02 Mayıs 2019 11:14

Adalet Nöbeti devam ediyor: Türkiye basın özgürlüğünde bataklıkta

Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının yeniden tutuklanması üzerine Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde Adalet Nöbeti tutuldu.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Cumhuriyet gazetesi davası kapsamında cezaları İstinaf Mahkemesi’nce onanan gazetenin eski çalışanlarının yeniden tutuklanarak cezaevine gönderilmelerine ilişkin Adalet Nöbeti düzenleyen hukukçular, Çağlayan Adliyesi önünde gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla karara tepki gösterdi. Nöbete Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, DİSK/Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren ve çok sayıda avukat katıldı.

Hukukçular adına basın metnini İstanbul Barosu Başkanı, Mehmet Durakoğlu okudu. Durakoğlu, gazetecilerin tutukluluk durumlarının hukuksuzluk olduğunu ve soruşturma dosyasını hazırlayan savcının FETÖ davası sanığı olduğunu hatırlattı. Durakoğlu, “Özü itibariyle tümüyle dayanaktan yoksun biçimde oluşturulan kararla mahkum edilen Cumhuriyet gazetesi yazar, çizer ve çalışanları için haftalarca burada tutulan Adalet Nöbetlerinde yaşanan hukuksuzluğa işaret etmiştik. Şimdi gelinen aşama itibariyle karar sonrasında yeni bir hukuksuzluk daha yaşanmaktadır. Geçen hafta Kandıra Cezaevine giderek teslim olan meslektaşlarımız 5 yılın altında mahkumiyet cezaları aldıkları için bu cezaları Bölge Adliye mahkemesi kararıyla kesinleşti. Davanın diğer sanıkları 5 yılın üzerinde mahkumiyet aldıkları için dosyaları temyiz incelemesi bakımından Yargıtay’da görülecektir. Bu ayrım kesinleşen karar nedeniyle arkadaşlarımızın cezalarının infazına neden oldu bu nedenle de arkadaşlarımız şimdi Kandıra cezaevindeler” dedi.

‘DAVA BAŞTAN SONA DAYANAKTAN YOKSUN’

5 yılın üzerinde ceza alan gazetecilerin temyiz sonuçlarının diğer ceza alan gazetecilere emsal kararlar olacağına vurgu yapan Durakoğlu, “Diğer sanıklar için temyiz incelemesi yapan Yargıtay baştan sona dayanaktan yoksun olduğuna inandığımız bu davayı esastan bozarsa bu bozmadan şimdi cezaevinde bulunan arkadaşlarımız da yararlanacaktır. Bu yararlanmaya ilişkin yasal düzenleme son derece açık iken, infazın ertelenmesi için şimdiye kadar yapılan tüm müracaatlar reddedilmiştir. Yaşanan bu açık hukuksuzluk çok açık biçimde gözlemlenmiş hatta bizzat, Adalet Bakanı tarafından dile getirilmiş ve değişiklik öngörüldüğü ifade edilmiş olmasına karşın, herhangi bir adımın atılmamış olması infazın ertelenmesi müessesininse çalıştırılmamış olması, sadece bir hukuksuzluğu değil bu dosyaya ilişkin ön yargıyı da açıkça göstermektedir. Bu noktadan ivedilikle çıkabilmeliyiz. Reddedilen başvuruyu takiben bu kez İstinafa yapılacak yeni erteleme başvurusunun mutlaka olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz. Bu arada özellikle zamanlamasını manidar bulduğumuz Anayasa Mahkemesi’nde bugün gündemde olan bireysel başvurulara verilecek kararında infazın ertelenmesinde etkili olabileceğini değerlendirmekteyiz” dedi.

‘KORKMADAN İŞKENCECİ DİYEBİLMELİYİZ’

Durakoğlu, Cumhuriyet davasının ileride utanılacak bir durum olarak hafızalarda kalacağını sözlerine ekledi. Durakoğlu, “Davasında taraf gördüğü avukatı öldüren zavallılaşmış zihniyetlerden kurtulabilmeliyiz. Şimdi katilin de bir avukata ihtiyacı olduğunu unutmadan savunma hakkına saygıyı bir toplumsal gereksinim olarak görebilmeliyiz. Adalet talep edebilmeli bizim toplumumuz da. Aş ister gibi, iş ister gibi, ekmek ister gibi, su ister gibi adalet talep edebilmeli. Kolluğun avukat dövdüğü zavallı zihniyetlerden arınabilmeliyiz. Cumhurbaşkanı korumaları tarafından ölesiye dövülen bir avukat için toplumca ayağa kalkabilmeliyiz. Bu görevliler için korkmadan işkenceci nitelemesi yapıp hesabını sorabilmeliyiz. Kötü muamele adı altında sıradanlaşan soruşturmalarla geçiştirmeler yerine o konumdaki avukatı tutuklamaya sevk eden savcının bu talebini sorgulayabilmeliyiz. İşkenceciyi sorup, yargılaması gereken yargıcın ev hapsi kararını sadece hukuki değerlerle değil insancıl açıdan da sorgulayabilmeliyiz” ifadelerini kullandı.

'BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İMHA EDİLMİŞ DURUMDA'

Daha sonra DİSK/Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren söz aldı. Eren, “Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü imha edilmiş durumda. 150'ye yakın arkadaşımız cezaevinde en son 6 arkadaşımızı daha ekledik. Onların şahsında bütün tutuklu arkadaşlarımıza selam yolluyoruz. Sadece tutuklu değil meslektaşlarımız, hemen her gün adliyelerde gazeteciler ya yargılanıyor ya da ifade veriyor. Türkiye basın ve ifade özgürlüğünde bataklıkta” diye konuştu.

Son olarak adalet nöbetine mesajının gönderen Av. Mustafa Kemal Güngör’ün mesajında, “Hep birlikte adalete ulaşacağımız özgür günlerin gelmesini talep ediyoruz” ifadeleri yer aldı. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

HDP MYK’sinde yeni görev dağılımı

SONRAKİ HABER

Sabahattin Ali’ye saldırıdan Türkçülük Günü’ne

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...