05 Ağustos 2020 10:28

Van Gölü'ndeki şebeke, ahtapotun sadece bir kolu

Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu, Van Gölü'nde batan balıkçı teknesinde yaşamını yitiren mültecilere ilişkin “İnceleme Raporu” yayımladı.

Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel

Paylaş

Ercüment AKDENİZ

27 Haziran’da batan balıkçı teknesi 61 mültecinin tabutu oldu. Sayı artabilir. Olayı titizlikle takip eden Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu bir “İnceleme Raporu” yayımladı. Rapor, göçmen kaçakçılığı ve mülteci ölümlerini, neden ve sonuç ilişkileri içinde ortaya koyarak toplam fotoğrafı daha net görmemizi sağladı.

Tıpkı iş kazalarında yapılan saptama gibi, Göç ve İltica Komisyonu da gölde yaşanan drama “Kaza değil bir katliam” diyor. Çünkü kendiliğinden yaşanan ve suçu göçmenlere atılacak bir olay değil bu. Bir ucu Afganistan'da diğeri Van’da olan; ellerinde binlerce sığınmacıyı saklayacak “konaklama evleri”, yüzlercesini taşıyacak “koltukları sökülmüş minibüsler” ve açıktan ilan verdikleri sosyal medya reklamları ile bir büyük organize suç yapılanması, bir büyük “endüstri” karşımızdaki. Raporda, sadece bir apartmanda 244 mültecinin bulunduğu hatırlatılıyor! Teknede “kelle başı” taşıma fiyatı ise 50 ile 100 TL arasında belirlenmiş!

Komisyon raporu, göçmen trafiği üzerinden yapılan ticareti üç bölüme ayırmış: Sınır, karayolu ve gölden geçişler. Bütün bu trafiği ise birbirleriyle bağlantılı ekipler, koordineli şekilde yönetiyor. Yani kışın kar altında donarak ölenlerle, yazın karayolunda şarampole yuvarlanarak yahut gölden geçerken can verenlerin failleri ortak çalışıyor. Nitekim raporda, son tekne trajedisinden sağ kurtularak tutuklanan M.A ile Adilcevaz’daki tekne olayında haklarında işlem yapılan şüphelilerin akraba çıkması da buna bir kanıt. Aynı kişilerin adli kontrol şartı ile serbest bırakılmış olması da durumun vahametini gösteriyor.

Ne yazık ki yargılama süreçleri ve yargı kararları göçmen kaçakçılığına karşı etkili işlemiyor. Rapor bu konuda yapılan yasal düzenlemelerin uygulamada karşılık bulmadığını saptıyor. Bütün bunlara; sınırda göçmen ticaretine yol verme, yozlaşmış sınır görevlileri, denetimleri rahatça geçen kaçakçı araçları ya da tekneler eklenince, sonuç ister istemez suç şebekeleri ile devlet içindeki kimi grupların çıkar ilişkisine odaklanıyor. Sahte kimlik ve pasaportlar kadar Göç İdaresi tarafından verilen belgelerin de tacirler tarafından pazarlanması, suç ağının kapsamına ve kullandığı enstrümanlara işaret ediyor. Ki rapor da bunu belgeleriyle ortaya koyuyor.

Van Gölü'ndeki son tekne dramında, kurbanların daha çok Türkiye’nin sanayi kentlerinde çalışmaya gelen ya da Avrupa’ya geçmeye çalışan işçi hikayeleri olduğunu gördük. Komisyon raporu, Adilcevaz’daki tekne faciasını anımsatarak bu görüşümüzü pekiştirdi. “Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında mağdur sıfatıyla ifadesi alınan 72 sığınmacı/göçmen ortak beyanlarında; Türkiye’ye İstanbul ilinde çalışmak için geldiklerini, kendilerini Türkiye’ye sokmak için İranlı göçmen kaçakçılarına 400-700 dolar verdiklerini…” şeklinde cümlelerle akıp giden rapor, insan ticaretinin göçmen emeği transferinden de beslendiğini ortaya koyuyor.

Raporda sözü edilen bütün bu bağlantılar; gölden kara yoluna, oradan sınır bölgelerine uzanan, içinde uluslararası bağlantıların olduğu ve devlet içinde kendine ilişkiler sağlayan ve ahtapotun kolları gibi kurbanlarını kendine çeken devasa bir insan ticareti ağını görmemizi sağlıyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası Göç Örgütüne de eleştiriler getiren rapor, iltica başvuru merkezlerinin arttırılması, “sığınma prosedürünün şeffaf ve erişilebilir” olması yönünde çözüm önerileri de sunuyor.

Sonuç olarak; sadece bir kolla mücadele ederek göçmen ticaretinin önüne geçmek mümkün görünmüyor. Van Barosu Göç ve İltica Komisyonu’nun ortaya koyduğu bu örnek çalışma; hem hükümet ve Meclis hem de emek, demokrasi ve özgürlük güçleri tarafından değerlendirilmeyi, sorumluluklar almayı bekliyor.

ÖNCEKİ HABER

Kırklareli'de girdikleri su deposunda gazdan zehirlenen 2 işçi öldü

SONRAKİ HABER

TTB: İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin sonuçları korkunç olacaktır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...