13 Ağustos 2019 13:13

Kaz Dağları köy meydanı etrafında sembolik 8 ayrı köy kuruldu

Türkiye’nin dört bir yanından Kaz Dağları’na gelen yüzlerce kişi köy meydanı etrafında sembolik 8 ayrı köy kurdu.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Zemo AGGÖZ

Kaz Dağları’ndaki doğa kıyımına karşı 20 gündür Kirazlı köyü yakınında bulunan Balaban mevkiindeki Su ve Vicdan Nöbeti devam ediyor. 26 Temmuz’da başlayan nöbet birçok kesimde yankı bulmuş ve eylemin 5’inci gününde nöbettekiler, doğa katliamını sürdüren Kanadalı Alamos Gold maden şirketinin sahasına yürümüştü.

8 KÖY KURULDU

Türkiye’nin dört bir yanından Kaz Dağları’na gelen yüzlerce kişi köy meydanı etrafında sembolik 8 ayrı köy kurdu. Yurttaşlar, köylere Hasankeyf, Munzur, ODTÜ, Fatsa, Alakır, Salda, Cerattepe, Kuzey Ormanları isimlerini vermeyi planlıyor. Köy meydanında bir araya gelen yurttaşlar burada doğa katliamlarına karşı neler yapabileceklerini tartışıyor.

DAYANIŞMA BÜYÜTÜYOR

Daha önce birbirini tanımayan yüzlerce insan bir arada dayanışma içinde doğa mücadelesini sürdürüyor. Her yeni gelenler için çadır yeri ayarlanıyor, eylemciler fazla olan battaniye ve tulumlarını da yeni gelenlerle paylaşarak dayanışmayı büyütüyor.

YÜRÜYÜŞÜN EYLEM KÖPEĞİ

Her gün sabah ve akşam düzenlenen yürüyüşlerle maden sahasına ulaşan kitle yol boyunca Kaz Dağları bizimdir”, “Kaz Dağları’na dokunma” sloganları atıyor. Burada yeni gelişmelerle ilgili koordinasyondan bilgi alan kitle, tekrar çadır alanına geri dönüyor. Yurttaşlar tarafından ‘Eylem’ adı verilen köpek de her gün yürüyüşe eşlik ediyor.    

86 YAŞINDAKİ NİNE DE KAZ DAĞLARI’NDA

50 yıldır Çanakkale’de yaşayan 86 yaşındaki Cahide Özuysal, ağaçların katliamını haberlerden görerek bölgeye gelen isimlerden. “Haberleri izlerken hep ağlıyorum” diyen Özuysal, talana karşı verilen mücadeleyi görmek için bölgeye gelmiş. Duygularını ifade etmeye çalışırken gözleri dolan Özuysal, maden sahasını göstererek, “Ben buralarda büyüdüm, şimdi şu hale bakın” diyor.

"GERİ ADIM ATILINCAYA KADAR BURADAYIM"

Maden şirketi geri adım atıncaya kadar eylemi sürdürmekte kararlı olduğunu ifade eden Cahit Kaya, İzmir’den Kaz Dağları’na geldiğini belirtiyor ve siyanürün doğaya verdiği zararları anlatmaya başlıyor.  Kızılderililerin “Doğa bize miras değil, biz onu torunlarımızdan ödünç aldık” sözünü hatırlatan Kaya, bunun için mücadele edilmesi gerektiğini vurguluyor.

HASANKEYF İÇİN TEPKİ GÖSTERİLSEYDİ...

Van’dan çıktığı yolculuğunu Kaz Dağları’na ulaştıran Doğan Yıldırım da 4 gündür nöbet alanında. Daha önce Munzur ve Hasankeyf’teki doğa tahribatları için de nöbet eylemlerine katıldığını söyleyen Yıldırım, Kaz Dağları’ndaki talanı duyduktan sonra çadırını alıp Çanakkale’ye doğru yola koyulduğunu söyledi. Burada verilecek mücadelenin Hasankeyf ve Munzur’u da etkileyeceğini belirten Yıldırım “Eğer yerinde ve zamanında oralara ciddi bir tepki gösterilseydi şu an buradaki tahribat olmayacaktı” diyen Yıldırım, dayanışmanın önemine vurgu yaptı. 

Yıllarca Hasankeyf için mücadele ettiğini ifade eden Melis Tantan, şimdilerde Kaz Dağları için verdiği mücadeleye Hasankeyf’teki talanı da taşımak istiyor. Kaz Dağları’nda Hasankeyf için tiyatrolar düzenleniyor, sloganlar atılıyor.

"SORUMLUSU DEVLETTİR"

Nöbete İstanbul’dan gelen iki arkadaş da çok kararlı bir şekilde yola çıkmalarına rağmen yol boyunca acaba “Romantizm mi yapıyoruz?​” üzerinden yürüttükleri tartışmalar sonucunda Kaz Dağları’na vardıklarını anlatıyorlar. İkili verecekleri mücadelenin romantizm olup olmadığı konusunda bir karara varmasalar da, bir ülkede yaşanın doğa katliamının sorumlusunun devlet olduğu konusunda hemfikir.

"BİR KİŞİ BİR KİŞİDİR"

Atılan imzalar ardından hukukun şirketten yana olacağını söyleyen Beyza Utkun, “Kurtaracaksa bu dünyayı kadınlar kurtarır” düşüncesinin verdiği sorumlulukla “Bir kişi de bir kişidir” diyerek nöbet eylemine dahil olduğunu anlatıyor.

Utkun’un sözlerinin üzerine tartışmaya katılan Serpil Demir, kendinden emin bir şekilde, “Hiçbir hukuk kitabında direniş yer almıyor değil mi?​” diye soruyor ve cevap veriyor: “Hiçbir hukuk kitabında halkın yasalara karşı direnişi yer almaz ama başaracağız.” İlk güne kıyasla şimdi daha kararlı ve fazla kişiyle mücadelenin devam ettiğini vurgulayan Demir, “Buradaki direniş birçok yer için umut olacak” diyor. (Çanakkale/MA)

ÖNCEKİ HABER

Çin'de tamirhanede yakıt tankı patladı: 4 ölü

SONRAKİ HABER

Küçükçekmece'de kötü koku yayan atıklar kaldırılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...