15 Eylül 2020 17:18

Adana Tabip Odası: Suçu üstünden atanlara sorumluluklarını hatırlatıyoruz

Adana Tabip Odası, koronavirüs salgınında iktiadar tarafından alınmayan önlemlere ve salgının geldiği noktanın ciddiyetine dikkat çekti.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Adana Tabip Odası #YönetemiyorsunuzTükeniyoruz sloganı ile yaptığı basın açıklamasında alınmayan önlemlere, salgının geldiği noktanın ciddiyetine dikkat çekti. Adana Tabip Odası’nda gerçekleşen basın açıklamasını okuyan Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Selahattin Menteş, suçu vatandaşa, yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına yıkanlara sorumluluklarını her gün hatırlatmaya devam edeceklerini söyledi.

“YURTTAŞLAR ÖNLENEBİLİR BİR HASTALIK OLAN COVID-19’DAN HAYATINI KAYBEDİYOR”

Ülkenin en önemli ve gerçek gündeminin COVID-19 salgını olduğunun kabul edilmesini ve ülkeyi yönetenler başta olmak üzere tüm kişi ve kurumların bu gerçekliğe uygun tutum almasını isteyen Menteş, “Sadece hekimler ve sağlık çalışanları değil, babalarımız, annelerimiz, kardeşlerimiz ölüyor. Daha çok olduğunu bildiğimiz ama resmi olarak açıklanan rakamlarla dahi her gün 50 yurttaşımız, önlenebilir bir hastalık olan COVID-19’dan hayatını kaybediyor. COVID-19 Salgın sürecinin bilimsel yöntem, şeffaf veri ve ilgili tüm kesimlerin katılımı ile etkin ve koordineli bir anlayışla yönetilmesini istiyoruz” dedi.

“COVID-19 İŞBİRLİĞİ VE ORTAK ÇALIŞMA MECLİSİ’ OLUŞTURULSUN”

TBMM’ni açılmasını beklemeden bütün partilerin COVID-19 salgını konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yapan Menteş, “TTB olarak uzmanlık dernekleri ile birlikte COVID izleme heyetimizin birikimini ve önerilerimizi paylaşabileceğimiz bir zeminin oluşmasını, ülkeyi yöneten hükümetin bu konuda çağrıcı olmasını istiyoruz. Sağlık Bakanlığı’nı başta TTB olmak üzere bütün sağlık meslek odaları, sağlık sendika ve dernekleri ile birlikte ‘COVID-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi’ oluşturmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

“SAĞLIK BAKANLIĞI İL HIFZISSIHHA KURULLARINI İŞLEVLİ KILMALI”

Hiçbir salgının vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemeyeceğini ifade eden Menteş, “Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı il Hıfzıssıhha kurullarını işlevli kılmalı, başta Belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri – köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalıdır” dedi.

“AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİ KAMU SAĞLIK MERKEZİ OLARAK TANIMLANSIN”

COVID-19 nedeni ile hastalanan ve vefat eden sağlıkçıların “meslek hastalığı” tanımını kabul edecek Sağlık Bakanlığı ve hükümet tutumu istediklerini dile getiren Menteş, şunları söyledi,

Yıllardır dillendirdiğimiz ve AKP hükümetlerinin Sağlıkta Dönüşüm Programı ile cisimleşen; sağlıkta özelleştirme – performans sistemi ve kamu özel idaresi odaklı milyarlık kiralara neden olan şehir hastanelerinin COVID-19 salgını ile insanı değil sermayeyi ve karı öncelediği görülmüş oldu. Sağlıkta dönüşüm programı yarattığı tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmeli, salgın biliminin öngördüğü üzere kamusal bir sağlık programı hayata geçirilmelidir. “Koruyucu hekimlik –sağlık” hizmetlerinin öncelenmesi geçmişte kalmış bir nostalji değil, bugünün ve geleceğin sağlık perspektifidir. İlk adım olarak birinci basamak sağlık hizmetlerinin kamusal bir perspektifle yeniden düzenlenmesini, Aile Sağlığı Merkezleri’nin varlığı ve çalışanları ile birlikte kamu sağlık merkezi olarak tanımlanmasını ve acil olarak tüm ASM binalarının kamu eli ile temini ve onarımı ile ek sağlık personel ataması yapılmasını istiyoruz” (Adana/EVRENSEL)