08 Ocak 2020 20:12

İmamoğlu, Habertürk'te konuştu: İstanbul'un Kanal İstanbul'a ihtiyacı yoktur

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Habertürk ekranlarında konuştu. Kanal İstanbul bir facia. Kanalın suyla ilişkisi konusunda bunu savunacak bilim insanı bulamadı arkadaşlar.

Ekran görüntüsü Habertürk'ten alınmıştır. 

Paylaş

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk TV’de Didem Arslan Yılmaz ile Türkiye’nin Nabzı programında gazetecilerin soruları yanıtladı. 

İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“(Kanal İstanbul) Bu konu benim şahsi meselem değil. Kanal İstanbul meselesi bizim için asla siyasi bir mesele değil. Bizim için hayati bir mesele. Dolayısıyla İstanbul için bu hususta tümüyle hukuka dayalı bir şekilde en son noktasına kadar mücadelemizi vereceğimizi, halkımızın da yoğun şekilde eşlik edeceğini, itirazlar, mahkemeler, hukukçuların önderliğinde yapacağımızı söylüyoruz. 16 milyon insanın seçtiği bir belediye başkanı var. Dolayısıyla bu çoğunluklu yapının karşılığı olarak halkımıza olarak sorumluluğumuzu yerine getireceğiz.

“Bunu kamuoyuna açmak istiyoruz. Buna bilim karar versin. Ne ben söylediğim için toplum hayır, ne de sayın Cumhurbaşkanı söylediği için evet desin.

Nagehan Alçı: Bu bilimi kutsallaştırmak değil mi, bu siyaset felsefesinin alanı değil midir?

İmamoğlu: Bu tarifiniz özür diliyorum, çok sığ kalır. Ekolojik dengeyi, stratejik yapıyı tümüyle bir şehrin, bana göre dünya haritasına baksanız, 5 yer sayın deseniz, İstanbul coğrafyası bunlardan ya bir ya iki gelir. Bana göre birinci. Böyle bir yapıya tarihçi, hukukçu, bilim insanı, çevreci, mühendisler, su bilimciler bakacak, bunlar karar verdikten sonra siyasetçi ne zaman, hangi finansman modeliyle karar verir.

"KANAL İSTANBUL'U SAVUNACAK BİR TANE BİLİM İNSANI BULAMADIM"

Deniz Zeyrek: Sayın Cumhurbaşkanı bütün kaygılarınızı gidereceğiz dese o zaman da siz kategorik bir şekilde karşı çıkıyorsunuz diye bir izlenim edindim. Bu sorunlar giderilirse yapılabilir neden yapılmasın diye mi düşünüyorsunuz?

İmamoğlu: İstanbul’un böyle bir projeye ihtiyacı yoktur, evet ama hafif kalır. Evet gerek yok, niye, bu ülkenin, bu şehrin ekonomik sorunları var. Milyonlarca işsizi var. Asgari ücretten toplumun geçim sorununu çözememesine kadar ekonomik sorunlarımız var. Bu maliyetle Türkiye’nin her yerine yapacağınız yatırımlarla muazzam işler başarırsınız. Dünyada betona yapılan yatırım dönemi bitti. Bol sermayenin, bol paranın olduğu döneme ülke olarak tümüyle betona, üretime değil şatafata yatırım yaptık, şehirlerimizi de çirkinleştirdik. Dünyadaki bu değişime hala böyle bir proje dayatması yaparsak evet cevabım net, İstanbul’un böyle bir şeye ihtiyacı yok. Ama bu hafif savunma. Telafisi, geri dönüşümü mümkün olmayan projeden bahsediyoruz. Zaman içerisinde köprüler tartışıldı doğru. Sayın Cumhurbaşkanı ‘3. köprünün tartışmasını da CHP yaptı’ dedi. Halbuki o tartışmayı açan ilk kendisiydi. İstemezük, karşıyız diye bir tutum yoktu. Ulaşım tartışılıyordu. İkinci köprü yapılacağına raylı sisteme gidilmeli diye tartışmalar var. Her şeye rağmen köprü gibi bir projenin telafisi, dönüşümü mümkün. Orada elde edilen bir fayda bir başka bölümde fayda ile eşleştiğimizde entegre sisteme ulaşabilir bir sistemi var. Kanal öyle değil, kanal bir facia. Kanalın suyla ilişkisi konusunda bunu savunacak bilim insanı bulamadı arkadaşlar.

“Şu anda İstanbul’da vasıflı, ikamet olmayan, bağımsız bölüm sayısı, konut sayısı ne biliyor musunuz? 1 milyon 950 bin. Bunun 300-400-500 bini diyelim ki ikinci eviniz, ya da yazlığınız. Bir bilim insanı 2103’de bütün Meclis oybirliği ile karar verdi, İstanbul’un nüfusu 2023’de 16 milyonu geçmemeli diye. Şu anda 15 milyon 75 civarında resmi nüfus. 1 milyon mültecisi, 1 milyon öğrencisi var. Bu kadar boş konutun var.

Veyis Ateş: Kentsel dönüşüm için bir fırsat değil mi?

İmamoğlu: Kadıköy’de kentsel dönüşümü engelleyip, sana Kanal İstanbul’da ev vereceğiz deseler gider misiniz? Allah esirgesin bu şehri. Konut sektörü şu an İstanbul’da bitik. En az 4 milyon konutluk rezerv konut alanı var. İstanbul 18 milyon olmamalı diyor bilim insanları. 25 milyon bu şehir olursa şehrin iflası demek.

Zeyrek: Belli ki burası emlak projesi olarak düşünülüyor. Hükümetin şöyle bir niyeti varsa, Dubai gibi bir kent yaratılacak. Gökdelenler vesaire. Dünyanın zenginleri oraya akın edecek, yatlar gelecek. Böyle bir vizyon vardır belki de. Buna karşı çıkar mısınız?

İmamoğlu: Dubai dediğiniz şey çölün ortasında bir kent. Bir petrol ülkesi böyle bir hayal kurabilir. Bunda da başarılı olabilir. İstanbul nimet. Binlerce yıllık nimet. İstanbul Allah’ın lütfu. 1453’de Fatih Sultan Mehmet bu şehri fethediyor milletimize hediye, emanet ediyor. Bana diyorlar ki bu meseleyi anlatırken güler yüzlü ol. Ben İstanbul’la dalga geçemem. Fatih Sultan Mehmet’in 1453’de halkımıza emanet ettiği bu şehre ihanettir, bu kadar net.

İsmail Saymaz: 300 dönümün Araplar tarafından satın alındığını öğrendik. Bilginiz var mı?

İmamoğlu: 1 milyon 200 bin dedim, sayın bakan 500 bin akıllı şehir yapacağız dedi. Ben dedim ki 30 milyon metrekareye yakın arazi hareketi oldu burada. Sayın bakan arazi hareketi yok dedim. 30 milyon metre kare 30 bin dönüm demek. Arkadaşlarımın tespiti devam ediyor. Bu söylediğiniz 3 firma, tesadüf Arap sermayeli çıktı. Bu sadece üçü. Burada bir başka husus var. Kamulaştırma yapılacak burada. Kamulaştırmayla ilgili bir madde çalışıldı Resmi Gazete’de yayınlandı. Garibanların yerleri vardır muhtemelen kanalın olduğu yerde. Orayla ilgili çıkan tebliğ, bu günkü vasfı üzerinden oralar değerleme yapılacak kamulaştırmaya ihtiyaç duyulduğu dönemdeki, aradaki değerleme farkı üzerinden parası ödenecek. Devlet tarla olarak orayı istimlak edecek. 30 milyon metre dedim, burada arsa hareketi oldu. Ben bakanın yerine olsa İmamoğlu’nu bir gün sonra yalanlardım. Yanıltmak üzere kurulu bir düzenin yürüme şansı yok. Daha fazlası vardır.

Saymaz: Kanal İstanbul’la ilgili açıklamada ilk sıraya suyu yazdınız. Melen Barajı açıldığında İstanbul’un suya doyacağı söyleniyor. İstanbul’un yeraltı su kaynakları etkilenecek mi? Terkos başta olmak üzere su depoları etkilenecek mi? Tuzlanma ihtimali taşıyor mu?

İmamoğlu: Melen barajı orada. Esas olan sizin doğal su kaynaklarınızdır. Melen bir emniyet subabıdır. Zor koşullarda sizi besleyecek damardır. Melen’in suyu maliyeti İstanbul’dan kat be kat fazla. Değerli bir proje, yapanlardan, düşünenlerden, başlayanlardan Allah razı olsun. Esas olan sizin doğal kaynaklarınız.

İmamoğlu: Geçmişte İstanbul'da musluktan akan suyun adı Terkos'tur. Bu kadar köklü bir kaynaktır. İstanbul'un fethinden sonra yapılan ilk su yolu oradan tasarlanıp, tarihi yarımadaya taşınmıştır. Sazlıdere Barajı'nın tamamı gidiyor. Sazlıdere Barajı'nın işlevsiz kalmasını aynen Atatürk Havalimanı gibi kabul edin. Böyle saçma durum olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde su havzasını yok ediyorum diyen bir ülke yoktur, suya dokunamazsınız. Terkos Gölü'nün çevresindeki su toplama havzasının da devre dışı kaldığını biliyoruz. DHMİ bile olumsuz rapor veriyor. Uçakların inişiyle ilgili. Talimatla rapor değişiyor. 'Ama kanalın aydınlatmasında dikkat edilmeli, uçakların düşmesine sebep olabilir' deniyor. ÇED raporu ve ötesi ayıptır. İstanbul'da kanalı anlatırken Çanakkale'ye kanal yapılmalıdır deniyor. 25 metrelik derinliğe bahsi geçen o büyük yük gemilerinin geçmesinin imkanı yok. Çünkü salmalarına yetmiyor. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Libya’da ne işimiz var?

SONRAKİ HABER

Üniversitelerde geniş birliktelikler kurmak için mücadeleye!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...