01 Eylül 2020 09:44

Erdoğan adli yılı açılışında İstanbul Barosunu hedef aldı

2020-2021 Adli Yılı açılış töreninde konuşan Erdoğan savunmayı hedef aldı. Yargıtay Başkanı ise yargı bağımsızlığı konusunda iktidarın müdahalelerine değinmedi, basını ve kamuoyu tepkisini suçladı.

Fotoğraf: Murat Çetinmühürdar/TCCB/AA

Paylaş

2020-2021 Adli Yılı açılış töreni Saray’da gerçekleşti. Baroların davet edilmediği törende Erdoğan hak ve özgürlükler alanında yaptıkları reformlarla övünürken Avukat Ebru Timtik’e sahip çıkan avukatları tasfiye yolunun tartışılması gerektiğini savundu. Erdoğan özellikle İstanbul Barosunu hedef alarak, "İnşallah önümüzdeki dönemde avukatlıktan teröristliğe uzanan bu kanlı yolun önünü kesmek için gerekeni yapacağız" ifadelerini kullandı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda 2020-2021 Adli Yılı Açılış Töreni’nde konuştu. Erdoğan, “adil yargılanma” talebiyle girdiği ölüm orucu eyleminin 238’inci gününde yaşamını yitiren avukat Ebru Timtik’in fotoğrafının bulunduğu pankartın asıldığı İstanbul Barosu’nu hedef aldı. Erdoğan, "Barolarla ilgili rahatsızlığımı iletmek istiyorum. Savcımız Selim Kiraz'ı şehit edenlere destek için açlık grevi yapanları kararlarından vazgeçirmek için devlet üzerine düşeni yapmıştır. İstanbul Barosu'na asılan pankartın, şehidimizin (Savcı Mehmet Selim Kiraz) kemiklerini sızlatmanın ötesinde anlamları olduğunu düşünüyoruz. Bunlar kabul edilebilir davranışlar değildir” dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teröristlerin avukatlığını yapanın teröristliğe soyunması mümkün değildir. Şayet yaparsa bunun bir bedeli olmalıdır. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle çarpık bir duruma izin verilemez. Önümüzdeki dönemde avukatlıktan teröristliğe uzanan bu kanlı yolun önünü kesmek için gerekeni yapacağız. Hakimin, savcının, polisin, askerin yapamadığını, kamusal bir vazife icra eden avukat da yapmamalıdır. Yargının hiçbir unsuru, herhangi bir ideolojinin emrine giremez. Yargının tek ideolojisi adalet olmak zorundadır. Bir adalet kurumu olması gereken kimi baroların, terör örgütlerinin arka bahçesi, propaganda aracı, yasadışı faaliyetlerinin kılıfı haline dönüşmesi çok acıdır.”

YARGITAY BAŞKANI, BASINI VE KAMUOYU TEPKİSİNİ HEDEFE KOYDU

Açılışta Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca da bir konuşma yaptı.

Yargı bağımsızlığı konusunda iktidarın müdahalelerine değinmeyen Akarca, bu konuda basını ve kamuoyu tepkisini hedef aldı. Akarca, yazılı ve görsel medyanın yanı sıra sosyal medyadan gelen baskıların, kamuoyu tepkisinin, resmi veya gayriresmi sivil toplum örgütlenmelerinin hakimlerin bağımsızlığını etkileme potansiyeli taşıdığını söyledi. Halkın yargıya güveninin sarsılmasının nedeni olarak davalar veya soruşturmalar hakkındaki yanlı ve yanlış haberleri gösteren Akarca, bunun yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve dürüstlüğü konusunda da kuşkuya neden olduğunu savundu.

Akarca, üstün hukukun sözcüsü gibi takdim edilen yabancı, çoğunlukla da Avrupa menşeli oluşumların ve onların uzantılarının da bağımsızlığı zedeleyen faktörler arasında olduğunu öne sürdü.

CHP: YARGININ CENAZE TÖRENİ

 CHP Mersin Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Alpay Antmen, adli yıl açılışı nedeniyle yazılı basın açıklaması yaptı. Antmen “Yürütmenin başı ve siyasi bir partinin genel başkanı olan Cumhurbaşkanı’nın Sarayı’nda yapılacak törenin adı, adli yıl açılış töreni olsa da, gerçekte adaletin kapanış törenidir. Sarayda yapılan adli yıl açılışı, yargının cenaze törenidir.” ifadelerini kullandı.

Yargı mensuplarının kimsenin önünde eğilmemesi ve önlerini iliklememesi için cübbelerinde düğme olmadığını kaydeden CHP’li Vekil “Yargı mensupları Anayasaya değil Saraya bakarak karar veriyor. Talimatla verilen her yargı kararı, gömülen yargının üzerine biraz daha toprak atmak demek.” Dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Sabun dahi olmayan okullar “yeni döneme” hazır mı?

SONRAKİ HABER

Aksaray'da kaçma şüphesi olan çocuk istismarı failinin tutuklanması talebi reddedildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...