27 Şubat 2019 05:05

Renklerden doğan anka

Önümüzdeki 8 Mart süreci de bu açıdan son derece heyecan ve merakla beklediğimiz bir süreç olacak.

Paylaş

Aylin ASAR

Dokuz Eylül Üniversitesi

8 Mart yaklaşırken önceki kadın çalışmaları topluluğumuzun yeni bir isim altında daha güçlü ve daha emin adımlarla yeniden yapılandırılması üzerine buluşup konuştuk. Bizimle birlikte bu hedefte yanımızda olan arkadaşlarla aktif bir çalışma süreci sergileyebileceğimiz 8 Mart sürecine öncelik verdik ve neler yapabileceğimize dair fikir alışverişinde bulunduk. 8 Mart'ı bizim için bu kadar önemli kılan şey son dönemlerde giderek artan kadın cinayetleri ve toplum içinde adım adım yerini yitiren sözde kadın haklarının gündeme taşınması. Ki burada da kastedilen “toplumsal cinsiyet” gibi eşitliği vurgulayacak bir kavramın “toplumsal değerlerimiz ve kabullerimiz”e uygun olmadığı gerekçesiyle artık kullanılmayacak oluşudur. Tanık olduğumuz ve bizzat muhatap olarak alındığımız tüm bu olumsuz uygulama ve yaptırımlar bizde bir kez daha bu mücadeleye girişme isteği yarattı. Çünkü görüyoruz ki haklarımız için çok daha fazla savaşmak zorunda kaldığımız bir dönemdeyiz ve kadın olmanın giderek zorlaştığı bu çağda tutabildigimiz her kadının elinden tutmak, oluşturduğumuz yapının en temel hedeflerinden biri.

“İLERİDEKİ GÜNLERİ AYDINLATACAK FENER”

Bu sebeplerle son döneme ait gündemde olan kız öğrenci yurtlarında maruz kalınan tacizlere göz yumulması, kadın cinayetlerindeki vahşetin sorumlusu olarak yine kadınların sorumlu tutulması ve en ufak bir eşitlik anlamı barındıran kavramların tehlike unsuru sayılması gibi günümüz toplum yapısındaki krizlerin tartışıldığı, eleştirildiği bir ortam yarattığımız ve son derece verimli çıktılar aldığımız buluşmamızda topluluğumuzun aktif bir programı olması, topluluk içindeki iletişimin zenginleştirilmesi ve haklarımız konusunda bilinçlenme-bilinçlendirme gibi konularda ortak bir fikir beyanında bulunduk.

Önümüzdeki 8 Mart süreci de bu açıdan son derece heyecan ve merakla beklediğimiz bir süreç olacak. Çünkü buluşmada aldığımız kararlar ışığında bu özel günü büyük hazırlıklar ile karşılıyor olacağız. 8 Mart bir anka kuşu misali küllerinden yeniden doğan ve bünyesinde rengarenk kişilikleri barındıran biz Dokuz Eylül Kadın Çalışmaları Topluluğu için yepyeni ve taptaze bir başlangıç ve ilerideki günleri enerjisiyle aydınlatacak bir fener niteliği taşıyor. Umarız sizler de bu yolculukta bizleri yalnız bırakmazsınız. Unutmamalıyız ki var olduğumuz sürece söyleyecek bir çift sözümüz ve değişim yaratacak gücümüz de olacak. Birlikte daha güçlü yarınlara uyanmamız dileğiyle.

ÖNCEKİ HABER

Mermi, varlık-yokluk ve gelecek kaygısı

SONRAKİ HABER

Nereden tutsan elinde kalır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...