24 Eylül 2019 09:42

Birleşmiş Milletler 74. Genel Kurulu Görüşmeleri başladı

BM 74. Genel Kurulu Görüşmeleri'nin açılışında konuşan Genel Sekreter Antonio Guterres, "Körfez'de sonuçlarını kaldıramayacağımız endişe verici silahlı bir çatışma olasılığıyla karşı karşıyayız" dedi.

Fotoğraf: Erçin Top/AA

Paylaş

Birleşmiş Milletler (BM) 74. Genel Kurulu Görüşmeleri başladı. Görüşmelerin açılışında 193 ülkeden devlet ve hükümet başkanlarına hitap eden BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Körfez'de artan gerilim ile ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşı konusunda uyarılarda bulundu. Genel Kurulda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da konuşma yaptı.

Guterres, ABD ve İran arasındaki gerginliğe ilişkin değerlendirme yaparak "Körfez'de sonuçlarını kaldıramayacağımız endişe verici silahlı bir çatışma olasılığıyla karşı karşıyayız. Suudi Arabistan'ın petrol tesislerine yönelik saldırı kabul edilemez. Küçük bir yanlış hesabın büyük bir krize yol açabileceği göz önünde bulundurulduğunda sağduyu ve itidal için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerek" ifadelerini kullandı.

Bölge ülkelerinin karşılıklı saygı ve iş birliği içinde birbirlerinin iç işlerine karışmadan yaşamasını umut ettiğini vurgulayan Guterres, İran Nükleer Anlaşması'nın ise korunması gerektiğinin altını çizdi.

Guterres, ABD ve Çin arasında yaşanan "ticaret savaşı" konusunda da uyarılarda bulunarak "Büyük bir kırılmadan korkuyorum. Dünya ikiye bölünüyor, dünyanın en büyük iki ekonomisi kendi para birimleri, ticari ve finansal kuralları, kendi internetleri, yapay zekaları ve sıfır kazanımlı jeopolitik ve askeri stratejileriyle birbirleriyle rekabet eden iki ayrı dünya yaratıyor" dedi.

TRUMP, İRAN'A KARŞI HAREKETE GEÇME ÇAĞRISI YAPTI

ABD Başkanı Donald Trump, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada İran ile ABD arasında yaşanan gerginliğe değinerek "Her ülkenin İran'a karşı harekete geçme sorumluluğu vardır" diye konuştu.

Trump, İran'a yönelik son dönemde birçok yaptırım getirdiklerini ve buna rağmen İran'ın tavrının devam ettiğini ifade etti. Trump, "İran böyle davrandıkça (ABD'nin uyguladığı) yaptırımlar gevşetilmeyecek, aksine daha da sıkılaştırılacaktır" ifadelerini kullandı.

Donald Trump, buradaki konuşmasında, "Göreve geldiğim günden bu yana muhteşem ordumuzu yeniden inşa etmek için 2,5 trilyonun üzerinde bir miktar harcadık. Umarım hiçbir zaman bu gücü kullanmak zorunda kalmayız. Özgürlük istiyorsanız ülkenizle gurur duyun. Demokrasi istiyorsanız egemenliğinizi koruyun. Barış istiyorsanız ülkenizi sevin" dedi.

İngiltere'nin Brexit sürecinde olduğunu hatırlatan Trump, "İngiltere ile özel bir yeni ticaret anlaşmasını tamamlamaya hazır olduğumuzu net bir şekilde ifade ettim. Bu anlaşma her iki ülkeye de büyük katkı sağlayacaktır.Bu konuda İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile yakından çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

ÇİN'E GÖZDAĞI

ABD Başkanı Donald Trump, Çin'in reformlar konusunda uluslararası topluma verdiği sözleri tutmadığını öne sürerek, Çin'in zoraki teknoloji transferi ve fikri mülkiyet haklarını çaldığını iddia etti.

Trump, "ABD başka ülkelerle çatışma peşinde değil. Bizim arzumuz, barış, iş birliği ve topyekün ortak kazançtır. Ancak Amerika'nın çıkarlarını da savunmadan geri durmayacağım" dedi.

İRAN'I "GÜVENLİK TEHDİDİ OLARAK" TANIMLADI

İran için "Barışsever milletlerin karşılaştığı en büyük güvenlik tehditlerinden biridir" ifadesini kullanan Trump, İran'ın nükleer silahlanma sürecine karşı durulması çağrısı yaptı.

Suudi Aramco petrol tesislerine yapılan saldırıyı hatırlatan Trump, "ABD bu saldırılara yanıt olarak, İran Merkez Bankasına ve özerk varlık fonuna en üst düzey yaptırımları uyguladı. Tüm ülkelerin İran’a karşı eyleme geçme sorumluluğu var. Hiçbir sorumlu ülke İran’ın kana susamışlığına ortaklık edemez” dedi. Trump, İran yöneticilerinin kendi vatandaşlarına karşı büyük sorumluluklarının olduğunu, ancak bunları yerine getirmediklerini savundu.

KUZEY KORE'YE "NÜKLEERDEN ARINMA" ÇAĞRISI

Trump ayrıca Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile iyi bir ilişki içinde olduğunu kaydederek “Kendisine, ülkesinin büyük bir potansiyele sahip olduğunu söylüyorum, tıpkı İran gibi; ancak bunu gerçekleştirebilmek için Kuzey Kore nükleerden arınmalı.” ifadesini kullandı.

Trump, her bir egemen ülkenin kendi sınırlarını koruma hakkına sahip olduğuna vurgu yaparak, “açık sınır” politikalarını da eleştirdi. Trump, liderlere seslenerek, “Her birinizin sınırlarını mutlak koruma hakkı vardır, elbette bizim de var.” dedi.

MADURO İÇİN "KÜBA'NIN KUKLASI" DEDİ

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu da hedef alan Trump, Maduro için “Küba’nın kuklası” ifadesini kullandı. Trump, “Diktatör Maduro, Kübalı korumalarca korunan ve kendi halkından saklanan biridir, kendi ülkesinin petrolünü Küba’ya vererek kendi yozlaşmış iktidarını sürdürmektedir.” dedi. (AA)

ERDOĞAN "DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR"Ü TEKRARLADI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da BM Genel Kurul'unda bir konuşma yaptı. "Dünya beşten büyüktür" sözünü burada da tekrar eden Erdoğan, "Zihniyetimizi de kurumlarımızı da kurallarımızı da değiştirme zamanı çoktan gelmiştir" dedi.

Erdoğan, "Bugün dünyada, ne haklar, ne de sorumluluklar gerektiği gibi paylaşılmıyor" dediği konuşmasında "Adaletsizlik istikrarsızlığı, güç mücadelelerini, krizleri, israfı beraberinde getirdi" ifadelerini kullandı.

Tayyip Erdoğan, dünyanın bir tarafı yüksek refah seviyesi ve lüks içinde hayatını sürdürürken, diğer tarafta açlığın, sefaletin, cehaletin kol gezmesinin kabul edilemeyeceğini ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dünyanın şanslı bir azınlığı dijital teknolojiyi, robotları, yapay zekayı, obeziteyi tartışırken, 2 milyarı aşkın insanın yoksulluk, 1 milyara yakın insanın açlık sınırının altında yaşıyor olması çok acıdır. Şayet her birimiz güvende değilsek hiçbirimizin güvende olamayacağı gerçeğine sırtımızı dönemeyiz. Burada, sizlerin huzurunda tekrar ediyorum, dünya beşten büyüktür. Zihniyetimizi de kurumlarımızı da kurallarımızı da değiştirme zamanı çoktan gelmiştir. Nükleer güç sahibi ülkeler ile buna sahip olmayan ülkeler arasındaki adaletsizlik dahi tek başına, dünyanın dengelerini bozmaya yetiyor. Bu güç, ya herkes için yasak, ya herkes için serbest olmalıdır"

Türkiye'nin girişimci ve insani dış politika anlayışına sahip olduğunu öne süren Erdoğan, tüm dünyayı ve insanlığı kucaklayan, sorunlara adil çözümler bulmak için çabalayan bir ülke de olduğunu iddia etti.

ERDOĞAN IŞİD'DEN DERT YANDI

Türkiye'nin, IŞİD tehdidinden en çok zarar gören ülke olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu örgüt bir yandan sınırlarımızı taciz ederken diğer yandan çeşitli şehirlerimizde gerçekleştirdiği ve yüzlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği canlı bomba eylemleriyle doğrudan kalbimize saldırmıştır" dedi. Suriye'de IŞİD'e karşı ilk ve en ciddi darbeyi vuran ülkenin Türkiye olduğunu öne süren Erdoğan, "Dünyanın dört bir yanından DEAŞ'a katılmak üzere harekete geçen teröristleri tespit etme, ülkemize giriş yasağı koyma, sınır dışı etme konusunda da yine en önde biz geliyoruz" sözlerini sarf etti.

YİNE "MÜLTECİ KOZU"NU OYNADI

Suriyeli mülteciler konusu hakkında konuşan Erdoğan, "Avrupa Birliğinden şu ana kadar bize gelen destek - bu da bizim milli bütçemize değil - sadece uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla bu destek AFAD'a, Kızılayımıza geliyor o da şu an itibarıyla 3 milyon avrodur. Ülkemize gelen sığınmacılardan 365 bini, Suriye'de güvenli hale getirdiğimiz bölgelere geri döndü. Nereye? Cerablus'a. Suriyeli sığınmacıların yarıya yakını 18 yaşın altındadır. Ülkemiz topraklarında doğan Suriyeli çocuk sayısı ise 500 bine yaklaşmıştır. Biz bunlara sadece barınma değil eğitim ve sağlık başta olmak üzere her türlü imkanı sağlıyoruz. Buna karşılık dünya, canlarını kurtarmak için çıktıkları yolculukları ya Akdeniz'in karanlık sularında ya da sınırlara gerilen tel örgülerin önlerinde sonlanan milyonlarca mazlumu maalesef çok çabuk unuttu. Özellikle işte gördüğünüz gibi Aylan bebeği dünya çok çabuk unuttu. Unutmayın ki bir gün ola ki aynı durum sizlerin de başına gelebilir. Çünkü Aylan bebekler bir değil, binler, milyonlar, bütün bunlara karşı tedbirimizi almak durumundayız" diyerek yine "mülteci kozunu" masaya sürdü.

Erdoğan, bu konuda Türkiye'nin gerekli hazırlıkları yapmaya başladığını öne sürerek şöyle devam etti:

"Ülkemizin öncülüğünde, Lübnan, Irak ve Ürdün'ün de katılımıyla bu çerçevede bir uluslararası konferans planlıyoruz. Aralık ayında Cenevre'de gerçekleştirilecek olan ve eş başkanlığını üstleneceğimiz Küresel Mülteci Forumu'nun başarısına da önem veriyoruz. Güvenli bölgelere dönüşleri desteklemek için Birleşmiş Milletler öncülüğünde bir bağışçılar konferansı düzenlenebileceğini düşünüyoruz. Birleşmiş Milletler Genel Kurul salonundan, tüm dünyayı, Suriye’deki bu insani krizi durdurmak için inisiyatif almaya, çabalarımızı desteklemeye davet ediyorum."

Muhammed Mursi'nin ölümüne de değinen Erdoğan, "Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın mahkeme salonunda çırpınarak ölmesi ve ailesinin defnine bile müsaade edilmemesi de içimizde kanayan bir yaradır. Bölgenin adalete ve hakkaniyete olan derin ihtiyacının adeta birer sembolü olmuştur" diye konuştu.

"HERKES İÇİN ÖZGÜRLÜK, BARIŞ, REFAH, ADALET, HUZURLU VE GÜVENLİ BİR GELECEK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasına "Herkes için özgürlük, herkes için barış, herkes için refah, herkes için adalet, herkes için huzurlu ve güvenli bir gelecek" sözleriyle son verdi.

ÖNCEKİ HABER

Ekinler Endüstri işçileri: Birlik olunca kimse karşımızda duramaz

SONRAKİ HABER

Aliağa Belediyesi işçisi: Dayanışma en büyük gücümüz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...