27 Şubat 2019 04:19

Yola zam, kantine zam, üstüne bir de sınav stresi

Eğitim öğretimde bahar yarıyılı ekonomik kriz koşullarının gençler üzerinde yükünü arttırdığı bir dönemle birlikte başladı.

Fotoğraf: Google Street View

Paylaş

Ceylan GEÇKİN
Ankara

Eğitim öğretimde bahar yarıyılı ekonomik kriz koşullarının gençler üzerinde yükünü arttırdığı bir dönemle birlikte başladı. Lise öğrencileri için ekonomik kriz koşulları, kitap fiyatlarının artması ile yükü iyice hissedilen sınav stresi ve kriz içinde staj bulmakta güçlük çekilen bir döneme de işaret ediyor. Ankara’nın farklı liselerinde cevap aradığımız öğrencilerin yaşadıkları sorunlar genel itibarıyla ekonomik krizin öğrenciler üzerindeki etkisi ve lise yönetimlerinin “disiplini” sağlamak üzere sürdürdüğü baskıcı tavırlarında yoğunlaşıyor.  

NİTELİKLİ LİSE KARMAŞASI

Nermin Mehmet Çekiç Anadolu Lisesi öğrencileri Efe ve Dilara okullarının oldukça otoriter olduğundan söz ediyorlar. Okuldaki disiplini sağlamak için uygulanan bu baskının öğrencileri okuldan daha çok uzaklaştırdığını belirten Efe ve Dilara esas olarak idarenin öğrencilerin eğitimi ile ilgilenmesi gerektiğini söylüyorlar. Aynı lisede 9. sınıf öğrencisi olan Şevval yeni gelen nitelikli-niteliksiz lise ayrımından sonra öğretmenlerin 9. sınıf öğrencilerine yönelik “Siz bu okula göre değilsiniz.”, “Bu okula layık olmaya çalışın.” gibi ifadelerin hem öğrencileri küçük düşürdüğünü hem de çalışma azimlerini kırdığını belirtiyor. Buna karşı ise devamlı değişmeyen bir eğitim sistemi olmazsa bu sorunlarla da karşılaşmayız diye ekliyor. İsim vermek istemeyen bir başka arkadaşımız ise öğretmenlerin sürekli değişmesinin yetişmeyen konuları da beraberinde getirdiğinden söz ediyor.

Selçuklu Anadolu Lisesi’nde ise idarenin öğrenciler üzerinde arttırdığı baskı öne çıkıyor. Tülay yaşadığı sorunların yalnızca yeni dönemde değil, tüm eğitim hayatı boyunca var olduğuna değiniyor. İdare ve aile baskısı, sistemin getirdiği gereksiz stres, maratonda gibi hissettiren sınavlar ise bunun örnekleri. Tülay’ın buna çözümü ise bu sistemin tamamen değiştirilmesi. Aynı liseden Deniz ise OHAL döneminde güvenlik bahanesi ile ders saatleri içinde öğrencilerin okula giriş çıkışlarının yasaklandığını OHAL’in bitmesine rağmen hala hapishane yaşantısının sürdüğünü söylüyor. İdarenin baskıcı tavrına ve kantindeki yiyeceklerin pahalılığının katlanılmaz olmasına karşı Deniz, öğrencilerin birlikte mücadele etmesi gerektiğine değiniyor. Elif ise her cuma törende müdürün yaptığı konuşmalardan bıktığını çünkü törenlerde kendi siyasi görüşünü öğrencilere aşılamaya çalıştığını anlatıyor. Ayrıca idarenin zil seslerini dahi kendi görüşlerine göre belirlemesinin de öğrencilerin şikâyetleri ile karşılaştığına değiniyor. “İdare ne bizi ne de velileri dikkate alıyor.” diyen Elif “Genç Hayat gibi dergiler ve benzeri araçlarla sesimizi duyurmaya birleşmeye çalışmalıyız.” diyor. Salih ise okulun B bloğunda binayı sağlam tutması gereken kolonlar kırık durumda olduğunu, idarenin ise yıkılma ihtimaline rağmen idare ‘’Şu anlık bir tehlike yok.” dediğini ifade ediyor. Güvenli bir ortamda ders işleyemeyen öğrencilerin ise her an sınıf yıkılacak korkusuyla ders dinlemek durumunda kaldıklarından bahsediyor.

SINAV SİSTEMİ YARIN DEĞİŞSE ŞAŞIRMAYIZ

İncirli Anadolu Lisesi öğrencileri Yağmur ve Sıla ders saatlerinin oldukça uzun olduğunu kimi vakitler ise 80 dakikaya çıktığını anlatıyor. Bu durum ise öğrencilerin dersi anlamalarını zorlaştırıyor. Sıla kantinde ufak bir tostun dahi 4 lira olduğunu, bu konuda bir boykot başlatmaları gerektiğini dile getiriyor. Okula resmi de olsa gazete girmesinin yasak olduğunu söyleyen Sıla, öğrencilerin haber almasının engellenmeye çalışıldığını söylüyor.

Ankara Atatürk Lisesi’nden bir öğrenci “Önümüzdeki dönem ile kıyaslarsak bu dönem almamız gereken kitap daha az da olsa esas sorun kitaplara neden bu kadar para vermek zorunda kalmamız.” diyor. “Hem lise hem orta son sınıflar günümüz şartlarından en çok şikayet eden kısım, çünkü ben henüz bir hazırlık sınıfı öğrencisi olarak geçtiğimiz sene bir çok sorun yaşadım ve yaz tatilinde, ondan önceki dönemde vs. de hep TEOG odaklı çalıştım, ama dönem başladı ve bir anda sınav sistemi değişti. Çünkü sistem bir anda değişince çoğu kişi çalışmayı bıraktı ve öğrencileri mağduriyeti arttı. Yani kesinlikle söyleyebilirim ki özellikle liselilerin en büyük problemi aniden ve sürekli değişen sınav sistemleri.” diyor.

Mustafa Azmi Doğan Anadolu Lisesi’nden Eren sosyal ve üniversite sınavında ortak olmayan derslerin etkin bir şekilde yani sadece prosedürü yerine getirme amacı güdülmeden uygulanmasının gerektiğini ya da bu dersleri tamamen çıkarıp bizleri daha az okulda tutup dışarıda sosyalleşmemize olanak sağlanması gerektiğini söylüyor.

CEBİMİZE GİREN PARA ERİYOR

Meslek liseli öğrenciler ise ekonomik krizin kendi yaşamlarına etkilerini ve temel sorunlarını hayatlarından örneklerle aktarıyor.

Akıllı Kolej’de 11. sınıf öğrencisi olan Seyitali, okula bu sene kayyum atandığını ve okullarında istedikleri gibi bir eğitimin olmadığından söz ediyor. Okula başlarken MAN fabrikası ile anlaşmanın olduğu fakat bu dönem o anlaşmanın kalktığı için öğrencilerin kendi staj yerini bulmak zorunda kaldıklarını söylüyor ve bunun yalnızca kendi okullarında olduğunu söylüyor. “Bizler meslek lisesi öğrencisi olduğumuz için fazla bir masrafımız yok ama bir temel liseye baktığımızda ise rakamlar dudak uçuklatıyor yani özel okulları ticarethane gibi kullanıyorlar.” diyor. “Bu sorunların çözümünde öğrencilerin fikirlerinin bir önemi yok.” diyen Seyitali, kendi tavsiyesinin ise üniversiteye hazırlanmak üzere meslek liselerinde temel derslerin de olması gerekliliğini belirtiyor.

Abidinpaşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden bir öğrenci “2. dönemden en büyük beklentimiz krizin çözülmesi, cebimize giren para eriyor.” diyerek krizin yaşamındaki etkisini yalın ifadelerle anlatıyor.  “Okul kantininden alışveriş yapamıyoruz, yemeğimizi evden getiriyoruz.” diyen öğrenci ulaşımın dahi öğrenciler için yük olduğunu bazı arkadaşlarının evlerinden okula kadar yürümek zorunda kaldığını söylüyor. “Harçlıklarımızla ya ulaşım ve yemek giderlerimizi karşılayacağız ya da harçlığımızı sosyal hayatımıza ayıracağız.” diyerek “Haftasonunu arkadaşlarımızla bir yerde geçirmek neredeyse bir hayal.” ifadesini kullanıyor. Üst sınıflardan bazı arkadaşlarının ise yeni dönem şartlarıyla gelen işsizlikle birlikte staj yeri bulmakta çok zorlandığını da söylüyor.

SEÇİM VAATLERİ DERDİMİZE DEVA DEĞİL

Ege Lisesi’nden bir öğrenci “Kantin fiyatlarında artış olacağı belliydi, o yüzden pek şaşırmadım.” diyor. Ulaşım zamlarına karşı ise “Yürüyerek gidip geliyorum zaten.” çözümünü getiriyor. “Seçim dönemindeyiz çokça vaatte bulunuyorlar ama öğrencilere yönelik bir iyileştirme yok.” derken lise öğrencilerin kendi gerçekliğini şu ifadelerle gözler önüne seriyor: “Yola zam, kantine zam, okula bir ton para veriyoruz, üstüne bir de sınav stresi.”

ÖNCEKİ HABER

Tıp Öğrenci Kolu’ndan bize kalan

SONRAKİ HABER

Fındıklı Gençliği #DengemiBozma diyor!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...