Cumhurbaşkanı Erdoğan "ayakta yolcu alınmayacak" dese de gerçek hayatta öyle olamadı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan koronavirüs tedbirleri kapsamında toplu ulaşımda ayakta yolcu alınmayacağını söyledi ancak İstanbul'da bunun uygulanmasının bu koşullarda imkansız olduğu görüldü.

Fotoğraf: DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki gün önce yaptığı açıklamada koronavirüs salgınına dair alınan tedbirler kapsamında toplu taşımada ayakta yolcu alınmayacağını söylemişti. Ancak bugün sabah özellikle metrobüs, metro ve otobüs duraklarıyla araçların içinde yaşananlar, Erdoğan'ın ve AKP hükümetinin bu kararı almadan önce hiçbir hazırlık yapmadığını gösterdi.
Fotoğraf: DHA
Sabahın erken saatlerinde toplu ulaşım araçlarına binmek için duraklara gelen yurttaşlar, başka alternatifleri olmadığı için ayakta seyahat etmek zorunda kaldı. Beylikdüzü ve Avcılar'dan hareket eden metrobüslerde yine ayakta seyahat edildi, sosyal mesafe kuralına uyulamadı.
Fotoğraf: DHA
İBB: YASAĞI UYGULAYABİLMEK MÜMKÜN DEĞİL
Duraklarda bekleyen yurttaşlar belediyenin seferleri artırmasını talep ederken İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan, “İBB’nin 6 bin otobüsü var. Bu yasağı uygulayabilmemiz için 6 bin adet daha otobüse ihtiyacımız var. Şu an bize 6 bin otobüs üretecek ülkede fabrika yok ki. Bu yüzden yasağı uygulayabilmemiz mümkün değildir. Metrolarda hele oturma kapasitesi çok düşük" ifadelerini kullandı.
‘KAPASİTE ARTIRMADAN AYAKTA YOLCU YASAĞI ULAŞIMI AKSATACAK’
Hükümetin pandemi gerekçesiyle ayakta yolcu taşınmasını yasaklamasını Evrensel’e değerlendiren Ulaşım Plancısı Erhan Öncü, “İnsanların işe, okula gittiği koşullarda, kapasite artışı yapılmadan ayakta yolcu yasağı ulaşımı aksatacak. Bu kez otobüs duraklarında bekleyenlerin sayısı artacak ve bu kalabalıkta fiziki mesafeye uymak zorlaşacak” dedi.
Ulaşım Plancısı Erhan Öncü, mevcut koşullarda da kapasitenin yetersiz olduğunu söyledi. Minibüslerin oturandan çok ayakta yolcu taşıdığını belirten Öncü, yeni kapasite oluşturulmadan bu yasağı koymanın bir anlamı olmadığını dile getirdi. Toplumun çalışmayan kesimlerine yönelik bir kısıtlamayla birlikte belki düşünülebileceğini belirten Öncü, “İnsanların işe, okula gittiği koşullarda, kapasite artışı yapılmadan ayakta yolcu yasağı ulaşımı aksatacak. Bu kez otobüs duraklarında bekleyenlerin sayısı artacak ve bu kalabalıkta fiziki mesafeye uymak zorlaşacak” dedi.
Toplu ulaşımda kapasiteyi artırmadan ayakta yolcu almayı yasaklama çabasının beraberinde çok sayıda cezayı getireceğini belirten Öncü, bu cezaların da devlete gelir haline getirildiğini söyledi. Oysa bu kapasite nedeniyle verilen cezaların çok yanlış olduğunu ifade eden Öncü, “Minibüslerde yolcu sayısı belli değil. Ancak kentlerde yolcunun ortalama yüzde 30’unu taşıdığı tahmin ediliyor. Elektronik bilet sistemi kullanan halk otobüsleri , otobüs ve raylı sistemlere erişebiliyoruz. Ancak burada çözüm toplu ulaşıma yatırım yapmaktan geçiyor. Raylı sistemlerle daha fazla yolcu kapasitesi açmak gerekiyor. Yine otobüs şeridi ayırmak gerekiyor. Ancak bunu hiçbir belediye yapmıyor. Oysa toplu ulaşım, kentlerin damarları gibidir. Bu nedenle ulaşım sisteminin tümden değiştirilmesi, herkesin eşit ve konforlu bir şekilde ulaşabileceği, her türlü engelin ortadan kaldırıldığı ve 24 saat hizmet veren bir toplu ulaşımın kurulması gerekiyor” dedi. (HABER MERKEZİ)

Evrensel'i Takip Et