20 Şubat 2020 07:11

İdlib, bütçe ve eğitim…

Sadece uçan uçakların maliyetiyle üniversite öğrencilerine neredeyse 2000 öğrenciye aylık 500 liradan tam 12 ay burs verilebiliyor.      

Paylaş

Vedat GÜMÜŞÇÜ

Çukurova Üniversitesi

AKP iktidarı 2011’de Suriye’yi demokratikleştireceğiz iddiasıyla yola çıkmıştı. Yaklaşık 9 yıldır da her yeni gelişmede artık başka bir aşamaya gelindiği, mutlu sona yaklaşıldığı gibi umut vaat eden, halkın gazını almaya çalışan açıklamaları yapmaktan geri durmadı. Geçtiğimiz günlerde de İdlib’de gerilimin tırmanmasıyla bölgede çatışma yaşandığı, Türk askerlerinin ve rejim askerlerinin yaşamını yitirdiği haberini aldık. Yazımızda Suriye politikalarının, İdlib başta olmak üzere operasyonlara ve bölgedeki sürekli tetikte olma halinin ekonomimize etkilerini incelemeye çalışacağız.

Çok değil, dönelim 4 ay öncesine. Ekim 2019’da Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Millî Ordusu grupları tarafından Suriye'nin kuzeyinde Suriye Demokratik Güçleri'ne karşı bir sınır ötesi askerî harekât yapılmıştı. Operasyon adıyla, doğruluğuyla yanlışlığıyla çokça gündemimizde kalmıştı. Ama işin ekonomik bilançosu oldukça ağır. Evrensel Gazetesi’nde Bülent Falakaoğlu’nun yazısındaki hesaba bir göz atalım*

“F-16’nın bir saatlik uçuşu 25 bin doları buluyor. 24 saatlik kesintisiz uçuşun maliyeti ise 600 bin dolar. F-16 uçağı 65 bin dolarlık mühimmatını kullandığında maliyet 665 bin dolara çıkıyor. Sadece iki F-16’nın bir günlük maliyeti 1 milyon 330 bin dolar. F-4 2020’lerin bir saatlik uçuşu daha pahalı 30 bin dolar. Bunu da eklediniz mi maliyet 3 milyon doları buluyor. TL karşılığı 17,5 milyon. Sadece kesintisiz uçan savaş uçaklarının maliyeti bu.”

Bir operasyon düşünelim ki 5 gün için 17,5 milyon lira gibi devasa bir para sadece uçan savaş uçaklarına verilsin. Milyonlarca dolarlık mühimmatlar bu yollarda harcanıyor. Operasyonların toplam faturasının çok çok daha yukarıda bir rakam olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.

KEMERDE SIKILACAK DELİK KALMADI

Bir üniversite öğrencisi olarak dönüp bakıyorum. Sadece uçan uçakların maliyetiyle üniversite öğrencilerine neredeyse 2000 öğrenciye aylık 500 liradan tam 12 ay burs verilebiliyor. 239 bin üniversite öğrencisi elleri kolları bağlı bir şekilde aldıkları öğrenim kredisi borcunu ödeyemiyor. Bunların bir kısmının da borcu rahatlıkla silinebiliyor.

Çok açık konuşalım. Üniversitelerde, özellikle de sağlık fakültelerinde laboratuvarlar ve klinikler açısından öğrenciler her şeye gözü gibi bakmak zorunda. Çünkü 30 kişilik kliniklere 60 kişi doluşmuştur. Normalde 12 kişinin ortaklaşa kullandığı araç-gereçleri 60 kişi birlikte kullanmak zorunda. Tıp Fakültesi öğrencilerine maket üzerinde damardan kan alma gösterilirken 300 öğrenci ortalama 30 enjektörle yetinmek zorunda olduğu için son sıralara doğru enjektörün ucu eğiliyor. Diş Hekimliği Fakültesi öğrencileri topladıkları çekilmiş dişleri bir çeneye dizmesi için kendi fakültesinde görevli diş teknikerine para vermek zorunda. Evet, örnekler daha da derinleştirilebilir ama zaten örnekler durumu özetliyor ve yeterince trajikomik.

BİZ GENÇLERDEN TAVİZ BEKLEMEYİN

Peki, neden öğrenci bunları yapmak zorunda dedik? Öğrencilerin başka bir çaresi olmadığından değil elbette. Öğrenciler bu yetersizliklere, ayrılmayan bütçelere karşı ne yapacak, çare nedir? Bunu tartışalım hep beraber. Böyle dememizin sebebi öğretim görevlisi hocalarımızdan personellere kadar birçok kişi “Fakültenin bu yokluğu içerisinde, ayrılan bütçe belliyken…” ile başlayan cümlelerle öğrencileri dizginlemesi. Üniversite yönetimleri İstanbul Üniversitesi’nde öğrencilerin indirimli yemek hakkını gasp etmeye çalışıyor. Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği öğrencileri kendi fakültesinin yemekhanesini kullanmak isteyince de ‘teknik yetersizlik var, şu eksik…’ gibi şeyler duyuyor öğrenciler. 

Eğitime, ülkenin geleceği olan gençlere bütçe ayırmayanlar savaşa gelince “Ağa’nın eli tutulmaz” deyimindeki “Ağa” oluyorlar. Tüm Türkiye gençliği olarak bu tezatlığı daha çok tartışmalı daha çok derinleştirmeliyiz. Bir araya gelip haklarımızı istemekteki kararlığımızdır onlara geri adım attıracak olan.

*https://www.evrensel.net/yazi/84919/fatura-milyar-dolar-sorunu-cozum-sifir-boyle-bir-denkleme-evet-denir-mi-1      

ÖNCEKİ HABER

Avukat Muhittin Köylüoğlu "cinsel saldırı" suçundan tutuklandı

SONRAKİ HABER

Üreticiye yok, ithalata var: Yalnızca Rize’de ithal çaya 47 milyon dolar verdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...