06 Haziran 2020 05:23

Bozova'da her yıl 200 çiftçi üretimden çekiliyor, çiftçi DEDAŞ ve DSİ'ye çalışıyor

Bozova Ziraat Odası Başkanı Fuat Almas, DEDAŞ'ın uygulamaları ve tarım politikalarının çiftçileri zor durumda bıraktığını belirterek, her yıl 200 çiftçinin üretimden çekildiğini kaydetti.


Fotoğraf: MA

Paylaş

Barış POLAT

Urfa’nın Bozova ilçesinde bir süre önce etkili olan dolu yağışları, hem kent tarımında önemli bir yere sahip olan Antep fıstığına büyük zarar verdi hem de gelecek yılın mahsulünü riske soktu. Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş. (DEDAŞ) tarafından çiftçiye kesilen yüksek faturalar ve elektrik kesintileri de kentte birçok çiftçinin tarımla uğraşmayı bırakmasına neden oldu. İlçe Ziraat Odası Başkanı Fuat Almas, tarım politikaları, çiftçinin durumu ve karşı karşıya kaldıkları sorunları değerlendirdi.

FISTIĞI DON VURDU

Bozova’nın Bazik Ovası ile tarım bölgesi olduğunu belirten Almas, kentte başta fıstık olmak üzere zeytin, mercimek, pamuk, şeker pancarı ve biber gibi tarımsal ürünlerin yetiştiğini aktardı. Almas, ilçede 500 bin dönümün üzerinde 10 yaşın üstünde fıstık ağacı olduğuna dikkat çekerek, yağışlardan kaynaklı fıstığın yüzde 70’inin ziyan olduğunu belirtti. Almas, “Bu yıl fıstık yılıydı. Fıstık bir yıl tutar bir yıl tutmaz. Ama onu da dolu vurdu. Bu durumdan kaynaklı çiftçilerimiz zor günler geçiriyor” dedi. Bozova’da fıstık hali bulunmadığını söyleyen Almas, “Buradaki çiftçi neden fıstığı Nizip’e götürsün? Çiftçi emeğini gidip Antep’te kurtların ağzına atıyor” diye konuştu.

ÇİFTÇİ ÖNÜNÜ GÖREMİYOR

Bölgede çiftçinin kazanamaması nedeniyle gençlerin tarıma yönelmediğini belirten Almas, bu durumun tarımdan verim alınamamasına neden olduğunu vurguladı. Salgın sürecinde bile çiftçilerin üretmeye devam ettiğine dikkat çeken Almas, "Evde kalan kesimin sofrasına çiftçiler yetişti. Bu durum bilinmesine rağmen çiftçilere herhangi bir destek verilmedi. Çiftçilerimiz sürekli tereddüt halinde. Önünü göremiyor" dedi. Destek verilmesi halinde çiftçinin üretmeye devam edebileceğinin altını çizen Almas, "Şu an çiftçi toprağı ekiyor. Bu ekimi borç, faiz ile yapıyor” diye belirtti.

KİRALAMA SÜRESİ 5 YIL OLSUN

Tohum desteği verilen iller arasında Urfa'nın bulunmadığına değinen Almas, geçtiğimiz yıl çiftçilere verilen destekleme ödeneklerinde de Urfa’nın 2’inci aşamada tutulduğunu anımsattı. Almas, şunları söyledi: “Çabalasak da bir ilerleme olmuyor. Bakın tohum nerelere verildi? Çiftçiliğin daha cılız yapıldığı yerlere verildi. Yani açıkçası bir kandırmacaydı. Şayet böyle bir destek verilecekse herkese eşit bir şekilde verilmeliydi." İlçede çiftçilerin kiraladığı hazine arazilerinin 1 yıl süre ile verildiğini, bu sebeple çiftçinin fidan desteği alamadığını belirten Almas, kiralama süresinin en az 5 yıl olması gerektiğini vurguladı. Almas, “Kuru arazinin kiralama bedeli geçen yıl dönüm başına 35-40 TL arasıydı. Bu yıl 70 TL olmuş. Sulu arazi 80 civarındaydı. Şu anda 140 TL'ye çıkardılar. Bu kadarda olmaz. Zamlar neden enflasyon oranına göre yapılmıyor? Bu çelişki neyin nesidir” diye sordu.

"TERÖR ESTİRİYOR"

DEDAŞ’ın çiftçilere dönük uygulamalarına da değinen Almas, söz konusu duruma ilişkin “DEDAŞ terör estiriyor” nitelendirmesi yaptı. Almas, “Borcu olanların elektriğini kesiyor. Buna Devlet Su İşleri (DSİ) eklendi. Bozova ilçemiz DSİ’nin bünyesinde. Kısa zaman sonra desteklemeler ödenecek. DSİ şimdiden çiftçilerin hesabına bloke koymuş. Çiftçiler bu sefer destekleme ödeneklerini alamıyor. Peki, çiftçinin gübre, mazot ve ilaç borçları var, bunlar ne olacak? Çiftçiye destek yok, verilen destekleme parasına el konuluyor. Peki, çiftçiyi nasıl kalkındıracağız? Burada dönüm başına 190 TL su parası ödüyoruz. Çiftçi nasıl kazanacak? Böyle devam etmesi durumunda Bozova’da 5 yıl içerisinde sulanacak alan bulamazsınız. Hepsi fıstık bahçesine döner. Pamuk, şeker pancarı, biber, mercimek gibi diğer ürünler biter. Yıllık 200 çiftçimiz Ziraat Odası’na terkini veriyor. Çiftçiliği bırakıyor” bilgisini paylaştı. 

ÇİFTÇİ DEDAŞ VE DSİ'YE ÇALIŞIYOR

Çiftçinin mazot, gübre, elektrik, su ve ilaç giderlerinin yanı sıra Bağ-Kur ödemesinin de olduğunu söyleyen Almas, şöyle devam etti: “Çiftçi aylık 781 TL ödemek zorunda. Çiftçi nasıl ödesin bu durumda? Çiftçilerden Bağ-Kur ödemelerinin alınmaması gerekiyor. Çiftçi zaten üretim yaparak hizmet ediyor. Çiftçi kazandığını DSİ ve DEDAŞ’a veriyor. Kendi elektriğimizi kendimiz üretelim dedik. Bunun için güneş enerjisi panelleri projesini bakanlığa sunduk, reddedildi. Bu proje hayata geçseydi, çiftçimiz 3 yıl sonra elektriğe ödediği paranın yüzde 30’unu ödeyecek ve geri kalanı çiftçinin cebinde kalacaktı. Bu tür projeler ile çiftçinin önünü açamazsak ilerde çiftçilik biter. Atatürk Sulama Birliği’nin elektriğinin yüzde 45’ini devlet ödüyor. Bu destek 2022’de bitiyor. Devletin bu desteğine rağmen çiftçi 190 TL dönüm başı su parası ödüyor. Peki, 2022’den sonra ne olacak? Çiftçi en az 500 TL ödemek zorunda kalacak. Biz bu elektrik panellerini talep ederken sadece yetkililerden DEDAŞ ile mahsuplaşmayı çıkarın yeter dedik. Bu önerilerimizin önünde çıkan engelle ise DEDAŞ mahsuplaşmayı yapmıyor denildi. O zaman DEDAŞ soygunculuk yapıyor. O zaman DEDAŞ ben parayı alırım diyor, buna hakları yok.” (MA)

ÖNCEKİ HABER

Altıparmak: Madem işkence yok raporların yayınlanmasına neden izin verilmiyor?

SONRAKİ HABER

Demirtaş’tan "geniş ve açık ittifaklar" çağrısı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...