09 Ekim 2020 00:08
Son Güncellenme Tarihi: 09 Ekim 2020 10:13

Prof. Dr. İlhan Uzgel: Çatışma Rusya’nın kontrolünde gidiyor

Prof. Dr. İlhan Uzgel: Azerbaycan sahada üstünlüğü ele geçirmiş durumda, Rusya da buna izin veriyor. Rusya, Batı'ya yakın Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan hükümetini cezalandırıyor.

Prof. Dr. İlhan Uzgel | Fotoğraf: MA

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Azerbaycan ile Ermenistan arasında uyuşmazlık konusu olan Dağlık Karabağ bölgesinde 27 Eylül’de başlayan şiddetli çatışmalar sürüyor. Uluslararası Siyaset Uzmanı Prof. Dr. İlhan Uzgel, çatışmanın Rusya’nın kontrolünde olduğuna dikkat çekiyor. Uzgel, Rusya’nın, batıya yakın Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan hükümetini cezalandırdığına da işaret ediyor. Uzgel’e göre Ermenistan Hükümeti istifaya zorlanacak. Azerbaycan bu konuda yeşil ışık aldı ve fırsatı kolluyor.

Sovyetler Birliği’nin resmi olarak dağılmasından sonra Dağlık Karabağ sorunu ortaya çıktı. 1992’de çatışmaların yaşandığı Dağlık Karabağ’da Azerbaycan ve Ermenistan arasında yeniden çatışmalar başladı. Uluslararası siyaseti takip eden Prof. Dr. İlhan Uzgel ile iki ülke arasında çatışmaya dönen gerilimi konuştuk. Uzgel şu değerlendirmeyi yaptı: “Yalnız Dağlık Karabağ, değil, Azerbaycan topraklarının yaklaşık yüzde 20’si kadarını Ermenistan ele geçirdi. O zamandan bu yana Azerbaycan’ın bunu alacak gücü de yok. Rusya burada çok belirleyici bir aktör olduğu için, statüko 25-26 yıl değişmeden kaldı. Bu süre içinde uluslararası görüşmeler sürüyor, çatışmalar da sürüyor. Fakat acil bir sorun olmadığı için kimsenin bunu değiştirmek amacıyla çok ısrarlı bir çabası olmadı. Rusya da bunun üzerine yattı. Bu gerilimin sürmesinden faydalandı Rusya. Çünkü iki taraf da gerilim olduğunda Rusya’ya muhtaç kalıyorlar. O yüzden de bugüne kadar geldi. Ama bu süre içinde Türkiye’nin artan desteği, petrol fiyatlarının bir dönem yüksek olmasının getirdiği avantajı Azerbaycan yönetiminin hem kendi iktidarını güçlendirmek hem de silahlanmak için kullanması, öyle bir noktaya geldi ki, artık statükoyu devam ettirmek istemeyen Azerbaycan topraklarını almaya çalıştı.”

"SAVAŞLARIN ÇİRKİN YÜZÜ"

Çatışmalarda sivil yerleşim yerlerinin hedef alması Uzgel, “Savaşların çirkin yüzü. Ama rakibinin iradesini, kırmak ve zorlamak için savaşlarda kullanılan bir yöntem. Savaş içerisinde sivil yerleşim yerlerin vurulması, uluslararası normlarda kabul görmüyor” dedi.

"ATEŞKES ÇAĞRILARININ ETKİSİ YOK"

BM, Fransa, ABD ve Rusya’dan taraflara yapılan koşulsuz ateşkes çağrıları için “Standart uygulama” diyen Uzgel, devamında şunları söyledi: “Bir yerde çatışma varsa uluslararası sistemin ilk tepkisi burada, herkes yerinde kalsın, siyasi çözüm yapılsın şeklinde oluyor. Dolayısıyla bunun da bir geçerliliği ve etkisi yoktur. Taraflar karar verir. Azerbaycan şu an sahada üstünlüğü ele geçirmiş durumda, Rusya da buna izin veriyor, göz yumuyor açık bir şekilde. Batıya yakın Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan hükümetini cezalandırıyor. Hükümeti istifa zorlayacaklar. Dolayısıyla da Azerbaycan fırsatı kolluyor. Belli ki önceden yeşil ışık almışlar. Ve benim tahminim 7 rayon bölge dediklerinin bir kısmını ele geçirip, öyle bırakacaklar. Onu yapmadan, eğer uluslararası koşullar el verirse Azerbaycan’ın duracağını da zannetmiyorum.”

"AKP İÇ POLİTİKAYA OYNUYOR"

İlhan Uzgel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümetinin Dağlık Karabağ sorununda yaptığı açıklamaları uluslararası diplomasi ve siyaset açısından da değerlendirdi. Uzgel’in değerlendirmesi şöyle: “Türkiye iç politikaya oynuyor. Milliyetçiliği canlı tutması gerekiyor. Azerbaycan kamuoyuna da oynuyor. Onun için yüksek perdeden konuşuyor. Şu an sahada zaten belli bir üstünlüğü var Azerbaycan’ın. Muhtemelen teknik destek veriyor olabilir. Eğitim vs. Rusya sahada bir oyuncu. Kontrollü bir çatışma yaşanıyor. ‘Azerbaycan aldı başını gidiyor’ değil, Rusya’nın da kontrolü altında. Dolayısıyla Rusya ile Türkiye ilişkilerinde bir şey olmaz. Onun rahatlığıyla hareket ediyor AKP yönetimi. Buradan hem iç politikaya yönelik hem de bölgesel etkinlik açısından popülaritesini artırmaya çalışıyor.” AKP ve Erdoğan’ın, “Tek millet iki devlet” söylemini öne çıkartması, şehirlerde Türkiye ve Azerbaycan bayrakları asılmasının iç siyasette etkisinin kalıcı olmadığını söyleyen Uzgel “Şu anda bile Azerbaycan-Ermenistan çatışma haberleri azalmaya başladı… Erdoğan’a destek yüzde otuzlara inmiyor. Bu durumda Erdoğan rejimine olan desteğin daha aşağıları inmesini engelleyen faktörlerden biri oluyor” değerlendirmesinde bulundu. 

"ERDOĞAN VE PUTİN’İN ÇIKARLARI KESİŞİYOR"

İlhan Uzgel, iki ülke arasındaki çatışmayı Türkiye-Rusya ilişkileri ve Rusya’nın politikası açısından da şöyle yorumladı: “Erdoğan ile Putin gayet iyi bir çalışma temposu yürütüyor. Bunu iyi öğrendiler. İkisinin de birbirine ihtiyacı var. Putin, Türkiye’yi batıdan uzak tutmaya çalışıyor. Erdoğan da Rusya’ya karşı kartını oynuyor. Çıkarları bu noktada kesişiyor. Dikkat ederseniz birçok coğrafyada Rusya ile karşı karşıya Türkiye. Ama ilişkilerin tümüne zarar vermiyor. Dolasıyla bunu süreç içerisinde öğrendiler. Bunu ilişki biçimi olarak kullandılar ve devam ettiriyorlar. Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında da bu dinamiğin devam edeceği kanısındayım.”

"BARIŞ SESİ BASKILANIYOR"

Çatışmalar yaşanırken barış seslerinin yetersiz kaldığını ifade eden İlhan Uzgel şu ifadelerde değerlendirdi: “Bir milliyetçi dalga gelince, bu siyasi kutuplaşmanın çok güçlü olduğu, iktidarın hukuk başta olmak üzere başka araçları çok etkin kullandığı bir dönemden geçiyoruz. Dolayısıyla burada kimse bu baskıyı göğüslemek istemiyor. Baskı artıkça risk alan insan sayısı azalıyor kaçınılmaz olarak. Şimdi bir şey derseniz, ‘vatan haini’ ‘Ermenici’ diyorlar. Sosyal medyanın hali belli. Hükümet baskılıyor. Hükümet bunda da başarılı. 1980’lerden bu yana genel olarak, 1990’larda Kürt siyaseti üzerine kurulmuştu o baskı. Şimdi ise bütün muhalif kesim için yüzde 60’ı yüzde 70’i kapsayacak bir baskı mekanizması kurdu. Dolayısıyla bu durumda içinde barışın da olduğu her türlü sesi baskılanmasına imkan tanıyor. Özellikle milliyetçi mesellerde bu baskılama daha da güçleniyor.”

ÖNCEKİ HABER

Sumiriko Hose işçisi: Bu koşullarda nasıl dirençli kalacağız?

SONRAKİ HABER

2020 yılı Genç Bilim İnsanı Ödülleri sahiplerini buldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...