27 Kasım 2020 23:13

Van'da mülteci merkezinde tecavüze soruşturma açıldı

Van Geri Gönderme Merkezinde güvenlik görevlilerinin tecavüzüne maruz kalan mülteci kadın Z.N. davasına Van Barosunun katılım talebi reddedildi. Yetkililer hakkında ise soruşturma başlatıldı.

Arşiv | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Orhan KURUL
Dersim

Van’da geri gönderme merkezinde (GGM) güvenlik görevlilerinin tecavüzüne maruz kalan mülteci kadın Z.N. davasına Van Barosunun katılımı mahkeme tarafından reddedildi. Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Ebru Demirtepe, müdahillik taleplerinin reddedilmesinin doğru olmadığını söyledi. GGM’deki soruşturmanın genişletme talebini mahkemenin kabul ettiğini ve yetkililer hakkında soruşturma başlatılmasına karar verdiğini söyledi.

Van Gürpınar yolu üzerinde bulunan Kurubaş Geri Gönderme Merkezinde (GGM) 2 güvenlik görevlisinin İranlı mülteci kadın Z.N’ye tecavüz ettiği ve güvenlik görevlilerinin tutuklu bulunduğu dosyada, duruşma önceki gün Van 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Tutuklu güvenlik görevlilerinin ses ve görüntü bilişim sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada Van Barosunun katılma talebi “Baronun doğrudan zarar görmediği” gerekçesiyle reddedildi. Duruşma 21 Ocak 2021’e ertelendi. Z.N’nin Avukatı ve Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Ebru Demirtepe ile konuştuk.

SÜRECİN YÜRÜTÜLMESİNDE DESTEKLERİMİZİ BEKLİYOR

Avukat Ebru Demirtepe, duruşmaya dair “Sanıkların ifadesi, müvekkilimizin beyanları dinlendi. Sanıklar bütün suçlamaları inkar etti. Sanıklardan biri kurgulanmış beyanlarda bulundu. Diğeri ise daha çok beyanlarını tekrar etti. Cinsel saldırı gerçekleştirmediklerini müvekkilimizin odasından gelen sesler sonucunda odasına girdiklerini ifade ettiler. Müvekkilimiz de her ikisinden de şikayetçi olduğunu ifade etti. Bu sürecin yürütülmesinde desteklerimizi beklediğini yeniden ifade etti” dedi.

BARONUN MÜDAHİLLİK TALEBİ REDDEDİLDİ

Mahkeme heyetinin birçok talebi kabul ettiğini ancak Van Barosunun katılma talebini “Baronun doğrudan zarar görmediği” gerekçesiyle reddettiğini aktaran Demirtepe ‘Suçtan zarar görme’ durumu mahkemeler tarafından geniş yorumlanabilecek takdir yetkisinin mahkemede olduğu bir durum. Ancak baroların, insan haklarını savunmakla yetkilendirilmiş, görevlendirilmiş olan bir kurumun ‘Suçtan zarar görmüyor’ tespitine dayanarak müdahillik talebinin kabul edilmemesi doğru değildir. Türkiye yargısının bu müdahillik taleplerinin ısrarla bu şekilde sonuçlanıyor olmasını doğru bulmuyoruz” ifadelerini kullandı.

SAĞLIKLI BİR ADLİ TIP RAPORU ALINAMADI

Z.N’nin GGM’de, cinsel saldırıya uğradığı yerde hâlâ kalıyor olmasının ağır travma yarattığını mahkemede ifade ettiklerini belirten Demirtepe , bu durumun 6284’e ve İstanbul Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu belirttiklerini söyledi. Mahkemenin de bu duruma ilişkin 6284 sayılı Kanun uyarınca aile mahkemesine müzekkere yazılmasına karar verdiğini aktaran Demirtepe “Bugün geri gönderme merkeziyle yaptığımız görüşmede müvekkilimizin başka bir konuk evine nakledildiği tarafımıza iletildi. Temmuz ayından kasım ayına kadar orada tutuldu. Müvekkilim, olayın yaşanmasından ancak iki gün sonra yetkililerle görüştürüldü, bu 3 günlük süre içerisinde cinsel saldırının izleri yok oldu. Bu sebeple cinsel saldırı olduğuna dair sağlıklı bir adli tıp raporu alınamadı” dedi. Yetkili kişilerin görevlerini ihmal ettikleri yönünde de beyanda bulunduklarını ve soruşturmanın genişletilmesini istediklerini aktaran Demirtepe “Yetkililer hakkında soruşturma başlatılmasına karar verildi” dedi.

DURUŞMANIN ALENİLİĞİ İLKESİNE AYKIRI

Duruşmanın aleniliği ilkesine aykırı olarak pandemi gerekçesiyle salona hiçbir avukatın alınmadığını belirten Elif Demirtepe, “7 güvenlik görevlisi varken meslektaşlarımız içeri alınmadı. Her kurumdan birer kişi olması konusunda talepte bulunduk ancak Göç ve İltica Komisyonundan bir avukat ve Kadın Komisyonundan bir avukat olmak üzere iki avukat biz, bir de sanıkların avukatı bulundu. Başka da kimsenin alınmasına izin verilmedi. Duruşmanın aleniliği ilkesine aykırı bir durum” diye konuştu. Normalde duruşma salonlarına tutuklular ya da tutukluların ailesi varsa bulunabileceğinin altını çizen Demirtepe, “Ancak hiçbir tutuklu, tutuklu aileleri bulunmasına rağmen yani güvenlik tehdidi oluşturacak hiçbir durum olmamasına rağmen kolluk kuvveti bulunurken meslektaşlarımız alınmadı” dedi.