize acı çektirmemesi. Barınma en temel insanlık ihtiyacımız olmasına rağmen üstüne bir de yüksek kiralar ödüyoruz. Peki ya koruma? Her gün haberlerde okuduğumuz durumların benim başıma gelmemesi endişesi ile kafeye çalışmaya gidiyorum. İşsiz kalırım, geçinemem, yarınımı getiremem korkusuyla nasıl güvende hissedebilirim ki? Beslenmemizi ise her şeye zam gelmesiyle günden güne azaltıyoruz. Ben bugün hayatta kalmaya çalışırken, bugün ne yapacağımı düşünüp yarınımı planlayamıyorken geleceğimi nasıl düşünebilirim, kime güvenebilirim? Hala daha asgari ücret tartışması yapan iktidara mı? Sahi neye göre belirliyorlar asgari ücreti. Boğazımıza geçmiş olan halkadan kaç tane kuru ekmek geçeğini sayarak mı? Bütün insanlar virüsle mücadele ediyor fakat yıllardır siyasi virüse çare bulamıyorlar. Bu siyasi virüs maske takarak sessiz kalabileceğimiz türden değil. Nedir bu asgari ücret? İktidarın gençlerde; gelecek kaygısı, geçim derdi, iş sıkıntısı olarak yıllardır bize yaydığı yasallaşmış virüs olarak tabir edebileceğimiz bu kriterlerin etkisini azaltan düşük dozlu bir panzehirdir. Ve Türk parasının değer kaybetmesi, alım gücünün azalması, patronların borçlarının silinmesi, yapılan zamlar bu panzehirin dozunu azaltmakta ve bizi günden güne öldürmektedir. Şu günlerde “açlık yok, yoksulluk yok” diyenlerin gerçek hayatı yaşamadığını ve gerçek hayatı benim gibi düşüncelerin ve endişelerle yaşayan diğer gençlerin bu yazımı okuduklarında yalnız olmadıklarını bilmelerini istiyorum.

 

ÖNCEKİ HABER

Asgari ücrete vergi yoksulluğa yoksulluk katıyor!

SONRAKİ HABER

Eğitim Sen Sakarya Şubesi, Ebubekir Sofuoğlu hakkında suç duyusunda bulundu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...