21 Ağustos 2019 08:31

“Havadan uçak vuruyor aşağıda yokluk”

Oturduğumuz mekan, yapısı ve zanaatçı esnaflarından dolayı tarihin bir yansıması gibi görünse de, asıl yaşantıyı iki sokak arkada saya atölyesinde çalışan Muhammed bilir.

Paylaş

Adnan KARATAŞ                                                                                                                                              

Adana

Günlük hayatımızda, memleketteki en ufak bir sorunun bile Suriyeli mültecilere bağlandığına tanık olduğumuz anlar vardır. Peki gerçekte durum böyle mi? Suriye halkının kendi topraklarından Türkiye’ye gelme nedeni daha “rahat” bir hayat sürmek istemeleri mi, yoksa hayatta kalma mücadelesi mi? Meseleye bir de saya atölyesinde işçi olan Muhammed’in gözünden bakalım.  Muhammed 21 yaşında Saya atölyesinde çalışan bir işçi. Kendisi ile saya atölyelerinin olduğu Büyük Saat mevkiinde buluşuyoruz. Oturduğumuz mekan, yapısı ve zanaatçı esnaflarından dolayı tarihin bir yansıması gibi görünse de, asıl yaşantıyı iki sokak arkada saya atölyesinde çalışan Muhammed bilir çünkü sabahtan akşama kadar solüsyon kokusu altında çalışan yine Muhammed’in kendisidir.

“ASIL HAYAT O ANDA BAŞLIYOR”

Savaş başlamadan önce Muhammed ailesi ile birlikte Halep’te yaşıyormuş. Kendi bölgelerinde savaşın başladığı ilk gün ailesi köye gitmek istemiş fakat babasının akrabaları ile arası açık olmasından dolayı sadece Muhammed’in annesi ve kardeşleri köylerine gidebilmiş. Bir gün babası Muhammed’i aramış ve Halep’te yeni bir ev tutuğunu ve köyden artık gelmelerini istemiş. Aradan iki gün geçtikten sonra sabah saatlerinde Muhammed babasını aramış fakat ulaşamamış çünkü babası evsiz kalan birine yardım etmeye giderken muhalifler tarafından açılan ateş sonucu kafasından aldığı iki kurşun yarasından dolayı hayatını kaybetmiş. Muhammed “Asıl hayat o anda başlıyor” diyor.

VARDİYALI EKMEK SIRASI

Muhammed akrabalarında kaldığı süreçte onlardan kötü muamele gördüğü için ailesini alıp Halep’e dönmek zorunda kaldığını söylüyor. Evlerine gittiklerinde evin harabeye döndüğünü ve yağmalandığını anlatıyor.  Hemen bir işe girip çalışmaya başlayan Muhammed evin geçimini sağlamak için çaba harcamış. Savaş ortamında üretim olmadığından dolayı ekmek almak için üç gün fırının önünde kardeşleri ile vardiyalı bir şekilde beklediğini aktarıyor. Bulundukları bölge işgal edilince Halep’te Kürtler’in yoğun yaşadığı bir bölgeye göç ettiği süreci anlatırken “Orada da 15 gün boyunca ekmek yiyemedik” diyor. 

Savaş sürecinde işsizliğin çok artığını söyleyen Muhammed, zor bela bir iş bulmuş. Bulduğu iş ile evinin arası 200 metre fakat gece saat 3 olmadan işten çıkamadıklarını söylüyor. Nedeni ise havada dolaşan savaş uçaklarının, dışarıda birini görünce anında ateş etmesi. Ve ekliyor: “Havada uçak vuruyor, aşağıda yokluk.”

Muhammed ve ailesi Türkiye’ye kaçak yollardan girerek Antep’e varıyorlar. Orada dayısına yerleşiyorlar fakat onların kendilerine sahip çıkmadığını söylüyor. Ardından Adana’ya göç ediyorlar ve hemen bir ev tutup küçük kardeşinin bulduğu işten haftalık kazandığı 50 TL ile evi geçindirmeye çalıştıklarını aktarıyor. Muhammed bu süreçte 15 yaşında imiş aradan geçen altı yılın sonunda saya atölyesinde diğer beş erkek kardeşi ile çalıştığını, iki küçük kız kardeşlerini okutmak için de uğraştıklarını söylüyor. Şu an Suriye’ye dönmek istemediğini söylüyor, Suriye’nin Suriye halkına ait bir yer olmadığını düşünüyor ve “Orası sadece tüm dünya ülkelerinin kozlarını paylaştığı bir alan” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Yeraltı partilerinden popüler kültüre: Türkçe Rap! - 2

SONRAKİ HABER

Diyarbakır Kayapınar'da belediye meclis üyesinin yerine de kayyum atandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...