14 Nisan 2020 20:01

Devam eden şeylerden biri: Bilimi konuşmak…

Aslında atölye özünü burada tarifliyordu. “Bilim yol göstericidir ve toplumsal olmak zorundadır.”

Fotoğraf: pixabay

Paylaş

Ruşen ÜNVER

Sultangazi Bilim Atölyesi

Sultangazi Emek Gençliği olarak “Kara Delikleri Derste Öğrenemeyenler” buluşuyor etkinliğiyle başladığımız, bu etkinlikle doğan bir ihtiyacı karşılamak için; dini, dogmatik bir eğitimin karşısında gençlerin yüzünü bilime dönmesini, bilme arayışını ve bilimi konuşmanın dünyayı anlamaktaki zorunlu bağından dolayı bunu bir atölyeye dönüştürmüştük. Ve ilk etkinlikten sonra her hafta Cuma günü saat 17:00’da yan yana gelerek tam 14 etkinlik gerçekleştirdik.

Koronavirüs nedeniyle de ülkede ve dünyada “fiziki mesafelendirme” uygulanıyor ve doğal olarak etkinlikler gerçekleştiremiyoruz. Güncel bu durum karşısında bilimi konuşmanın ihtiyacı aslında daha da artmış gözüküyor. Bu süreç içerisinde görünen, yan yana geliş enstrümanlarını değiştirmek zorunda olduğumuz. Bu değişimde bilimin çalgıcısı olmaya devam edeceğimizi, bunu, bilimi konuşmaktan vazgeçmeyeceğimizi söylemek için aslında “etkinliklerin devamını” nasıl yapacağımızı ve nasıl yaptığımızı atölyenin yürütücülerinden Eğitim-Sen Eski Şube Başkanı İzzet İldeş’le konuştuk.

ATÖLYEDE GERÇKELERİ DENEYİMLİYORUZ

Merhaba hocam. Bir fizik öğretmeni olarak atölyenin yürütücülerindensiniz ve yaklaşık bir sene önce fotoğrafı çekilen karadelik hakkında ”Kara Delikleri Derste Öğrenemeyenler Buluşuyor” etkinliği ile sizin sunduğunuz bir başlangıç olmuştu. Sonrasında ne gibi bir ihtiyaç doğdu da bunu atölyeye çevirdiniz?

İzzet İldeş: Merhaba Ruşen. Eğitim pedogojisinin esası merak duygusunun güdüsü ile başlar. Bilgiye ulaşmaktaki ısrar bu merakın unsurudur. En merak edilenle başlayan bu etkinliğin söylediğin varsıllama üzerinden etkinlikler serisi halini aldı ki zaten öngörülen de bu noktadaydı.

 

“Peki hocam siz de atölyenin yürütücülerindensiniz; bugüne kadar hangi konuları işlediniz? Bu konuların belirlenişi, atölyenin işleyiş ve ilerleyişi hakkında bilgi verir misiniz?​”

İzzet İldeş: İlk etkinlik güncel bir konuydu. Daha sonrasını ise “Popüler Bilim” belirledi aslında. Her ne kadar “Popüler Bilim” , bilimin normatif değerlerini aşındırsa da güdüleyici merak olur olmaz bu konulara doğru bizi itti. Toplumsal konular ise bilimin determinist yaklaşımının sonuçları üzerinden ele alınıp belirlendi. Doğal olarak da bilimin toplumsal işlevinin tüm alanları atölyenin merak konusu haline geldi.

 

Bilim atölyesinde tartışılanlar sadece bir kuantumu, uzay-zamanı, felsefeyi, sevgiyi konuşmakla sınırlı mı kalıyor, yoksa katılımcısı olan gençler buradan bir talep eşliğinde de okullarına, sınıflarına mı dönüyor? Gelecekten ne bekliyor bilim atölyesine gelenler?

İzzet İldeş: Atölye bir tarafı olmakla beraber entelektüel birikim aracı olarak planlanmadı. Söylemin eylemle kurduğu diyalektik bağ atölyelerinde amaç üzerinden esasını oluşturmalı. Şüphesiz atomun evde parçalanması veya “”Higgs’in kütle çekim alan dalgalarının deneylenmesi değil söylenilen. Bilgiyi öğrenme metotlarının öğrenmeyi nasıl etkilediği ile ilgili atölye bileşenleri sonuç çıkarmalı ve şu sorgulamaya gitmeli. “Müfredattan programa kadar, yöntem ve tekniklerden altyapıya kadar öğrenme süreci resmi aygıtlar tarafından niçin bu kadar işin içinden çıkılmaz bir hale sokuluyor?​” Düşünen ve sorgulayan beyinin buradan çok net ve keskin bir sonuç çıkarması gerekliliği atölyenin diğer ilgi alanı.

EKOLOJİK YIKIMIN BİR PARÇASI

Son olarak sorayım hocam o zaman, Koronavirüs nedeniyle ülkede ve dünyada “fiziki mesafelendirme” uygulanıyor ve doğal olarak etkinlikler gerçekleştiremiyorsunuz. Güncel bu durum karşısında bilimi konuşmanın ihtiyacı aslında daha da artmış gözüküyor. Bu süreç içerisinde görünen, yan yana geliş enstrümanlarını değiştirmek zorunda olduğumuz. Bu değişimde bilimin çalgıcısı olmaya devam edecek misiniz, ne yapmayı düşünüyorsunuz?

İzzet İldeş: Kapitalizmin tüm canlı dünyasını talan ettiği ve yarattığı ekolojik felaketin sonuçlarını yaşadığımız bir süreç bu. Üzgünüm komplocu yaklaşımı reddetmekle beraber, kapitalizmin bu süreci de metaya çevirmeye çalıştığını da göz ardı etmiyorum. Ortada şu veya bu şekilde yatan gerçeklik atölye konularımızdan biri olan bilimin toplumsal işlevinin rolünü tüm dünya kulak keserek dinleyip izliyor. Aslında atölye özünü burada tarifliyordu. “Bilim yol göstericidir ve toplumsal olmak zorundadır.” Bugün bunun en çarpıcı halini soluksuz izliyoruz. Pandemi savaşını yürütücü ekip çeşitli eleştirilerimiz saklı kalmak koşuluyla “Bilim Kuruludur.” “Hacamatçılar Birliği” değil unutmamak lazım.

 

Sosyal izolasyon zamanlarından geçerken başlattığımız atölyenin devamı bu açıdan önemlidir. “Bilimin Toplumsal İşlevi” tamda bu zamanların konusudur ve öğretici olacağına inanıyorum. Önümüzdeki süreçte bu gerçeklikle hareket etmemiz lazım.

Fizik Öğretmeni İzzet İldeş’le gerçekleştirdiğimiz bu sohbetle birlikte Sultangazi Bilim Atölyesi olarak Instagram sayfamız (/sultangaziemekgencligi) üzerinden canlı yayınlara başladık. Yakında etkinlik takvimimizi de paylaşacağız, takipte kalın!

ÖNCEKİ HABER

Tonlarca zorluğun sonunda, insanların hayatlarına dokunmaya…

SONRAKİ HABER

Babası Kovid-19’a yakalanan vatandaş: Test için kötüleşmesini bekliyorlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...