Muhabirlerimiz eczaneleri dolaştı: Hastalar kapı kapı ilaç arıyor

Döviz kurundaki yükseliş nedeniyle piyasada ilaç bulunamıyor. Eczacılar ilaçların yüzde 40’ının ellerinde bulunmadığına dikkat çekiyor.

22 Ocak 2019 23:36
Son Güncellenme Tarihi: 23 Ocak 2019 08:55
Paylaş

Burcu YILDIRIM
Derya KAYA
Ankara

Ankara’da Numune, İbni Sina, Hacettepe ve Yüksek İhtisas Hastanesi gibi birçok önemli ve büyük hastanenin yer aldığı bölgedeki eczanelerin kapısını çaldık. Hangi eczaneye girdiysek manzara kaygı verici. Bir umut eczane eczane dolaşan hastalar... Karaborsadan ilaç aldığını anlatan kanser hastaları... Ve bulunamayan ilaçlar için doktorlardan eş değer (muadil) ilaç yazmasını isteyen eczacılar...

İLACIM KARABORSADA 500 TL

Bir eczanede karşılaştığımız Ayşe Türkmenoğlu, 4 yıldır kanser tedavisi görüyor. Türkmenoğlu, bir yıl önce kullandığı kanser ilacının karaborsaya düştüğünü, gezmediği eczane, ilaç deposu kalmadığını, Türkiye’nin her yerinde ilaç aratmak zorunda kaldığını söyledi. İlacının adının değişmesiyle temin edilebilir hale geldiğini ve artık ulaşabildiğini belirten Türkmenoğlu, “Bizim gibi onkoloji hastalarına ilaç aramak zor ve ağır geliyor. Benim koşturacak kimsem de yok, kendim uğraşıyorum. Benim ilacın İstanbul’da karaborsada 500 liraya satıldığını duydum. Lütfen ilaçlarımızı karaborsaya düşürmesinler, devlet de bu ilaçlarımızı ödesin, başka bir şey istemiyoruz” dedi.

İLAÇLARIN YÜZDE 40’I YOK

Uzun yıllardır hastaneler bölgesinde eczacılık yapan Mehmet Ayvaz, şu anda ilaçların yüzde 35-40’ının piyasada bulunmadığını belirtti. Göz, tansiyon, kalp, kanser ve şeker gibi hayati öneme sahip birçok ilacın piyasada olmadığını anlatan Ayvaz “Olmama nedeni de döviz kuru. SGK ve Sağlık Bakanlığı 3-4 yıl öncesinin döviz kuru üzerinden ilaç hesaplatmak istiyor. Ancak firmalar bunu kabul etmiyor. Bu yüzden firmalar ilaçları piyasaya kısıtlı veriyor” dedi.

İlaca erişemeyen hastaların kızdığını ve çaresizlik yaşadığını ifade eden  Ayvaz “Bizim açımızdan zor, hastalara yardımcı olmak ve ilaç satmak için buradayız. İlaç olmayınca hastalara verebileceğimiz bir şey yok. Hasta ilacını alamıyor, tedavisini yaptıramıyor hem de psikolojik olarak yıkılıyor. Yeniden doktora yönlendiriyoruz yakın bir ilaç yazması için, tabii onu da bulabilirse”

‘SAĞLIK SİSTEMİ ÇIKMAZDA’

İlaçta son bir buçuk yıldır yaşanan sıkıntının özellikle son dönemde bulunamayan ilaç sayısının artmasıyla daha da büyüdüğüne dikkat çeken Ayvaz,  devletin ilaç firmalarıyla bir an önce oturarak bu işi çözmesi gerektiğini söyledi. Sağlık hizmetinde bir takım işlemlerin ücretsiz olması gerektiğini, ancak artık ücretsiz sağlık hizmetinden bahsetmenin mümkün olmadığını belirten Ayvaz “Bugün bir hasta geldi, tetkiklerini hastanede gerekli hammadde olmadığı için yaptıramamış. ‘Başka bir yerde yaptırabilirsin’ demişler ama başka yerde yaptırması da paralı. Sağlık sistemi bu aşamaya  kadar gelmiş, bir çıkmaza girmiş durumda” dedi.

Eczacı Nihan Erkan ise bazı kanser ilaçları, kan sulandırıcılar, göz içi enjeksiyonlar ve bunun gibi hayati öneme haiz birçok kalemde sıkıntı yaşadıklarını söyleyerek “Olmayan ilacın yerine mevcutta bir muadili varsa bilgilendirip onu veriyoruz. Ama aynı grupta muadil de yoksa hastayı bilgilendirip hekime yönlendiriyoruz. Durumu anlatıp ilaç tedavisini değiştirmesi yolunda yönlendirme yapıyoruz” dedi.

‘ECZANELERİN LİSTESİNİ YAPTIM, TEK TEK ARIYORUM’

Zehra Ayalp de ilacını bulabilmek için eczane eczane gezmek zorunda olanlardan. Ayalp, “Ankara’daki bütün eczanelerin listesini çıkarıyorum, telefon ediyorum, ya yok ya ellerindeki bitmiş. Benim ilacımın muadili de yok” dedi. Hastalığının henüz başlangıcında olduğunu ama ilacına ulaşamaması halinde ameliyat olmak zorunda kalabileceğini hatta ölebileceğini söyleyen Ayalp, “Ne yapacağız bilmiyorum, bir milletvekili Mecliste sorunu dile getirdi ama o da ilacın ismini yanlış söyledi. Tek bildiğimiz şey CİMER’e yazmak ama ondan da sonuç alamıyoruz. Devlete, hükümete soruyorum artık, ben bilmiyorum ne yapacağımızı, bilen söylesin” şeklinde konuştu.

‘KANSER HASTASINA İLAÇ VEREMEDİM’

“Hastaların bize ‘İlaçları siz saklıyorsunuz’” dediğini aktaran Eczacı Volkan Uluç “Nereye saklayacağız? Bırakın eczacı etiğini sonuçta burası da bir işletme ve ticaret yapıyoruz. İlaç saklamamız mümkün değil” dedi. Piyasada bulunamadığı açıklanan 144 kalem ilacın elzem ilaçlar olduğunu vurgulayan Uluç “Normalde bulunamayan ilaçlar bundan çok daha fazla. Sabah siz de şahit olduğunuz, onkoloji (kanser) hastası geldi, ilaç olmadığından veremedik. İlacı bulamıyoruz. Firmanın bana söylediği şu, ‘15 Şubat’tan önce mümkün değil, ilacı veremiyoruz piyasaya.’ 15 Şubat da ne hikmetse zam tarihi” dedi.

'MAĞDUR OLAN HEM ECZACILAR HEM DE HASTALAR'

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Sekreteri Mehmet Aydoğan ise bu sürecin üç dört senedir kriz durumunda da dönüştüğünü söyleyerek, “Mağdur olan hem eczacılar hem de hastalar” dedi. İlaçlarının bulunamaması ve bu problemin çözülmesi için de Bakanlığa gerekli başvuruları yaptıklarını belirten Aydoğan, ağırlıklı olarak yok olan ilaçları sıraladı:

“Özellikle antibiyotikler, kanser, bazı diyabet ve hipertansiyon ilaçları, çocuk şurupları, astım ve koah ilaçlarının bir kısmında var. Bu liste Aralık-Şubat sürecinde uzadıkça uzuyor. Depolara döndüğümüzde firmadan kaynaklandığını söylüyorlar, firmalara dönüyoruz 'İlaç depolarda var' cevabını alıyoruz. Aslında tamamen avro kurunun bahsettiğimiz kısır döngüsünün 19 Şubat tarihine kadar devam etmesinden kaynaklanan bir problem bu.”

Üç temel çözüm yolunun olduğunu ifade eden Aydoğan, “Avro kurunun reel değerine getirilmesi ve Aralık ayında bunun güncellenmesi. Eşdeğer, yerli ve milli ilaç süreçlerinin hızlandırılması, desteklenmesi. Üçüncü olarak takas olayının iller arasına açılması” diye konuştu.

Reklam
ÖNCEKİ HABER

Giyim markası Collezione konkordato ilan etti

SONRAKİ HABER

ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa sorumlusu Mitchell'dan istifa kararı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...