21 Ağustos 2019 08:41

Kütleçekim: Ağır bir konu üzerine kısa bir gezinti

ODTÜ öğrencisi Ozan Merdin, A. Zee'nin “Ağır bir konu üzerine kısa bir gezinti” kitabını yazdı.

Paylaş

Ozan MERDİN
ODTÜ

Kütleçekim üzerine atılan fikirlerin öncüleri olan Newton’dan Einstein’e, elektromanyetik dalgalar hakkında ufkumuzu genişleten Faraday’ın deneylerinden LIGO’ya kadarki tüm keşifleri, bilimsel değeri incelikle yazan A. Zee, kitabı Kütleçekim’de deyimi yerindeyse “Ağır bir konu üzerine kısa bir gezinti” yapıyor. Gerek modern fiziği anlatışının yalınlığıyla, gerekse de fiziğin güncel sorunlarını ele almasyla takdiri haketmesine ek olarak okuyucuyu da fiziğin birçok tartışmasına da katıyor Zee. 

FİZİKÇİLER DURUMLARI SINIRLARA TAŞIMAYI SEVERLER

Fizikte bir cisme uygulanan etki bir yerden bir yere adım adım yayılır. Nasıl mı? Her çocuğun yaptığı gibi bizim de denize attığımız taşlar suda bir dalga yaratır, yani suyu bir nevi yüzeyinden itibaren büker. Yani attığımız taş denizi etkilemiş ve bu etki dalgalar aracılığıyla iletilmiş olur. Gerçekte evren dediğimiz de az çok bir denize benzer, herhangi bir dalgayı iletebilecek kadar elastiktir aslında fakat Newton ile beraber Einstein’e kadarki olan fizikçiler kütleçekimi incelerken bu etkinin iletilmesini, zamanın teknik yetersizliklerinden dolayı yanlış yorumlamışlardır. Evreni adeta kaskatı bir cisim olarak tasavvur eden bu görüş, kütleçekimsel dalgaların olmayacağı görüşüne neden olmuştur. Tabi bu görüş, elektromanyetik dalgaların keşfedilmesinin ardından Einstein’in hem özel görelilik hem de genel görelilik teorisiyle yanlışlanmıştı.

ZAMANIN DOĞASI

Galileo’nun zamanı yorumlayışı ülkemizdeki ders kitaplarındaki zaman yorumlayışı ile aynıdır. Bir soru üzerinden gideceksek eğer Galileo şöyle düşünür:
“İki gözlemci alalım: Bir istasyondan durmadan saniyede 10 metre hızla geçmekte olan bir trendeki bir yolcuyla, yerde sabit duran bir istasyon şefi. Diyelim ki, yolcu bir topu ileri doğru saniyede 5 metre hızla atıyor. İstasyon şefi için, top açıkça saniyede 10+5=15 metre hızla gidiyor olacaktır. Hızların bu şekilde eklenmesi çok eskiden beri bilinir ve fizikçiler tarafından da Galileo göreliliği olarak adlandırılır...”*
Bu hesaba göre tren her 10 metre ileri gittiğinde istasyon şefi için 1 saniye geçiyor, top her 5 metre ileri gittiğinde yolcu için 1 saniye geçiyor demektir. Zee bu durumla ilgili şunu belirtir:
“Newton ve diğer herkes, lafı edilmeyen ama oldukça mantıklı bir kabul yapıyorlardı: Yolcu için 1 saniye geçtiğinde istasyon şefi için de tam 1 saniye geçmiştir...”    
Fakat işin komiği şuradadır ki ışık herkes için aynı hıza sahiptir! Demek ki yukarıdaki mantıklı gözüken kabul düpedüz yanlış olmasının yanında Einstein’ın dediği gibi zamanın akışı hem istasyon şefi hem de yolcu için farklı akmaktadır. Buradan çıkacak sonuç: “...zamanın geçişi ile uzayın geçişi ayrılmaz bir şekilde bağlıdır.”**

*Kütleçekim, syf. 68
**Kütleçekim, syf. 70

 

 

ÖNCEKİ HABER

Eşitlik, kardeşlik ve barış üzerine

SONRAKİ HABER

Memurların zam pazarlığında uzlaşma sağlanmadı hakem kurulu süreci başladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...