18 Ekim 2012 12:45

Türkiye’deki savaş değil mi?

Türkiye’de ve dünyada yaşanan temel politikalar karşısında, siyasi partiler belli başlı açıklamalar yapar, kendi düşüncelerini ifade eder. Ancak bu politik sürecin sürekliliği söz konusu olduğunda, ortaya konulacak politikanın belli başlı karakteri, bir duruşu, ideolojik ve düşünce bakımından bir çizgisi olmak zor

Türkiye’deki savaş değil mi?
Paylaş
Onur Aydın-İstanbul

Ülkemizde de Cumhuriyet tarihinin en eski partisi olan CHP, kendini yeni CHP olarak ortaya çıkarmaya çalışmakta. Geçtiğimiz dönemlerde CHP içinde yaşanan iç çatışmalar, Deniz Baykal’a gerçekleştirilen video operasyonu, Kılıçdaroğlu’nun partinin başına gelmesi, parti tabanı içerisinde hem bir tartışma, hem de yeniden bir umut ve heyecan kaynağı olmuştu. Peki bugünkü durum açısından değerlendirdiğimizde CHP’nin ilk kuruluşu ve bugüne kadar yaptıklarındaki farklılık nedir sorusu, çok da cevap bulacak durumda değil.

ESKİYLE YENİ TARTIŞMASI VE ÇIKMAZ SOKAK

Çok geriye gitmeye gerek yok. Yenilendik diye ortaya çıkan CHP, yeni olarak ne demiştir, ne yapmıştır?
ABD emperyalizmi ve Türkiye’nin bağımsızlığı konusunda çok laf söylemiştir CHP. Ancak bunun karşılığında özelleştirmeleri savunmuş, İMF ve NATO gibi bağımlılığın köklerini oluşturduğu yapıların içerisinde var olmayı savunmuştur.
Geçtiğimiz sene Ortadoğu’da başlayan ve son olarak Suriye’ye sıçrayan ayaklanmalar sonucunda belli başlı diktatörler devrilmiş, emperyalistlerin de eli boş durmamıştır. Bölgeyi yeniden şekillendirmek ve hakimiyet kurma çabası içerisinde olan emperyalist ülkeler, bunu yaparken taşeron ve ileri karakol olarak kullanacağı ülkeler belirlemekte. En ileri örnek ise elbette Türkiye. Az çok hafızamızı yokladığımızda ise Libya’ya yapılan emperyalist müdahalenin Türkiye üzerinden kalkan savaş uçaklarıyla gerçekleştirildiğini biliriz. Peki emperyalizme karşı olduğunu söyleyen CHP, ne demişti bu emperyalist müdahalenin gerçekleşmesinde? Yeni CHP’den eski cevaplar geldi. ‘EVET’

SÖZDE SAVAŞA KARŞI CHP

Daha yakına geldiğimizde ise, geçtiğimiz haftalarda Suriye’yle yaşanan olaylar, Akçakale’ye düşen havan mermisinin 5 vatandaşı öldürmesi, savaş çığırtkanlığı yapan hükümet için bahane oldu. Hızlı bir şekilde meclise getirilen tezkere AKP ve MHP milletvekilleri tarafından onaylanarak, kabul edildi. CHP-BDP ve HDK milletvekilleri ise red oyu kullanarak tezkerenin çıkmamasını savundu. Tezkere gündemli toplantıda kürsüde konuşma yapan CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce Suriye’ye yönelik çıkartılmak istenilen tezkere için ‘savaş tezkeresi’ demişti. Daha sonraki sözlerinde ‘bu ülkede savaş çıkarsa sizin çocuklarınız mı savaş gidecek yoksa fakir fukaranın çocukları mı gidecek?​’ diyerek doğru bir tespit yapmıştı.
Yıllardır ülkemizde savaş sonucunda hayatını kaybeden binlerce genç de sanırım halkın çocuklarıydı. İçlerinde milletvekili, bakan gibi devletin üst kademelerinde bulunanların çocukları yok. Ama bir hafta bile sürmeden tekrar bir tezkere görüşmesi daha yapıldı. Kuzey Irak’a yönelik geçtiğimiz sene çıkarılan tezkerenin 1 yıl daha uzatılması konusunda CHP bu sefer çark ederek ‘evet’ dedi. Şimdi biraz düşünmek gerekiyor. Daha dün savaş olmasın, fakir fukaranın çocukları ölmesin demogojisi yaparak savaş karşıtı olduğunu söyleyenler, ne değişti de bu kararından çark etti.




TÜRKİYE’DEKİ SAVAŞ, SAVAŞ DEĞİL Mİ?

30 yılı aşkındır süren savaşta binlerce Kürt ve Türk genci öldü ve ölmeye devam ediyor. Herkes bunu çok iyi görüyor. Yeni ve herkes için olan CHP, sanırım Kürt halkı için varlığını sürdürmüyor. Ama CHP içerisindeki tartışmalara baktığımızda da ulusalcılar ve sosyal demokratlar ayrımı ve çatışmasının ayyuka çıktığ gerçeği önümüzde durmakta. Bu ayrımın sonucunda ise CHP içerisinde farklı sesler oluşmakta, partinin net politikası anlaşılmamakta, CHP herhangi bir konuda ne düşünüyor sorusuna birden fazla cevapla karşımıza çıkmaktadır.
Böyle bir partinin de ülkede yıllardır süren savaşa karşı net bir tutum alamaması elbette normaldir. Bu normallik CHP için anlaşılır olabilir. Ancak ülkede barış, kardeşlik ve demokrasi isteyen gençler için pek de normal gözükmemekte, politikada netliği olmayan bir parti içerisinde kendimizi ne derece ifade edebileceğimiz sorunu karşımızda durmaktadır.

GENÇLİĞİN YERİ SAVAŞA KARŞI NET TUTUM ALANLARIN YERİDİR!

AKP hükümetinin içeride ve dışarıda savaş politikalarının sonucunda sorunsuz hiçbir komşumuz kalmamıştır. Mecliste yapılan tartışmalara baktığımızda da BDP ve HDK milletvekilleri dışında gerçek bir barış sesini kimse çıkartmamaktadır. Daha önceki yıllarda Irak’a yönelik tezkere için sokaklara çıkan biz gençler, tekrar alanları doldurup, emperyalistlerin bölgede sözcüsü olan AKP hükümetini ve NATO’nun savaş politikalarını kendi politikalarıyla eşitleyen partilere en ileriden cevap vereceğiz.
Bunun tek yolu doğru cephede olarak, içeride ve dışarıda savaş politikalarına karşı birleşmekten geçiyor. CHP, dışarıdaki savaşa hayır diyip, içeride yaşanan çatışmalı sürece evet diyorsa buradaki çelişkiyi görüp, doğru bir platforma yönelmek en doğru tercih olacaktır. Yoksa CHP’nin içerisindeki birden fazla ses, mücadele alanında belirsizliğe ve çözümsüzlüğe yol açacaktır.

ÖNCEKİ HABER

CHP’nin 4+4+4 raporu

SONRAKİ HABER

Sözde reform değil demokratik üniversite istiyoruz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...