SES: Mülakata dayalı ve sözleşmeli istihdamından vazgeçilmeli

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Sağlık Bakanlığı'nın kamu personel alımında sözlü mülakata geçmek istemesine tepki gösterdi. SES Eş Genel Genel Başkanı Gönül Erden, eğitim alanında sözlü mülakatın nasıl işlediğine de dikkat çekerek, kamuda mülakata dayalı ve sözleşmeli istihdamdan derhal vazgeçilmesini istedi.

Sendika genel merkezinde yapılan basın toplantısında konuşan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, Danıştay tarafından objektif olmama gerekçesiyle iptal edilen mülakat sınavı uygulamasının sağlık çalışanlarının atamalarında belirleyici olmasının kabul edilemeyeceğini söyledi. Mülakat sistemiyle kamu kadrolarına sadece iktidara yakın olanların alınmasının hedeflendiğini belirten Erden, “Bu mülakat uygulaması, sağlık alanında yaşanan sorunları çözmek bir yana, yeni sorunlar eklemektedir. Binlerce sağlık emekçisi mezun olmuş, atama ve kadro beklemektedir. Sağlık alanı ise personel eksikliği nedeni ile yığınla sorunla yüz yüzedir. Personel eksikliği nedeniyle mevcut çalışanlar ağır koşullarda, uzun saatler boyunca, neredeyse dinlenemeden, tükenerek çalışmaktadır. Personel eksikliği nedeniyle yapılan geçici görevlendirmeler bir rutine dönmüştür; bu durum hem çalışanları bezdirmekte, yaşamlarını olumsuz etkilemekte, hem de sunulan hizmetin niteliğini etkilemektedir” diye konuştu.

KPPS SORUNU ÇÖZÜLMEDEN MÜLAKAT EKLENDİ

Mesleki yeterlilik diploma ile belirlenmişken, işe alımlarda KPSS gibi bir sınav şartı koymanın zaten başlı başına problem olduğunu dile getiren Erden, KPSS sorununun ortadan kaldırılması gerekirken yeni bir problemin ortaya atıldığını söyledi. Sağlık alanı için belirlenecek merkezde 5, illerde 3 kişiden oluşturulacak sınav komisyonlarına da güvenmediklerini vurgulayan Erden, Türkiye’de mülakat sınavına dayalı tüm uygulamaların siyasal kadrolaşmanın önünü açarak sayısız haksızlığa neden olduğunu söyledi.

SÖZLEŞMELİ DEĞİL, GÜVENCELİ İSTİHDAM TALEBİ

İşe almanın yanı sıra istihdam biçiminin de önemli bi sorun olduğuna dikkat çeken Erden, güvencesiz/sözleşmeli istihdam uygulamalarının yaygınlaşmasının mülakat siyasetinden ayrı düşünülemeyeceğini söyledi. Erden, “İlk uygulandığı andan itibaren tartışılan ve çok sayıda mağduriyet yaşanmasına neden olan mülakat sınavı ile güvencesiz istihdam uygulamalarından derhal vazgeçilmeli, Kamuda sözleşmeli, 4-B, 4-C, 4-D, geçici, ücretli, vekil, sözleşmeli,4+2 taşeron vb. bütün güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır” dedi.

EĞİTİMDE SÖZLÜ MÜLAKAT BÖYLE YAPILIYOR

Sözlü mülakat sistemi eğitim alanında birçok skandala yol açmıştı. Erden, eğitim alanında yapılan mülakatlarda, bazı illerdeki sorulan soruları şöyle hatırlattı:

• Reis deyince aklınıza kim geliyor? (Adana)
• Çocuklarınıza peygamberimizi anlatır mısınız? (Trabzon)
• Amin alayları nedir? (Adana)
• Avrupa’da sınıflarda Hz. İsa resmi ve haç işareti var. Bu konuda ne düşünüyorsun? (İzmir)
• İngiltere’de onlarca otelde kaldım. Hepsinde çekmecelerde İncil vardı. Bunu yorumlar mısın? (HABER MERKEZİ)

MÜLAKAT SAĞLIK ÖĞRENCİLERİNİN İŞSİZLİK KAYGISINI ARTIRDI

Melodi TAŞ
Ankara

Sağlıkta sözlü mülakat ile kamu personeli alımı yapılacağının açıklanması sağlık öğrencilerinin işsizlik kaygısını artırdı. Öğrenciler röportaj sırasında isimlerini vermekten bile çekindiklerini söyleyerek, iktidarın sözlü mülakat ile kendi fikrinde olanları işe alacağını söyledi.

Hacettepe Üniversitesinde Beslenme ve Diyetetik bölümünden bir öğrenci, “Mülakat sistemi tamamen adaletsizliğe ve torpile dayanıyor” diyor. Bu konuda yaşanan haksızlıkların diğer meslek gruplarında da görüldüğünü belirten öğrenci, KPSS ile atanmak zaten çok zorken üstüne bir de mülakat yapılmasının kendilerini işsizliğe mahkum etmekten başka bir şey olmadığını söyledi.

3. sınıfta okuyan arkadaşı ise bu baskı ortamında düşüncelerimi söylemek için ismini bile vermek istemediğine dikkat çekti. Sağlık eğitiminin giderek niteliksizleştiğini belirten öğrenci, “Bununla birlikte plansızca artırılan kontenjanlar zaten bizde gelecek kaygısı yaratırken, üstüne bir de mülakat eklenmesi kaygılarımızı daha da artırıyor. Mülakatlar iyi diyetisyeni bulmaya yönelik değil, iktidardaki siyasi partinin çıkarına göre olacak ve çok fazla torpil dönecek. Zaten zor bir bölümde okuyoruz. Özel sektör çok gelişmiş ama özel sektörün de şartları çok kötü. O yüzden çoğumuz devlette çalışmak istiyoruz. Bu sebeple zaten KPSS’nin üstüne bir de mülakatın eklenmesi bizi çaresizliğe sürüklüyor” diye konuştu.

Eczacılık 1. sınıftan bir öğrenci de mülakat sistemiyle yapılacak torpilin sınavı geçersiz kılacağını ifade etti. Gücü olanın gücü olmayanı ezdiği, farklı düşüncelerin dile getirilmesine izin verilmediğini belirten öğrenci iktidarın kendisi gibi düşünenleri işe alacağını söyledi.

Hemşirelik bölümümde okuyan bir öğrenci de “Özellikle insan hayatının söz konusu olduğu mesleklerde işini iyi yapanlardan çok torpili olan işe alınacak” dedi.

Aynı bölümden bir başka öğrenci de eğitimde olduğu gibi sağlıkta da mülakatın yeterliliğe değil torpile sebep olacağını söyledi.