20 Mayıs 2020 06:47

“İktidar medyası, çocuk istismarı affına zemin hazırlıyor”

Kadın gazeteciler, iktidar medyasının Meclis’e getirilmek istenen çocuk istismarı affını sık sık işleyerek nabız yoklayıp, zemin hazırlama derdinde olduğunu belirtti.

Fotoğraf:pixabay

Paylaş

AKP-MHP iktidarı, koronavirüs salgınını fırsat bilerek Meclis'ten geçirdiği İnfaz Yasası’na koymak istediği, ancak gelen tepkiler üzerine vazgeçtiği erken yaşta evlilikler nedeniyle cinsel istismar suçu işleyenlere af düzenlemesini gündeminden çıkarmadı. AKP’li Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar’ın son infaz düzenlemesine “erken evlilik mağdurları” ile ilgili değişikliği yetiştiremediklerini, Meclis açılır açılmaz gündemlerine alacağı sinyalini vermesinin ardından iktidara yakın medya kuruluşları da harekete geçti. Gülaçar’ın bu açıklamaları, birçok haber sitesinde “Genç evlilik mağdurlarına müjde! Tarih verildi” diye servis edildi.

AA’DAN İSTİSMARA TEŞVİK

Akabinde devletin resmi ajansı olan Anadolu Ajansı, 14 yaşında dini nikah ile evlendirilen bir kadının İnfaz Yasasında yararlanan eşine dair haber servis etti. AA’nın haberinde, “Küçük yaşta evlilik yapan 26 yaşındaki T.E., erken yaşta evlilik yapması nedeniyle cezaevinde bulunan kocasının yolunu 3 çocuğuyla gözlüyor” ifadelerine yer verildi. Yayımlanan haberin içeriği ve dilinin çocuğun cinsel istismarını normalleştirmeye dönük olması tepkilere neden oldu.

TV’LERDE KADIN VÜCÜDU TARTIŞMASI

Akit TV’de ise, 3 erkeğin ele aldığı “Kadın-erkek rolleri ve ilişkiler” konulu programa katılan isimlerden biri olan Prof. Dr. Muttalip Kutluk Özgüven, “12-17 yaş arası kadın vücudu doğuma en uygun ‘süper kadın’ vücududur. İstediğiniz doktora sorabilirsiniz” sözlerini sarf etti. Yine özelikle kadınların mücadelesi sonucu kazanılan İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin tartışılmaya açılması ısrarla medya üzerinden gündeme getirilmeye çalışılıyor.

“TETİKÇİ GAZETECİLERLE ÜLKE YÖNETİLİYOR”

Türkiye’de iktidarın savaş politikalarını meşrulaştıran her türlü şiddete, ırkçılığa, ayrımcılığa zemin sunan yandaş bir medyanın olduğunu söyleyen Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü Ayşe Güney, “Biat etmenin de ötesinde tamamen bir iktidar medyası var. Çocuk istismarını meşrulaştıran pedofili profesörlerle, sapık dekanlarla, tetikçi gazetecilerle, homofobik Diyanet ile algı oluşturularak ülke yönetiliyor” dedi.

Güney, kadın eksenli yayınlara ağırlık verilerek, iktidarın medya eliyle hayata geçirmek istediği politikaların bertaraf edilebileceğini söyledi.

PROPAGANDA ARACI: YANDAŞ MEDYA

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu üyesi Gülfem Karataş ise, tarihin her döneminde medyanın propaganda aracı olarak kullanıldığını vurgulayarak, iktidara gelenlerin ilk olarak medyayı ele geçirmeye çalıştığına dikkat çekti. AKP iktidarının da pek farksız olmadığını söyleyen Karataş, şu anda medyanın tektipleşmesine rağmen mesleğin ayaklar altına alınmasına izin vermeyen medya kurumları ve gazetecilerin de olduğunu dile getirdi.

MEDYA KULANILIYOR

İktidarın yasalaştırmak istediklerini medya üzerinden gündeme getirmeye çalıştığına işaret eden Karataş, “Bu nabız yoklama yöntemini tüm iktidarlar uyguluyor. Her konuda anket gibi, oylama gibi bir yöntem sunamayacağı için ve bu yöntemlerle aslında istediği sonuca ulaşamayacağı için medya kullanılıyor. İcraatlar duyuruluyor eğer ki tepki çoğunlukta değilse uygulamaya sokuluyor” dedi.

ERİL DİLDEN BAĞIMSIZ DEĞİL

Medyada öncelikle dilin değişmesi gerektiğinin altını çizen Karataş, “Gazeteciler de toplumdan bağımsız, ayrı kişiler değil. Bu nedenle toplumun dili ne kadar eril ise, medyada da aynı dili görüyoruz. Gazetecilik aynı zamanda kamuoyu görevidir. Bunun bilincinde olursak o zaman uygulamalar değişir, gerçeklerin üstü örtülemez. Neye, kime hizmet ettiğimizi unutmayalım” ifadelerini kulandı. (İstanbul/MA)

ÖNCEKİ HABER

Tüketici güven endeksi mayıs ayında 59,5 oldu

SONRAKİ HABER

Mülteciler salgın ve açlıkla baş başa bırakıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...