Ya 15 saat mesai ya aylarca işsizlik

Sayacılar, işlerin yoğun olduğu dönemde yevmiyelerini çıkarabilmek için günde 15 saat çalışırken yılın belli dönemlerinde aylarca işsiz geziyor.

25 Kasım 2019 00:13
Son Güncellenme Tarihi: 25 Kasım 2019 11:25
Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Sarıyakup Mahallesi’nde Büyük Saat civarında konuştuğumuz sayacılar kuralsız ve güvencesiz çalışıyor. Sayacılar yevmiyeyi çıkarabilmek için atölyede sabahlayacak kadar, döviz krizinin en derinden hissedildiği günlerde de patronda sipariş olmadığı için aylarca ücret almadan işsiz gezecek kadar esnek çalışma biçimine sahipler.

"ASGARİ ÜCRETLİDEN KÖTÜ DURUMDAYIZ"

Sayacıların dikebilecekleri sayanın miktarı, günlük çalışma sürelerine ve yapılacak işlemlerin miktarı ile ilgili olarak dikilecek sayanın zorluğuna bağlı. Hüseyin Yanar ve iki sayacı birlikte günde en az 12 saat çalışıyor. Bazen 15’i bulan çalışma saatlerinde 80 ila 100 çift arası saya dikiyor. Çift başına 3 lira alan sayacılar 6 gün çalışma sonucunda kişi başı yaklaşık 2 bin, 2 bin 500 lira (aylık) kazanıyor. Yanar, asgari ücretle çalışan bir işçiden daha kötü durumda olduklarını söylüyor. Asgari ücretin de çok az olduğunu ifade eden Yanar, “Ama 8 saat çalışıyor. 2 bin lira artı sigortası yatıyor. Bizde sigorta yok. Bin taneden 100 sigortalı çıkmaz. O da usta sigorta yapıyor, primi sayacı kendisi ödüyor” diyor.

"10 SAATİ GEÇİNCE VÜCUT DAYANMIYOR"

Saya fiyatları düşük olunca sayacının daha fazla kazanmak için daha uzun süre saya dikmesi gerektiğini söyleyen Yanar, “Ama 10 saati geçince vücut dayanmıyor. Benim ustalarımın gözü görmüyor artık. 12 saat boyunca iğnenin ucuna bakıyor. Kolay bir şey değil. Emekli olana çok nadir rastladım. Yüz taneden bir kişi belki. Emekli olan yok. Çünkü sigorta yok. Emekli olanlar da çok önceden sigortalılar” dedi.

Uzun saatler çalışmanın bir başka dezavantajı da erken yatan çocukları görememek. Akşam 21.30’da eve gittiğini anlatan Yanar, “Yemek ye, banyo yap derken büyük kızı görüyorum da küçüğü akşam geliyorum yatıyor, sabah kalkıyorum yatıyor. Bir pazar günümüz var. Pazar günü e öğleye kadar ben yatıyorum. Neredeyse görmüyorum” diye konuştu.

"HER ŞEYE ZAM, İŞÇİ HARİÇ"

Hükümetin ekonomiye dair söylediklerinin kendi yaşamlarında karşılığı olmadığını anlatan Yanar, “Ekonomi iyi gidiyor diyorlar da biz hiç görmedik. Bir çift sayayı 3 liraya dikiyoruz. Bir kilo domates de 3 lira. Geçen sene domates 1 liraydı, saya yine 3 liraydı. Kiram 400 liraydı, şimdi 500 lira, 2 çocuk okuyor. Çocuğun servisi geçen sene 150 liraydı, bu sene 210 lira. Her şeye zam, işçi hariç. İşçiye zam yok. Ama ekonomi nasıl düzeliyor hiç anlamadık. Aylık ortalama 2 bin 500’ü geçmiyor şu an. İki çocuk okut, biri lise biri ilkokul, ev kira, dolmuş, servis parası derken cepte para kalmıyor” dedi.

İŞ YOKSA GURBET YOLU VAR

Yazın kışlık, kışın yazlık diktiklerini ifade eden Yanar, sezon aralarında, yıl başlarında ve bayramlarda düzenli olarak işsiz olduklarını söylüyor. Kışlık sezonun 15 gün sonra biteceğini ifade eden Yanar, bir sayacının yaşamını şu şekilde anlattı:

“12’inci ayda fuar var, 1’inci ayın sonuna doğru işlerimiz tekrar başlayacak. 5’inci ayda tekrar tatil var. Yani ‘4 ay çalış 3 ay yat’ yapıyoruz. O ara Antep’e, İstanbul’a gidiyoruz. Geçen sene krizde 5 ay aralıksız gezdik. Çok rezil olduk. Köyde yağmurlama işinde çalıştım. Tarla suladım. Sonra İstanbul’da çalıştım. Hamallık yapan arkadaşlarım var. Sigorta desen zaten yok. Kölelik gibi bir şey bizim mesleğimiz. Usta iş yoksa bizde de iş yok. Göçebe hayatı başlıyor ondan sonra.”

İŞSİZ GEZİLEN GÜNLERİN CEFASI İŞ BAŞLAYINCA DEVAM EDİYOR

Savaştan dolayı terk etmek zorunda kaldığı Halep’te yaptığı sayacılık işini Adana’da devam ettiren Muhammed’e boş gezdikleri aylarda nasıl geçindiğini soruyoruz. Çalışırken artırabildikleri para varsa önce onu harcadıklarını, sonra çevreden ve patrondan borç aldıklarını ifade eden Muhammed, “İş başlayınca patron borcunu kesiyor. Birkaç ay kendini toplayamıyorsun. Suriye’de buradan bin kat rahattık. 3 ay çalışsak, çalışmadığımız 4 ay geçinebiliyorduk yine” dedi.

Mültecilerin aldığı Kızılay yardımları ile ilgili konuşan Muhammed, “Alanlar kişi başı 120 lira alıyor. Demiyorlar ‘Bunun aldığı aylık yetiyor mu?’ diye. Mutfak için haftalık en azından 100-120 lira harcıyorsun. Bunun ev kirası var, 400-500 lira, su 100, elektrik 100 lira. Kirayı ödemezsen ikinci ay ev sahibi evden çıkarır” diye konuştu.

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Çocukluk hayaline kayyum atandı

SONRAKİ HABER

"Bu çelişkileri görüp geleceğimiz için mücadele edelim"

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...