04 Kasım 2019 00:21

"Aileyi koruma" gerekçesiyle cinsel istismarın önü açılıyor!

İkinci yargı paketi kapsamında Meclise gelmesi beklenen "Çocuk istismarına evlilik yoluyla af" düzenlemesini değerlendiren Avukat Eken, "Aileyi koruma gerekçesiyle istismarın önü açılıyor" dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Buse VURDU
Ankara

İkinci yargı paketi kapsamında Meclise gelmesi beklenen ‘Çocuk istismarına evlilik yoluyla af’ düzenlemesini değerlendiren Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezinden Avukat Ceren Kalay Eken, hükümetin ‘Aileyi koruma’ gerekçesiyle çocukları cinsel saldırıya karşı açık hale getirdiğini dile getirdi. Devletin esas olarak çocukların koruması ve güçlendirmesi gerektiğini belirten Eken, “Çocuğun güçlendirilmesi yerine evlilik kurumu içine sokulması hem çocuk hem de toplum için son derece zararlıdır” dedi.

‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’ çerçevesinde hazırlanan ikinci yargı paketinin yeni yıla girmeden Meclis gündemine gelmesi bekleniyor. Yargı paketi içerisinde, geçmişte kamuoyu tepkisi sonucu iki kez geri çekilen ‘Çocuk istismarına evlilik yoluyla af’ düzenlemesinin de yer alacağı tahmin ediliyor. Yeni düzenleme, çocuk ile istismar faili arasındaki yaş farkının 10’u geçmemesi ve evlendirilmeleri durumunda verilen cezanın ertelenmesini öngörüyor.

"10 YAŞ FARK KRİTERİ KABUL EDİLEMEZ"

Çocuk istismarına evlilik yoluyla af getirilmesine yol açacak olan düzenlemeyi değerlendiren Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi Genel Sekreteri Ceren Kalay Eken, hükümetin düzenlemeyi tekrar tekrar gündeme getirmesinin ürkütücü olduğunu belirterek devletin esasen çocukları koruması ve güçlendirmesi gerektiğini söyledi. Eken, yeni düzenlemedeki ‘10 yaş fark’ kriterinin kabul edilemez olduğunu, aile kurmak için yasal sınır kabul edilen 18 yaş sınırından bir adım geri adım atılmaması gerektiğini ifade etti.

"ÇOCUKLAR KORUMASIZ BIRAKILMAK İSTENİYOR"

Türkiye’nin, çocuk hakları alanında son 5 yılda yapılan düzenlemelerle neredeyse 50 yıl geriye gittiğine işaret eden Eken, son olarak İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Yasa’ya saldırılar yoluyla kadınların ve çocukların korumasız bırakılmak istendiğine dikkat çekti. Eken, devletin kadınları ve çocukları koruma noktasında samimi olmadığını belirterek, “Kazanımları tek tek geri almaya çalışıyorlar. Bunu da ‘aileyi koruma’ gerekçesiyle yapıyorlar. Ancak aile kurabilmek için öncelikle 18 yaşın yasal sınır olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Bu gerçeği göz ardı etmek yalnızca küçücük çocukların cinsel saldırıya açık hale getirilmesi demektir” diye konuştu.

"ÇOCUĞUN GÜÇLENDİRİLMESİ GEREKİYOR"

Devletin ‘Aileyi koruyoruz’ demek yerine istismara uğramış çocukların eğitimlerine devam edebilecekleri, destek alabilecekleri, güçlendirici politikalar izlemesi gerektiğini dile getiren Eken, “Çocuğun güçlendirilmesi yerine evlilik kurumu içine sokulması hem çocuk hem de toplum için son derece zararlı. Hem işin cinsel istismar boyutu hem de sonraki nesiller açısından doğabilecek sorunlar çok ciddi sorunlar olur” değerlendirmesinde bulundu. Eken, hükümetin çocuk istismarını meşrulaştırma çabalarına karşın pes etmeyeceklerini belirterek “Çocuk tecavüzcülerini şirin göstermeye, aklamaya çalışanlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Türkiye’de cinsel istismar sanığının istismar ettiği kişiyle evlenmesi durumunda cezanın ertelenmesini öngören madde, 2005 yılında kaldırılmasına karşın son yıllarda AKP tarafından birçok kez gündeme getirildi. 2016 yılında AKP milletvekilleri imzasıyla Meclis gündemine getirilen önerge, ‘Cebir tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçunda mağdur ile failin evlenmesi durumunda cezanın uygulanmasının ertelenmesini’ öngörüyordu. Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Bunlar cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil. Tamamen ailelerin ve küçüğün de rızasıyla yapılmış işler” sözleriyle hafızalara kazınan önerge, toplumun geniş kesimlerinin tepkisi üzerine geri çekilmişti. 2018’de ise, 16 Nisan referandumunun hemen öncesinde Meclise “Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı” getirilmişti. Tasarıda, 15 yaş üstü çocukların istismarının “Reşit olmayanla cinsel ilişki” olarak değerlendirilmesi, istismar suçunda verilecek cezayı belirlemede 12 yaş kademesi getirilmesi, çocukların cinsel istismarına ilişkin suçların soruşturulması ve kovuşturulması aşamasında yayın yapmanın yasaklanması gibi düzenlemeler yer alıyordu. Aynı yıl Anayasa Mahkemesi (AYM), Türk Ceza Kanunu’nda, 15 yaşını tamamlamamış çocuklara yönelik her türlü cinsel davranışı istismar sayarak 8 ile 15 yıl arası hapis cezası öngören maddeyi iptal etmişti. Oluşan yasal boşluğu kademeli yaş düzenlemesiyle doldurmak isteyen hükümet, kamuoyu tepkisi sonucu bir kez daha geri adım atmak durumunda kalmıştı.

ÖNCEKİ HABER

“Yetenek optiğe kodlanmaz”

SONRAKİ HABER

Mutlu başlangıç, mutsuz gidişat

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa