03 Kasım 2019 12:05

Kadın öğrenciler her şeyin farkında

"Bugün ekonomik krizin derinleşmesiyle eğitim almanın, eğitim alırken barınmanın, barınırken beslenmenin yani insanca yaşama koşullarının  zorluğunun farkındayız."

Paylaş

KYK Yurdundan Öğrenciler 

İstanbul 

Kimimiz üniversiteyi  kazanmanın da getirdiği  heyecanla İstanbul’a gelmiş, kimimiz üniversitenin basamaklarını çoktan yavaş yavaş çıkmaya başlamış mezun olmanın hayalini kurarken, hepimizin akşamları dışarıdan gelip ortak paydada buluştuğu bir yer var: KYK kız öğrenci yurdu. 
Bazımız dışarıdan yorgun argın geldiğinde, bazımız arkadaşlarıyla sohbet etmek istediğinde akşamları orta bahçede yolumuz kesişiyor ve birkaç saatimizi birlikte geçiriyoruz. 
Bazen gülüyor, eğleniyor; bazen ağlıyor ;bazen de hararetli tartışmaların döndüğüne şahit oluyoruz. 

AYRIMCILIK VE BASKI 

Son haftalarda ise en çok tartışılanların başını KYK yurtlarına gelen zamlar çekiyor. Dönem başında yurtlara yapılan %20 zam, geçinemeyen biz öğrencilerin yüküne yük kattı. Yurdun yemekhanesinde adeta bir sus payı gibi yemek hakkına bir lira zam yapıldı ama bunun karşısında her yemeğe ayrı ayrı birer lira zammın yapılması da bizleri hayrete düşürdü. Her sohbetin trajikomik mezesi haline geldi "bugün de aç uyuyacağım" cümlesi, çünkü gerçekten de öyle bir sonuçla karşı karşıya bırakılıyoruz ki okul yemekhanesinden de yararlanmaya kalkıştığımızda her iki tarafa da ekstra para vermekten bir hal olduk. Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte gelen zamlardan sonra aldığımız 500 liralık kredi/burs temel ihtiyaçlarımızı karşılamaya bile yetmez oldu. Kâğıda gelen zamlar da göz ardı edilmemeli ki bugün ders kitaplarımızı almakta bile zorluk çekiyoruz. Bu müdahaleler temel bir hak olan “eğitim hakkımıza” ulaşmakta sorun teşkil ediyor. Ayrıca yurdun kapasitesiyle orantısız kurulmuş etüt/çalışma odaları da bu sıkıntıları derinleştiriyor. 
Hayatımızı idame ettirmenin zorluğunu düşünürken bugün günlük iletişimde, bilgiye ulaşmada vs. önemli yer tutan yurt internetine kota getirildi ve bu durum bizleri çıkmaz sokaklara soktu. 
Bunları kovalayan nitelikteki “yurda son giriş saati (23.00)” konusunda yurt idaresinin aldığı sert tutumun kadın öğrencilere yönelik baskısını çok şiddetli hissediyoruz. Kaldı ki KYK erkek yurtlarında kalan arkadaşlarımızdan toplum içerisindeki cinsiyet rolleriyle de şekillenen ayrımcılıkla bizim sıkıntı duyduğumuz çoğu konuda bizden çok daha rahat olduklarını işitiyoruz. 
Son zamanlarda da Türkiye’nin gerçeği olan deprem, İstanbullulara müthiş bir korku salmış durumda. 5.8’lik sallantının ardından sosyal medyadaki velveleyle herkeste bir telaş oluştu. En çok telaşlananların başında yurt idaresi gelmekteydi, hatta depremden sonra duvarlara monte edilmeyen dolaplar montelenmeye başlandı. Depreme hazırlıksız, ne yapacağını bilmeyen, hep sonrasında elini taşın altına koyan yurt; zararları önlenebilir bir doğal afeti atlatmakta sınıfta kaldı. Akşamında yurdun sağlamlığına zerre güvenmeyen kadın öğrenciler olarak bir kez daha sallanmanın etkisiyle ön bahçeye doluştuk ve çoğu arkadaş geceyi dışarda, bahçede, çadırlarda geçirdi. Devletin kendi inşa ettiği binaların bile güvencesiz olduğunu bilmekte ve ona göre hareket etmekteydik. Üniversite binalarının da uğradığı hasarları göz önünde bulundurduğumuzda haklıydık da. 

 TALEPLERİMİZİN ARKASINDAYIZ 

Bugün ekonomik krizin derinleşmesiyle eğitim almanın, eğitim alırken barınmanın, barınırken beslenmenin yani insanca yaşama koşullarının zorluğunun farkındayız. Ancak biz KYK yurtlarında kalan kadın öğrenciler olarak bu haklarımızdan vazgeçmiyoruz. Bunlar doğrultusunda güvenli binalarda eğitim görmeyi, güvenli binalarda barınmayı, cüzi fiyatlarla beslenmeyi istiyoruz ve bu taleplerimize ses verilmesini gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda da yurt odalarında, yurt bahçesinde 16 Eylül 2019 tarihinde başlatılan ve 1 Aralık 2019 tarihine dek sürecek olan "Eğitim hakkımız, burs ihtiyacımız" kampanyasını tartışma fırsatı bulduk. Bugün içinden geçtiğimiz süreçte her şeye neden zam geldiğini, alınan kredi/bursun yetersizliğini, bu şartlar altında niçin geçinemediğimizi konuştuk. Üniversiteden mezun olunca işsiz kalacağımız gerçeğinin yanında binlerce liralık kredi yükünün altına girmek istemediğimizi belirttik, şirketlerin milyon dolarlık vergi borçlarını silenlerin karşında taleplerimiz çerçevesinde şekillenen bizim sesimiz olan "Eğitim hakkımız, burs ihtiyacımız" kampanyasına da destek verdik. Buradan diğer KYK yurtlarında kalan arkadaşlarımıza da kampanyaya destek çağrısı yapmak istiyoruz. 

 

ÖNCEKİ HABER

Hasta tutuklu Kadri Sancar'ın durumu ağır, tedavisi yapılmıyor

SONRAKİ HABER

Üniversiteler “özgür” olsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...