15 Şubat 2020 12:03

Üç kentte hasta tutuklular için eylem: Tecrit öldürür dayanışma yaşatır

Hasta tutukluların serbest bırakılması için İstanbul, Ankara ve İzmir'de bu hafta da düzenlenen eylemlerde, "Tecrit öldürür dayanışma yaşatır" denildi. 

Fotoğraf: MA

Paylaş

Hasta tutuklular için bu hafta da İstanbul, Ankara ve İzmir'de eylemler düzenlendi. Üç kentte de İnsan Hakları Derneği'nin düzenlediği eylemlerde, hasta tutukluların durumuna dikkat çekilerek, derhal serbest bırakılmaları istendi.

İSTANBUL'DA METİN TURAN 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun hasta tutukluların serbest bırakılması istemiyle Galatasaray Meydanı’nda yapmak istediği F Oturumu’nun 412’nci hafta eylemi, bir kez daha polislerce engellendi. Engelleme üzerine açıklama İHD binası önünde gerçekleştirildi.

Serbest bırakılması talep edilen hasta tutukluların fotoğraflarının taşındığı açıklamada konuşan İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu üyesi Mehmet Acettin, adaletsizlik, hukuksuzluk ve tarafgirliğin çok açık biçimde meşrulaştırılmaya çalışıldığını vurguladı.

Uygulanan baskı politikalarının cezaevlerinde gün geçtikçe hızını arttırdığını belirten Acettin, Bafra T Tipi Cezaevi’ndeki hasta tutuklu Metin Turan’ın durumuna dikkat çekti. Acettin, “Metin Turan yaklaşık 20 yıldır birçok hapishaneye sevk edildikten sonra şu an Bafra T Tipi Hapishanesi’nde kalmaktadır. Metin Turan, 19 Aralık Katliamı sırasında bulunduğu Sağmalcılar Hapishanesi’nde iki gözünde de görme kaybı meydana gelmiş aynı zamanda vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar oluşmuştur. Önce Trakya Üniversitesi Hastanesi’nde daha sonra da Cerrahpaşa Hastanesi’nde çeşitli ameliyatlar geçirmiştir. Retina yırtılması ve göz sinirlerinin tahribatını önleyeceği iddiasıyla gözlerine yapay mercekler takılarak silikon tedavisi uygulanmıştır. Ancak silikon emülsifikasyonu gerçekleşmiştir. 2002 yılında Adli Tıp Kurumu tarafından ameliyat için üç ay süreyle infazının ertelenmesi yönünde rapor verilmiş; ancak, mahpus serbest bırakılmamış ve bu dönemde gözlerindeki hücreler ölmeye başladığı için hayatını zorlukla idame etmiştir” diye aktardı.

Turan'ın 2014'te Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu'na çıktığını anlatan Acettin, kurulun mevcut hastalığının kalıcı olduğu, tedavi edilemeyeceği ve infazının iki sene ertelenmesi gerektiğini raporladığını ancak Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından raporun onaylanmaması yüzünden infazına devam edilmesi kararı verildiğini dile getirdi. Turan’ın defalarca, devlet ve üniversite hastanesi sağlık kurullarına gitmesine karşın yeterli tedavi ve cerrahi müdahale yapılmadığına dikkat çeken Acettin, “2017 yılında 19 Mayıs Üniversitesi Sağlık Kurulu ‘cezasının süresiz olarak ertelenmesi’ yönünde rapor hazırlamıştır. Ancak bu durum da Adli Tıp Kurumu tarafından görmezden gelinmiştir. Buna ek olarak yapılan psikiyatrik muayeneler sonucu Metin Turan'a depresif bozukluk, ümitsizliğe dayalı duygusal depresyon teşhisleri konmuştur” şeklinde konuştu.

Metin Turan’ın sağlık problemlerinin hapishane koşulları sebebiyle gittikçe kötüleştiğini ifade eden Acettin, hasta tutuklular hakkında devlet ve üniversite hastaneleri tarafından verilen sağlık raporlarının dikkate alınarak, başka hiçbir gerekçe olmaksızın serbest bırakılmaları gerektiğini belirtti.

Ardından söz alan Balıkesir Bandırma Cezaevi’nden 18 arkadaşı ile birlikte Afyon T Tipi Kapalı Cezaevi’ne kendi istemleri dışında sevk edilen hasta tutuklu Abdullah Onğulu’nun durumuna dikkat çeken kardeşi Mehmet Oğunlu, kardeşinin sevk edildiği Afyon Cezaevi’nde çıplak aramaya maruz kaldığını, bunu kabul etmedikleri için darp edildiklerini söyledi. Tutukluların sevk sırasında götürüldükleri ring aracında da hakarete ve işkenceye maruz kaldıklarını belirten Onğulu, adaletsizliklerin son bulmasını istedi.

ANKARA'DA MEHMET ZEKİ EŞİN

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 284'üncü haftasında İHD Ankara Şube önünde bir araya geldi. İnisiyatif üyeleri bu haftaki eylemini 27 yıldır cezaevinde tutulan hasta tutuklu Mehmet Zeki Eşin’in sağlık durumuna ayırdı.

İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen yaptığı açıklamada, Bolu F Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan hasta tutuklu Eşin’in sağlık durumuna dair, “Bel fıtığından daha önce ameliyat olmuştur. Hemoroid ameliyatı olmuş, eskisi gibi kanama olmasa da bağırsaklarda şişkinlik, sancı ve kramplar, kendisini rahatsız etmektedir” bilgilerini verdi.

Eşin’in karaciğerlerinin tahrip olduğunu, 6 ayda bir kontrole gitmesi gerektiğinin altını çizen Çevirmen, “Aralık 2017 başında ailesinin talebi üzerine, Adalet Bakanlığının talimatıyla kendisini sağlık taramasından geçirmişlerdir. Doktorlar ‘Hapishanede kalabilir, düzenli olarak ilaçlarını kullansın, altı ayda bir kontrolleri yapılsın’ denilmiştir” diye belirtti.

Son iki yıl içerisinde Eşin’in mevcut hastalıklarına yüksek tansiyonunda eklendiğine dikkati çeken Çevirmen, “Bu hastalığının teşhisi de uzun çabaları sonucu konulmuştur. Düzenli olarak Norvars ve bu familyadan tansiyon ilacı kullanıyor. Bu hastalıklarının yanı sıra prostat hastasıdır ve bunun içinde sürekli olarak ilaç kullanmaktadır” açıklamasında bulundu.

Çevirmen, “Eşin’in tetkik ve tedavileri eksiksiz yapılmalıdır. Ağır hasta listemizde olan mahpusun yaşam hakkının korunması açısından dışarıda ailesinin yanında tedavilerinin yapılması, sağlığa erişimde engellerin ortadan kalkabilmesi için serbest bırakılmalıdır” dedi.

İZMİR'DE FATMA ÖZBAY

İHD İzmir Şubesi'nin bir hafta kayıplar, bir hafta da hasta tutuklular için yaptıkları eylemin 527’ncisi Konak’ta bulunan Başbakanlık binası önünde gerçekleşti. "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın" eylemine HDP il eş başkanları ve milletvekili Serpil Kemalbay da katıldı.

Eylemde konuşan İHD İzmir Şube Yöneticisi Cemile Karakaya, cezaevlerinde 457’si ağır 1333 hasta tutuklunun olduğunu kaydetti. 2017’nin başından 2019 Ağustos ayına kadar 39 hasta tutuklunun cezaevinde yaşamını yitirdiğini hatırlatan Karakaya, "İstenildiği zaman hasta mahpusların affedilebileceğini gördük. Acaba affetme kriteri nedir? Neden adli ve yandaş mahkûmlar affedilirken muhalif siyasi mahkûmlar, ağır hasta olmalarına rağmen, affedilmemektedir?" dedi. 

Erzurum Kadın Kapalı Cezaevi'nden Şakran Kadın Kapalı Cezaevi'ne getirilen Fatma Özbay’ın 1997’de aldığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından dolayı 22 yıldır cezaevinde bulunduğunu hatırlatan Karakaya, şöyle devam etti: “Mayıs 2018’de meme kanseri teşhisi kondu ve aynı ay içerisinde ameliyat edildi. Teşhis konulma aşamasında ilk etapta kanserli olmadığı söylenmesine rağmen oyalanmalar ve gecikmelerden sonra 3. Aşamada kanser tespit edilmiş ayrıca ciğerinde de bir kitle bulgulanmış. Sonra ciğerdeki kitlenin kanserli olmadığı belirtilmiş ve memenin alınması için ameliyata alınmıştı. 3 gün yoğun bakımda kalacağı söylenmesine rağmen ertesi gün hücreye götürülmüştü. Bir refakatçi hakkı olmasına rağmen refakatçi verilmemiş ve birçok ihtiyacını kendisi karşılamak zorunda kalmıştı. 9 gün hastanede kalıp daha sonra hapishaneye götürülmüştü. Hastaneye getiriliş götürülüşlerinde, ameliyata girişinde ve hastanedeki hücrede kaldığı süre içerisinde elleri hep ranzaya kelepçelenmişti.”

Karakaya,  Özbay'ın kemoterapi ilaçlarıyla ayakta kaldığını ve kişisel ihtiyaçlarını tek başına karşılayamadığını dile getirdi. Özbay’ın bir gazeteye gönderdiği mektuba dikkati çeken Karakaya, “İlk seansta saçlarının döküldüğünü, kan değerlerinin hiç düşmediğini, beşinci seanstan sonra ellerinin yanmaya başladığını,  altıncı seanstan sonra tırnaklarının morarmaya başladığı ve deri dökülmelerinin oluştuğunu söyledikten sonra onkolojide tedavisini gördüğünü, koltuk altında 4 nodülün alındığını, memedeki kitlenin ise 3 cm olduğunu belirtmiş. Ayrıca sol koltuk altında bir damarın çubuk gibi gerilerek, sol kolunu işlevsiz kıldığını bildirmiştir” dedi.

Özbay’ın meme kanserinin rahime sıçrama tehlikesi bulunduğunu vurgulayan Karakaya, buna rağmen tedavisi yapılmadığını ifade etti. Hijyen ve özel beslenme koşullarının da sağlanmadığını aktaran Karakaya, “İstenildiğinde hastalık ve yaşlılık nedeniyle mahpusları affeden anlayış, bunca hastalıklarına rağmen Fatma gibi insanlara kayıtsız kalmaktadır. Herkese eşit ve adil yaklaşım istiyoruz” diye konuştu. (MA)

ÖNCEKİ HABER

Çevre Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi: Yeni liman Marmara Denizi'ne zarar verecek

SONRAKİ HABER

Avrupa'nın Gündemi | Fransa'yı ayağa kaldıran yasa meclise geliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa