14 Mart 2020 20:08

Asgari ücretli koronavirüsle nasıl baş etsin?

Koronavirüs karşısında bireysel çözüm önerileriyle kaderlerine terk edilmelerine öfkeli olan vatandaşlar, "İyi beslenin diyorlar ama asgari ücretle koronayla nasıl mücadelim!" diyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Eren ERGİNE
Eylem NAZLIER
İstanbul

Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının tespiti ardından okullar tatil, etkinlikler ise iptal edildi. Hem ilk vaka tespiti hem de vaka sayısının artmasıyla yetkililer vatandaşlara yapmaları gerekenleri anlatıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, virüse karşı tüm tedbirleri aldıklarını belirtse de sokaktaki durum böyle değil. İstanbul’un 1 milyon nüfusuyla en kalabalık ilçelerinden olan Esenyurt da buna örnek. Sadece bir devlet hastanesinin bulunduğu ilçede yaşayanlar, devletin virüse karşı ücretsiz maske ve eldiven bile dağıtmadığını belirterek “Her şey çok pahalı. Asgari ücretle koronayla nasıl mücadele edelim” diye soruyor.  

"İNSANLAR YOKSUL, NASIL ALSIN?"

Esenyurt Devlet Hastanesinde görüştüğümüz vatandaşlar ise virüse karşı tedbirleri kendilerinin almaya çalıştığını anlatıyor. Bir lojistik firmasında asgari ücretle çalışan İşçi Mehmet Karahan, televizyonda bir profesörün virüse karşı insanlara ‘C, D vitamini alın, bağışıklığınızı güçlendirin’ dediğini hatırlatarak “İnsanlar zaten yoksul, krizden mağdur durumda. Marketleri, manavları görüyorsunuz. ‘Alın yiyin’ diyorlar ama on liradan aşağıya meyve yok. Şimdi asgari ücretle koronayla nasıl mücadele edeyim, siz söyleyin” diye soruyor.

"HİÇBİR ŞEY SAĞLIKTAN ÖNEMLİ DEĞİL"

Sokakta yediden yetmişe herkes dünyayı etkisi altına alan koronavirüsü konuşuyor. Maske kullanan vatandaşların sayısı artarken insanlar endişeyle gelişmeleri takip ediyor. Mehmet Karahan da önlem olarak maskesini takmış. Karahan, ekonomik krizle birlikte artan fiyatların virüs nedeniyle daha da arttığını anlatarak “Bir liraya aldığımız makarna bugün en az üç lira. Bu nasıl fırsatçılık. Bir maske var on beş lira. En ucuz maske beş lira. Bir tane dezenfekte ilacı sordum on beş lira dediler” diyerek yaşananlara tepki gösterdi. “Ben nasıl iyi besleneyim?​” diyen Karahan, çocuğun okul masrafını mı, kredi kartını mı ödeyeyim, elektrik, su faturalarını mı ödeyeyim yoksa virüsle mücadeleye mi para harcayayım diye sorarak “Devletten ve belediyelerden bütün evleri tek tek dolaşıp maskeleri, dezenfekteleri ücretsiz dağıtmasını beklerdim. Bu dünyada hiçbir şey vatandaşın sağlığından önemli değil. Bu koşullarda yani asgari ücretle koronayla mücadele edilmez’’ dedi.

"BİZİ KORKUTTULAR ÖNLEM NEREDE?"

Huriye Şekerci ve Gülcan Özcan hastane bahçesinde randevu saatlerini bekliyor. Koronavirüs der demez Şekerci söze başlıyor: “Hastanede alınan hiçbir önlem yok. Eldiven ve maske dağıtılması gerek, ancak ikisi de verilmiyor. Onu geçtim el dezenfektesi bile yok. Herkes kendi canını ne kadar koruyabilirse.  O kadar anlatıyorlar, bizi korkuttular hani önlem nerede?​” Vaka sayısının daha fazla olduğunu ama vatandaştan gizlendiğini düşünen Şekerci  “Evin içinde önlem alıyoruz. Eşim çalışıyor. Dışarı çıkmak zorundayız. Biz çıkmasak bile eşim çıkmak zorunda. İşimiz çok zor’’ diye konuşuyor. Gülcan Özcan’a ise hastaneye gelirken bir tereddüt ettiklerini belirterek hastanelerinde hijyenik ve güvenli olmadığını düşündüğünü belirtiyor.

"İZİN OLSA İSTANBUL’DA DURMAM"

Plastik fabrikasında çalışan Refik Baha ise işyerlerinde patronların işçiyi düşündüğünden değil, üretim aksamasın diye önlem aldığını belirterek, “İşyerimiz önlemini aldı. Maskeler, dezenfekteler konuldu. Bir izin verseler bir dakika durmam İstanbul’da. Patronlar iş yavaşlamasın diye önlemlerini aldılar, işçileri düşündükleri için değil, ceplerini düşündükleri için” dedi.

"DEVLET KORUMUYOR, KENDİMİZİ KORUMAK ZORUNDAYIZ"

Virüs haberlerinin ardından hastaneye gelirken tedirgin olduğunu söyleyen Elif Tozmaz da hastanede virüse karşı hiçbir önlem alınmadığı görüşünde. Herkesin öksürdüğünü ama maske takmadığını bu yüzden kendini dışarı attığını anlatan Tozmaz “Çok hastayım mecburen geldim. Ben kendi önlemimi aldım, maske ve eldiven takıyorum. Devlet hastanelerinde hiçbir önlemi yok. İsterseniz gidin bakın lavaboları pislik içinde. Hiçbir önlem yok” diye konuştu. Oyuncak fabrikasında çalışan Tozmaz, her şeyin sağlığın bile paraya bağlı olmasına tepki göstererek “İşçi maaşıyla çok zor bir de bu çıktı, masraf yani. Devlet korumuyor, biz kendimizi korumak zorundayız” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Fabrikalarda süren üretim baskısı ‘koronavirüs’ de dinlemiyor

SONRAKİ HABER

Van’da 7 mülteci cesedi daha bulundu: İnsanlık kar altında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...