09 Aralık 2018 07:27

İsviçre’de Dublin Sözleşmesi protestosu: Sınır dışı etmek işkencedir

Göçmen Dayanışma Ağının çağrısıyla toplanan yüzlerce kişi mültecilerin sınır dışı edilmesini kolaylaştıran Dublin Sözleşmesi’nin iptalini istedi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

İsmail ŞİMŞEK
Bern

İsviçre'nin başkenti Bern’de biraraya gelen yüzlerce kişi, İsviçre’nin “Dublin Sözleşmesi”nden çıkmasını ve mültecilerin zorla geri göndermesi uygulamasının  durdurulmasını istedi. Gazetemize konuşan Göçmen Dayanışma Ağı Üyesi Fazıl Ahmet Tamer, Hem enternasyonalist dayanışmayı güçlendirmek hem de İsviçre içinde mülteciler konusundaki bilinçlenmeyi ve örgütlenmeyi arttırmak istediklerini dile getirdi.

PARLAMENTOYA YÜRÜDÜLER

Göçmen Dayanışma Ağının çağrısıyla dün İsviçre Parlamentosu önünde gerçekleşen eyleme yerli ve göçmen örgütlerinin de aralarında bulunduğu 2 bin kişi katıldı, eylemde göçmen ve mültecilerin sorunlarına dikkat çekildi.

Afganistan ve Etiyopyalıların yanı sıra Kürtlerin de yoğun katılım gösterdiği miting ve yürüyüşte iltica talepleri reddedilenlerin belirsizlik içinde beklemelerinin yarattığı psikolojik etkilerin altı çizildi. 

DUBLİN SÖZLEŞMESİ

Göstericilerin en önemli taleplerinden biri ise İsviçre’nin Dublin Sözleşmesi’nden çekilmesi oldu. Bu sözleşmeyle her yıl on binlerce göçmen bir Avrupa ülkesinden diğerine yer değiştiriyor. Aynı zamanda, son dönemde gerçekleştirilen zorla geri gönderme işlemleri de bu sözleşmeye dayanarak yapılıyor.

Dublin Sözleşmesi’ne göre, bir mülteci ilk olarak hangi ülkede kayıtlara geçtiyse, kişinin iltica başvurusunu o ülke ele almak zorunda. İsviçre, Dublin Sözleşmesi’ni en sıkı uygulayan ülkelerden biri. Rakamlar ise “geri kabul” konusunda düşük, “geri yollama” konusunda ise oldukça yüksek.

‘SINIR DIŞI ETME İŞKENCEDİR’

Dünkü mitingde yer alan pek çok kişi de “Sınır dışı etme işkencedir” ve “Dublin bir şehirdir ve yurtdışına göndermek için bir sebep değildir” döviz ve pankartları taşıdı. Göçmen Dayanışma Ağı’na göre İsviçre’de günde 60 mülteci sınır dışı ediliyor.

Konuşmacılar ise, ikamet izni olmadan İsviçre’de yaşayan her göçmene eşit haklar verilmesi çağrısında bulundu. “İşe, eğitime ve sağlığa erişim hakkı istiyoruz” ise öne çıkan bir başka talepti.

‘ENTERNASYONALİST DAYANIŞMAYI GÜÇLENDİRMEK İSTİYORUZ’

Gazetemize konuşan Göçmen Dayanışma Ağı ve aynı zamanda İsviçre İnsan Hakları Dayanışma Derneği üyesi Fazıl Ahmet Tamer, “Göçmen Dayanışma Ağı geçtiğimiz sene örgütlendi. Talebimiz esas olarak sınır dışı etmelerin engellenmesi. Dublin Sözleşmesi’ne karşıyız. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Geri Kabul Antlaşmasına karşıyız. Ve her şekilde mültecilerin, ya başka ülkelere ya da kendi ülkelerine zorla gönderilmelerine karşıyız” dedi.

Göçmen Dayanışma Ağı’nın İsviçre’deki uluslardan insanların ve kurumların ortak örgütlenmesi olduğunu belirten Tamer, “Genelde farklı uluslar sadece kendi içlerinde örgütleniyorlar. Mesela Eritreliler, Eritrelilerle ilgili bir dernek kurmuşlar. Etiyopyalılar aynı şekilde, Türkler aynı, Kürtler aynı. Ama ortak bir örgütlenmeye ihtiyaç var. Bu ona cevap veren bir oluşum. Bunu büyütmeye çalışıyoruz. Hem enternasyonalist dayanışmayı güçlendirmek hem de İsviçre içinde mülteciler konusundaki bilinçlenmeyi ve örgütlenmeyi arttırmak için iyi bir zemin olduğunu düşünüyorum. Bunun genişletilmesi için uğraşıyoruz” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Cinsel istismar davasında ceninden baba belirlenecek

SONRAKİ HABER

Elektrik akımına kapılan işçi hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...