13 Ağustos 2020 00:28

Cengiz Holdingin, Kaz Dağlarındaki bakır-altın madeni için ÇED süreci başladı

Halilağa bakır madeni için ÇED süreci başlatılırken yurttaşlar, AKP döneminde büyüyen en büyük sermaye gruplarından Cengiz Holdinge ait maden projesini “Yeni Truva Atı”na benzetti.

Kaz Dağı

Fotoğraf: Çanakkale Belediyesi

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Dünyanın oksijeni en bol yörelerinden, gen koruma alanı olarak bilinen, mitolojide “tanrıların dağı” olarak bahsedilen, zengin kaynaklarının yağmalanması uğruna tarihte birçok savaşa neden olan Kaz Dağlarının dört bir yanında madenler tarafından talan girişimi hız kesmeden devam ediyor. Çan’a bağlı Halilağa köyünün ormanlarla kaplı alanında yapılmak istenen bakır-altın madenciliği için ÇED süreci başlatıldı.

MADENİ BİR YIL ÖNCE CENGİZ HOLDİNG SATIN ALDI

Yıllardır bölgede arama faaliyetlerini sürdüren maden işletmesi, AKP döneminde büyüyen en büyük sermaye gruplarından olan Cengiz Holding tarafından geçtiğimiz yıl Kanadalı Liberty Gold ve Teck Resorurces’dan 55 milyon dolara alındı. Muratlar ve Halilağa köylüleri yıllardır bu madene karşı mücadele ediyordu. Muratlar köylüleri şirkete ÇED toplantısı yaptırmazken, madencilerle tüm ilişkilerin kesilmesine dair birkaç maddelik ortak kararlar da almışlardı.

Halilağa maden sahası

DAĞIN DÖRT BİR YANINDA TALAN MANZARALARI

Halilağa bakır-altın madeni projesinin ÇED sürecinin başlamasına dair sorularımızı yanıtlayan Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü ve Kaz Dağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, Kaz Dağlarının dört bir yanında yoğun bir talan yaşandığını belirtti. Halilağa bölgesinde halkın yıllardır altın madeni istemediğini ortaya koyduğunu ve mücadele ettiğini belirten Doğan, “Avukatlarımızla bölgeye gittik. Köylüler ruhsat alanı içerisinde kalan arazilerini satmamakta kararlı. Yakında sanırım bu arazilerle ilgili bir kamulaştırma süreci de yaşanabilir. Avukatlarımız hukuki yardım için köylülerden vekaletname aldılar” dedi.

MADENCİLERİN YENİ TAKTİĞİ

Geçtiğimiz günlerde TEMA’nın açıkladığı raporda Kaz Dağlarının yüzde 79’unun maden şirketlerine ruhsatlandığının ortaya çıktığını dile getiren Doğan, “Şu anda onlarca proje var, altın, bakır, kuvars felspat, taş ocağı, kurşun vs. madenleri adı altında. Aslında ilginç bir durum söz konusu. Maden şirketleri son yıllarda şöyle bir taktik geliştirdiler; şirketler maden için ruhsat talebinde bulunurken kuvars, felspat ve halosit madeni arayacağız diye başvuru yapıyor. Başvurularını da 25 hektarın altında gösterip böylece yasadan yararlanıp ÇED gerekli değildir kararı alıyor. Alana yerleştikten sonra eğer başvuru dosyasında patlatmalı teknik uygulama yoksa patlatmalı yöntem için izin alıyorlar, üçüncü aşamada ise kapasite arttırıyoruz diye başvuru yapıp alanı genişletiyorlar. En son aşamada ise zenginleştirme tesisi projeye ekleniyor ve böylece dört aşamada ÇED süreci baypas edilerek maden işletmesinin çalışmasına başlıyorlar. Son yıllarda hemen hemen bütün madenler için bu dört aşamalı taktik izlendi diyebiliriz. Bizler bu durumu Bakanlığa bir itiraz yazısıyla bildirdik ve “şirketlerin yönetmeliğin arkasından dolanmasına göz yumuyorsunuz. Onların alana yerleşmesinin önünü açıyorsunuz” dedik. Ama bir sonuç yok tabii” dedi.

Halilağa  Köyü

KİRAZLI DİRENİŞİ ABLUKA ALTINDA

Halihazırda tesis kurma aşamasına geçip, bütün ülke kamuoyunun tepkisi nedeniyle çalışmaları durdurulan Kirazlı projesinden sonra en çok aynı şirkete ait Ağı Dağı projesinden endişelenirken şimdi Halilağa projesinin önlerine çıktığını ifade eden Doğan; “Kirazlı’daki kitlesel direnişten sonra özellikle pandemi süreci ile birlikte baskılar her geçen gün arttı. Bir yılı aşkın bir zamandır devam eden Kirazlı Balaban’daki nöbet alanı jandarma tarafından abluka altına alınmış durumda. Bölgeye desteğe giden herkese 3 bin 150’şer lira para cezası kesiyorlar. Bu baskılar insanlarda bir çekinikliğe yol açıyor maalesef” diye konuştu. Cengiz Holdingin Kaz Dağlarına el atmasının ardından baskılarda da bir artışın olduğunu belirten Doğan, buna rağmen Halilağa ÇED sürecine karşı Kirazlı benzeri bir direnişin gelişmesinin koşullarının bulunduğunu vurguladı. Doğan, “Şirket Muratlar köylülerinin kararlılığını bildikleri için bu köye pek yanaşmıyor, daha çok diğer köylerde halkla ilişkiler çalışması (Daha doğrusu rüşvet dağıtımı diyelim) yapıyorlar. Bayramiç kaymakamı jandarmalarla maden sahasına 2-3 kilometre yakınlıktaki Hacıbekirler köyüne giderek köylülere “Madene karşı gelmeyin, eylem yapmayın” diye telkininde bulunuyor. Devlet görevlilerinin işi madenlerin sözcülüğünü yapmak mı?​” dedi.

19 YILDA 90 MİLYON TON CEVHER ÇIKARILACAK

Şirketin ÇED başvuru dosyasına göre açık ocak üretim yöntemi ile elde edilmesi planlanıyor. Raporda; “... Bakır cevheri için kapasite artışı planlanmasına karşın ‘Halilağa Altın ve Bakır Madeni İşletmesi’ projesi kapsamında 2012 yılında alınan ÇED olumlu kararı bulunan proje kapsamında yer altı ocağı üretim yöntemi ile elde edilmesi planlanan altın için bu proje (Halilağa Bakır Projesi) kapsamında herhangi bir üretim faaliyeti gerçekleştirilmeyecektir” deniliyor. ÇED izni alanı toplam 603.53 hektar ve üç poligondan oluşmakta.

ÇED başvuru dosyasına göre ocak alanından 90 milyon ton cevher çıkartılarak, yılda 6 milyon ton kapasiteli zenginleştirme tesisine iletilerek konsatre ürün elde edilecek. Halilağa Bakır Projesi’nin 2 yıl inşaat dönemi, 15 yıl işletme dönemi ve 2 yıl kapatma dönemi olmak üzere 19 yıllık bir ömrü olacak. Arazi hazırlık ve inşaat aşamasında 2 bin ve işletme aşamasında ise 1000 kişi çalıştırılacağı, istihdamın da “Hacıbekirler, Muratlar, Halilağa, Yanıklar, Osmaniye, Yaylacık köyleri başta olmak üzere Çan ve Bayramiç ilçeleri ile Çanakkale ve Türkiye’den” sağlanacağı ileri sürülüyor.

Maden bölgesini gösteren harita

MADENE EN YAKIN KÖY 750 METRE!

Faaliyetin gerçekleştirileceği ÇED alanı; Çanakkale Bayramiç ilçesine kuş uçuşu yaklaşık 22 kilometre mesafede. Maden Hacıbekirler köyüne 0.73 kilometre, Muratlar köyüne 1.74 kilometre ve Halilağa köyüne 4.42 kilometre, Söğütgediği köyüne 3.51 kilometre, Yanıklar köyüne 3.19 kilometre Osmaniye köyüne 2,33 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Faaliyetin gerçekleştirileceği alana ulaşım; İzmir-Çanakkale yolu üzerinden mevcut köy yolları ile sağlanacak.

Maddene en yakın su kaynağı Küçüklü Göleti’nin uzaklığı 6.67 kilometre. 1 ve 2 No.lu ÇED alanlarına yakın diğer iki gölet sulama amaçlı kullanılan Bayramiç Işıkeli Göleti ve Bayramiç Yeniceköy Köylüçay Göleti. 1 No.lu ÇED alanının doğusunda, 12.05 kilometre uzaklıkta master plan aşamasında Uzunalan Barajı bulunuyor. ÇED alanları civarındaki içme ve sulama suyu barajı olarak kullanılan diğer barajlar, Altınzeybek-2 ve Bayramiç Barajı var.

‘MADEN BÖLGEYE YERLEŞİRSE KAZ DAĞLARININ HELVASINI YERİZ’

Bölgede organik tarım yapan Muratlar köylülerinden Mustafa Alper Ülgen: “Bu maden projesi adı üstünde Kaz dağlarının işgal edilebilmesi için organize edilen Truva Atı’dır. Muratlar köylüleri olarak bu madene ÇED yaptırmamış, üstelik ÇED raporunu da mahkemede iptal ettirmiştik. Cengiz Holding Halilağa madenini aldıktan sonra, bölgede hem kamu kurumlarını, hem köyleri markaja aldı. Tüm ilgili kurum ve kurum temsilcileriyle sıkı görüşmeler yaptı, yapıyor! Kirazlı’da sürekli baskı ve korona bahanesi ile kimseye göz açtırmama süreci de Cengiz’in bölgeye gelmesi ile başladı. Yeni ÇED süreci bekliyorduk ve dananın kuyruğu esas burada kopacak. Eğer bu Truva Atı bu bölgeye girip kapılarını açarsa zaten Kaz Dağları, Bayramiç ve Çanakkale için cenaze namazına herkes gelsin, irmik helvası bizden!”

ÖNCEKİ HABER

EMEP: Şişecam işçileri ve aileleri risk altında

SONRAKİ HABER

Mata işçileri: Cebimizdeki delik daha da büyüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa